Seziş, çok zor bulunan Dersim kültürüne ait eşyaları toplayarak bir müze yaratmak istiyor.
Dersim’in kültürüne ait ev gereçlerinden tarımsal ürünlere kadar birçok eşyayı toplayan Erdal Seziş, ürünleri sanat atölyesine taşıdı.
Genç neslin bu kültüre ait olan tüm eşyaları görmesi gerektiğini ve bu kültürün devam etmesini istediğini belirten Seziş, 2 yıldır onlarca köyü gezerek eşya toplamaya devam ediyor.
Toplanan ve zanaatle buluşan tüm eşyaların olduğu bir müze kurma çalışmalarında olduğunu belirten Seziş, ürünlerden tepsi, sehpa, ayna ve birçok süs eşyası çıkarıyor ve dağlardan, ovalardan topladıkları odunlardan da farklı objeler çıkartıyor.
“KÜLTÜRÜMÜZÜ YANSITAN BİRÇOK ÜRÜN ÇÜRÜMEYE YÜZ TUTTU”
Yaklaşık 15 yıldır ahşap üzerine çalışmalar yapan Seziş, şunları belirtti:
“Şu anda da ahşap zanaati üzerine çalışmalar yapmaya başladım. Zanaat ‘ben başlayacağım’ demekle olmuyor. Ruhunuzda, yüreğinizde kabiliyet olarak bulunması gerekiyor. Zamanı geldiği zamanda uyandı. Kültürümüzü seven biri olarak iki yıl önce böyle bir çalışmaya başladım. Sanat ve kültürü çocukluğumdan beri benimseyip sevdim.”
“İlimizde özellikle 90’lardan sonraki yeni neslin kesinlikle en az yüzde yetmişin kültürümüzle ilgili bir şey bilmediğinin farkındayım. Bununla ilgili bir çalışma da olmadı. İlimizde STK’lar veya diğer kuruluşlar hiçbir çalışma yapmadı. Sadece özel mekanlarda kültürümüzü yansıtan objeler var. Sadece bununla yetiniyoruz” diye konuşan Seziş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kültür teknoloji ile değil bireylerin çıkarmış olduğu bir şeydir. El emeği ile yapılmıştır her şey. İnsanlar birer mucittir. Coğrafyamız 1990’larda birçok şeye gebe kaldı. Bunlardan sonra kültür amaçlı kullandığımız birçok şey işlevini yitirdi. Artık önemsiz olmaya başladı. Yeni nesilde de böyle bir çalışma olmayınca kültürümüzü yansıtan birçok ürün çürümeye yüz tuttu. Kültürümüzü yansıtan paha biçilemez ürünler satıldı. Kültürü devam ettirecek nesil o anda yoktu.”
“KÜLTÜR BİZİM AYNAMIZDIR, YENİ NESLE AKTARMAMIZ GEREKİYOR”
“Biz her ne kadar ki bugün onları yaşamıyorsak da kültür yaşanmışlıkları geri getiriyor. Kültür bizim aynamızdır. Birçok ürünü teknolojiden dolayı kullanamayız ama yaşanmışlıklar, kültürümüz vardır. Bunu yeni nesle ulaştırmamız gerekiyor. Bazı objeler de vardır ki tamamıyla muhafaza edilmesi gerekiyor. Çünkü geçmiş neslimizin icat ettiği, tamamıyla el sanatlarıyla icat ettiği malzemeler var. Bu malzemelerin manevi değerini iyi düşünmemiz gerekiyor” diyen Seziş, topluma şöyle çağrıda bulundu:
“Bundan sonraki süreçte sergi çalışmalarımız devam edecek. Bizim en çok istediğimiz şey şu; kültürel değeri olan malzemelerin maddiyat için satılmaması. Kültürümüzü yansıtan ürünlerin bu tür yerlere veya derneklere bağışlanmasını istiyoruz. Kültürümüzü devam ettirmemiz için bir araya getirmemiz gerekiyor.”
PİRHA/DERSİM
