2011 yılı bizim çalışmalarımız açısından en verimli yıl oldu. Bunun en önemli nedeni ise yıllardır yürüttüğümüz çabaların sonucunda ortaya çıkan deneyimlerin, artık bilim insanlarının ilgi alanına girmesi diye düşünüyoruz. Bu klasik hikayedir, bir yerde sorunlarla beraber çözümler arandığında hemen pekde faydası olmayan çözüm diye sunulan çözümsüzlüğün içinde insanlar bilmedende olsa yer alırlar.
Dersimin çevreyle ilgili sorunlarını yıllardır herkes gibi bizde biliyorduk, bu konuda diğer Dersimli kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yoktu. Sonuçta ortaya çıkan gerçeklik, Dersimde çok sayıda baraj projesiyle beraber siyanürle altın ayrıştırma adına, eşsiz doğamız yok edilecekti, ne yapılması gerekiyordu hemen doğa üzerine çalışma yapanlardan referans alınıp kamuoyu bilgilendirilecekti.
Bunu tüm duyarlı kişi ve kurumlar yaptı, bizde yaptık, yıllar içinde hep aynı nakaratlarla biz gündemi meşgul ederken, ilk başlardaki birkaç baraj projesi şimdi yirminin üzerine çıktı ve bu sayı sürekli artıyor. Sanki adamlar bir günde barajı yaptılar gibi durumlarla karşılaşıyoruz fakat yıllardır göstere göstere yıkım planlarını uyguluyorlar. Biz ise halen Dersimde 1518 bitki çeşidi olduğunu 227 tanesinin Türkiye çapında endemik olduğunu 55 tanesininde sadece dünyada Dersimde bulunduğuyla kendimizi avutuyoruz.
Bu sayılar bu günkü konumuz çünkü geçen yılki çalışmalarımız bir kısmının sonucu ortada büyük bir terslik olduğunu çok net ortaya koydu.
Bir notda baraj alanları ve milli parkların statülerine yönelik söylemek istiyoruz. Milli park olması için illada çok sayıda bitki veya endemik tür olmasına gerek yok, çok daha farklı özelliklerinden dolayı alanlar doğal koruma statülerine kavuşurlar. Dersime yapılmış en büyük haksızlıklardan biride bilimsel çalışmaların çok az yapılmış olmasıdır diye düşünüyoruz. Dersime uzun yıllardır bir türlü uğramayan bilimi bir başka yazımıza bırakarak asıl konumuza gelirsek.
Son iki yılda özellikle web sayfamızda bilimsel çalışmalara yönelik eleştirilerimizi dile getirdik. Bu vesileyle Tunceli Üniversitesi Rektörü Sn.Durmuş Boztuğ'a çeşitli zaman dilimlerinde iki defa kamuoyu önünde mektup yazdık. Sn.Durmuş Boztuğ'un çabalarımıza karşı gösterdiği ilgi çok kısa sürede sonuçlarını ortaya çıkardı, Viyana Doğa ve Tarih Müzesi'nin botanik bölümü başkanı Dr.Ernst Vitek geçen yıl bir haftalığına bizimle beraber Dersime geldi ve Tunceli Üniversitesiyle beraber botanikle ilgili çalışmaları yaptılar.
Tunceli Üniversitesinden Yrd.Doç.Dr.Ebru Yüce ve Biyolog Cemil Ergin bir haftalık arazi çalışmalarına, daha sonra aylarca masa başında araştırma ve karşılaştırmalarla devam ettiler. Geçen yıl bilerek çok fazla bitki toplanmadı, bunun için bir haftalık gezi yeterli göründü. Amaç değişik bölgelerdeki bitkilerin alınmasıyla ortalamaya bakılacaktı.
Geçen yılın bir kötü tarafıda şu oldu, karın az yağması ve yağmurların çok olmasıyla bu dönem için beklenen bitkilerin zamanında bir hafta, on günlük gecikmeyi arazide gördük. Tüm yaşananlara rağmen şu an itibarıyla kesinleşen 93 bitki Tunceli Üniversitesi ve Türkiye florası kayıtlarına girdi. Geçen yıldan bir miktar daha bitki tanımlamaları bitince envanter kayıtlarına girecek, doğal olarak bu sayı artacak.
93 bitkiden 7 tanesi endemik ve bunlardan bir tanesi daha önceki kayıtlarda yok, yani toplam endemik sayısı Erysimum sintenisanum bitkisinin kaydıyla bir tane daha arttı. Erysimum sintenisanum bitkisinin olduğu bölge olan Mecanda 11 bitki kayıtlara geçti ve bunun üç tanesi endemik, bu oran çok önemli.
Cephalanthera epipactoides, orkide türü kayıtlarda yok
Globularia trichosantha kayıtlarda yok
gelincik türü olan Papaver rhoeas, tüm Dersim coğrafyasında yaygın olarak bulunmakta fakat kayıtlarda yok.
gelincik - Roemeria hybrida'da kayıtlarda yok
Tchihatchewia isatidea endemik bitkisi geçen yıl tekrar farklı alanlarda belgelendi,
Gelelim şu an için kesinleşen 93 bitkinin daha önce yapılan önemli çalışmalarla karşılaştırılmasıyla ilgili sonuçlara. Çok sevindirici durumlar ortaya çıktı. Örneğin Dersimdeki en önemli araştırmalara imza atmış değerli hocamız Prof.Dr.Şinasi Yıldırımlı'nın çalışmaları başta olmak üzere, Tubitaka bağlı Türkiye bitkileri veri servisi Tubives ve bu alandaki halen en önemli kaynak olan Türkiye Florası kitaplarıyla karşılaştırıldığında, 93 bitkinin sadece 52 tanesi kayıtlarda yani 41 tanesinin Dersimde kayıtları yok.
tablo gerçekten çok önemli, yıllardır hep diyoruz gerçekten bölge çok az araştırılmış, bundan daha iyi belge olmaz. Gerçek flora değerini yakalamak imkansız çünkü Dersime bilimin o kadarda ilgisi yok. Tunceli Üniversitesinden Yrd.Doç.Dr.Ebru Yüce ve Biyolog Cemil Ergin sağolsunlar çok çabalıyorlar fakat yalnızlar, eğer bu genç bilim insanlarına destek vermezsek kısır tartışmalara devam eder, cennetimizi kendi ellerimizle cehenneme çeviririz.
Tek çaremiz şu an her alanda daha fazla kayıt, işin flora kısmı için büyük emek sunanTunceli Üniversitesinden Yrd.Doç.Dr.Ebru Yüce ve Biyolog Cemil Ergin'e herbaryum yani Dersim bitki bankası kurmaları için gerekli desteği vermeliyiz. Herbaryum için en can alıcı nokta 1500 veya daha yukarısı bitki toplanırsa kurulacak, faydasını tekrar yazalım, Dersim florasının zenginliği gerçek anlamda ortaya çıkacak, çünkü kimin ne topladığı alanın değeri belli değil. Barajlara karşı mahkemelerde sağlam gerekçeler sunabileceğiz. Bu iki nedene çok eklemeler yapılabilinir.
Tunceli Üniversitesi konum olarak çok önemli çünkü bu bitkileri tek elde toplayacak , kayıtları tutacak ve arşivliyecek olması, ulaşabilinir Dersim biyolojik çeşitliliğinin oluşmasını sağlayacak.
Dersimde son yıllarda diploma tezi veya doktora çalışmaları yapanların, araştırmaları kendi kişisel kariyerleri için iyi oldu fakat bizlere faydası olmadı. Üniversitelerin raflarında yer aldılar fakat Tubives veya herhangi bir envantere kayıtlı değiller. Bu değerli çalışmaları yapanlar kızabilirler, olurmu öyle şey bizimkide bilimsel çalışma diye, doğrudur fakat bir merkezde toplanmadığı için zarar gören Dersim oluyor.
Bu nedenle şimdiye kadar kim geldiyse, çalışmış ve tek bir kayıt yapmışsa bile Tunceli Üniversitesinden Yrd.Doç.Dr.Ebru Yüce ve Biyolog Cemil Ergin'e çok acil olarak yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi vermeliler.
Tekrar çok önemli bu çalışmanın ilk sonuçlarına gelelim. Artık bu saattten sonra kimse Dersimde 1518 bitki çeşidi olduğunu 227 tanesinin Türkiye çapında endemik olduğunu 55 tanesininde sadece dünyada Dersimde bulunduğunu söylemesin.
Nedeni ise şu, geçen yıl Tunceli Üniversitesi ve Viyana Doğa ve Tarih Müzesinin yaptığı çalışmalarda çıkan sonuçlar özellikle Munzur dağlarında en kapsamlı çalışmaları yapmış değerli hocamız Prof.Dr.Şinasi Yıldırımlı'nın araştırmalarıyla karşılaştırıldığında asıl önemli sonuçlar ortaya çıktı. Bu çalışmayla biz birde şöyle bir yöntem izledik, acaba Prof.Dr.Şinasi Yıldırımlı'nın Munzur dağlarındaki çalışmalarında ortaya çıkan bitkilerin Dersime ait olan sayısal karşılığı neydi.
Prof.Dr.Şinasi Yıldırımlı'nın çalışmalarına göre Dersim ve Erzincan'da kayıt altına alınan toplam bitki sayısı 1518 değil 1527 tane. Bunlardan 966 tanesi Dersim'de 844 tanesi Erzincan adına kayıtlı. Bu çalışmaya göre genel endemik sayısı 271, Dersimdeki endemik oranı 168 bunlardan ise 142 tanesi Munzur dağlarının sadece Dersim kısmına ait.
anlaşılmaların önünü almak için şunları söylemek gerekir. Prof.Dr.Şinasi Yıldırımlı'nın araştırmalarında ortaya çıkan Munzur dağlarının Dersim kısmındaki endemik bitkilerin bir kısmını Türkiye'deki diğer bölgelerindeki endemiklerle aynı olma ihtimali var, Sadece Munzur dağlarının bir bölümünde yapılan bu çalışmada çıkan 271 endemik bitki oranından tahmin olarak sadece Dersimdeki endemik oran yüz tanenin altında olabilir.
Bu bile çok büyük zenginliği işaret eder, bu oran bırakın şehirleri çoğu devletlerde bile yok. Şu anki 966 bitki sayısı sadece Prof.Dr.Şinasi Yıldırımlı'nın kayıtları, buna Türkiye bitkileri veri servisi Tubives, Türkiye Florası kitapları ve diğer araştırmacıların verileri eklendiğinde çok büyük bir sayı ortaya çıkacaktır. İşin en ilginç ve sevindirici yanı ise şimdiye kadar yapılmış bütün çalışmalardaki bölgelere baktığımızda Dersimin en fazla yüzde otuzbeş ile kırkı araştırılmış. Araştırılmamış o kadar büyük bir alan varki, bu sayının ikibinin üzerinde olduğu tahmin ediliyor, yeterki biraz gayret gösterilsin.
Dersimin biyolojik zenginliğinin ortaya çıkması için mutaka Tunceli Üniversitesi insiyatifinde herbaryum kurulmalı ve karşılaştırmalar yapılmalıki gerçek değerlere yakın verilere ulaşalım. Prof.Dr.Şinasi Yıldırımlı kısıtlı bir alanda çalıştı, örneğin Mazgirt'le, ve diğer ilçelerle ilgili kayıtlar nerde, yoksa kimse çalışmadımı, ya da Dersimin diğer bölgeleriyle ilgili çalışmalar nerde diye soracak olanlar boşuna aramasınlar, araştırılmadığından bulamayacaklar. Bir küçük örnek verelim, terslaleler Sultanbava, Zel dağı ve Hengirvan arasında çok geniş bir yelpazede bulunmakta fakat Dersim adına kayıtta değiller.
2012 ve bizlerin, kanarya sevenler derneği gibi çevreci takılmamızın bir anlamı yok. Sorunlarımız çok büyük, bu yüzden sadece fotoğraf çekip a ne güzel bitki demekle olmuyor, bu saatten sonra her çekilen bitki için Tunceli Üniversitesinden Yrd.Doç.Dr.Ebru Yüce ve Biyolog Cemil Ergin gibi bilim insanlarına, ''hocam bu bitki ilimizde kayıtlımı, değilmi'' diye sormak gerekiyor. Bunu yapabilirsek doğamıza sahip çıkar ve korumak için ilk adımı atmış oluruz.
Kaynak: sosmunzur