Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler Çalıştayı başladı ve ilk iki oturumu başarıyla tamamlandı. 3-4 Aralık 2011 tarihinde Hozat ve Mazgirt Belediyeleri’nin öncülüğünde devrimci-halkçı belediyecilik anlayışını oturtmak ve sürdürmek için ve Pertek, Diyarbakır, Samandağ, Aknehir Belediyeleri’yle ve emek meslek örgütleri ortaklaşa “Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler Sempozyumu” yapılmıştı.
Bugün sempozyum sonrası kurulan atölye çalışmalarının sonuçlarının tartışılması ve sunulması için Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler Çalıştayı gerçekleştiriyor.Çalıştay Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı Orhan Sarıaltun’un düzenleme kurulu adına yaptığı açılış konuşması ile başlayarak BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve DHF Temsilcisi Ozan Doğan’ın yaptıkları açılış konuşmaları ile başladı.
Çalıştay başlayan atölye sunumları ile devam ediyor.
Çalıştay kapsamında ekoloji ve enerji politikaları atölyesi ve toplumsal cinsiyet atölyesi sunumlarını gerçekleştirdi.Ekoloji ve enerji politikaları atölyesi başlığında EMO Ankara Şubesi adına M. Ali Kıran, Avukat Mehmet Horuş ve Hozat Belediyesi adına Uğur Yeşiltepe konuşma yaptı.Yapılan sunumlarda özellikle ülkemizde var olan kaynakları kullanma yerine enerji alanında dışa bağımlı politik bir hat izlendiği vurgulanırken, devlet eliyle doğaya bilinçli bir saldırının giderek tırmandırıldığı ve bununda HES, RES ve Nükleer Santralleri kurarak hayata büyük ölçüde geçirildiği söylendi.
“AKP işi kılıfına uydurur”
İlk olarak konuşan M. Ali Kıran doğa varlıklarının metalaşmasıyla önceden benzeri görülmemiş bir doğa yıkımıyla karşı karşıya olduğumuzu belirtti.Modern tarım yöntemleriyle tarım topraklarının verimsizleştirildiğini, sanayi atıklarıyla yaşam alanlarımızın kirletildiğini ve doğa üzerinden aslında insanı hedef alan saldırılar gerçekleştirildiğini vurguladı.Enerji alanında dışa bağımlı bir hat izlenirken, AKP’nin hükümete gelmesiyle bu politikaların daha da azgınlaştığı, AKP’nin hem nükleer santral kurmanın hem de karşı çıkılması halinde önüne geçilmesinin yasalarını oluşturduğunu belirten konuşma yaptı.
“Enerji alanında dışa bağımlılık siyasi bir politikadır”
Av. Mehmet Horuş ise enerji kaynaklarından bahsederken enerji kullanımının teknik ve politik iki yönünün olduğundan söz edilmesi gerekliliğinin altını çizdi. Ülkedeki yenilebilir ve yenilemez enerji kaynaklarından söz ederek ülkeye uzun süre yetebilecek enerji kaynaklarının olduğunu fakat siyasi ve politik olarak dışa bağımlı bir politikanın izlendiğini vurguladı.
“2. Dersim Soykırımıyla karşı karşıyayız”
Hozat belediyesi adına sunum yapan Uğur Yeşiltepe devrimci halkçı perspektife sahip bir belediye olarak böylesi bir çalışmanın içinde olmayı önemsediklerini ve buradan çıkarılacak sonuçları yerellerinde uygulayacaklarını, bunun denetime açık olduğu ifade ederek sözlerine şöyle devem etti:“Dersime yapılan saldırılar uzun yıllardır çok yönlü olarak sürdürülüyor ve özellikle son on yılda bu saldırılar baraj projeleriyle boyutlandırıldı. Dersim de yapılan ve yapılmaya devam eden baraj çalışmalarının tek başına doğaya yönelik olmadığı açıkça görülmelidir. Devlet 37-38 yıllarında açıktan yaptığı soykırımı farklı bir şekilde fakat özünde aynı amaç ve içerikte bugün baraj politikalarıyla gerçekleştirmektedir. Barajların kurulması Dersim coğrafyasını bölecek, merkez ve çevre ilişkisini yok edecek ve insanını inançlarından, köklerinden koparacak, dersim coğrafyasını insansızlaştırarak 2.Dersim Soykırımını gerçekleştirecektir.
Fakat Dersim halkı 37-38 soykırımına karşı takındığı tavrı tüm bu asimilasyon, yozlaştırma ve baraj yapma politikalarına karşıda devem ettirecektir.Dersim halkı kitlesel eylemler, yürüyüşler düzenleyerek ve özellikle Peri Özgür Köylü hareketinde somutlaşan direniş pratiği ile militan meşru hatta mücadelesini sürdürmektedir ve Hozat Belediyesi bu duruşu sahiplenmektedir.
Toplumsal Cinsiyet Atölyesi
Toplumsal cinsiyet atölyesi başlığında ise ODTÜ sosyoloji araştırma görevlisi Mehtap Tosun, Feminist Aktivist İlknur Üstün ve Bağlar Belediyesi sunumlarını gerçekleştirdiler.
Mehtap Tosun yaptığı giriş konuşmasında yerel yönetimler alanında temel alınması ve politikaların üretilmesi gereken diğer bir alanın kadın alanı olduğu gereğini duyarak bu çalışmayı başlattıklarını söyledi. Şu sözlerle devam etti:” Devrimci-Halkçı bir yerel yönetim iddiasını taşıyan yerellerdeki yönetimlerin, bu savlarını toplumsal cinsiyete duyarlılık perspektifiyle ne şekilde gerçekleştirebileceklerinin ipuçlarını sunabilmek, kolektif kent-mekân oluşturmada karşılaşılan çıkmazlarda çözüm, tartışma alanı ve yapıcı bir eleştiri zemini için fırsat yaratmaktadır.”
Belediyecilikte pozitif ayrımcılık
Feminist Aktivist İlknur Üstün yaptığı araştırmalardan da örnekler vererek yerel yönetimler alanında kadına pozitif ayrımcılık temelinde yaklaşılması gerektiğini belirterek, yaptığı sunumda şunları ifade etti:” Yerel yönetimler alanında yapılan çalışmaların kime ve neye yönelik yapıldığı bilinerek ve tek bir cinse yönelik değil diğer ezilen cinsleri göz önünde bulundurarak yapılması gerekir.Yapılacak çalışmalarda bütçenin cinslere göre eşit ve ihtiyaç temelinde dağıtımına önem gösterilmelidir. Maddi olarak kısıtlı bütçeye sahip olmakla birlikte büyük borçlara sahip sosyal belediyecilik anlayışına sahip belediyeler özellikle küçük yerellerde tiyatro sinema gibi kadınları hapsedildikleri alanlardan çıkmasını sağlayan çalışmalar yapmalıdır.Yerel siyasetler sorun yumakları içerinde mikro ölçekte başlayarak sorunları kolaylıkla çözebilecek güce sahiptir.Yerel siyaset yerelde yaşayanların farklılıklarını görerek onlarla beraber çalışarak demokratikleşebilir. Aksi ise şiddeti ve eşitsizliği getirir.”
“Kadına pozitif ayrımcılık temelinde yaklaşıyoruz.”
Bağlar belediyesi adına Belediye Meclis üyesi sunum yaptı. Belediyenin ekonomik- demokratik-ekolojik-özgürlükçü cinsiyet paradigmasıyla, yerelde yapılan çalışmalarda ihtiyaç temelinde hareket ettiğini belirtti.Kadınlara yönelik çalışmalarda pozitif ayrımcılık temelinden hareketle Kardelen Kadın Evlerinin açıldığını ve bu evlerde kadının hem sosyal yanını geliştirici çalışmaların hem de kendi ekonomik ihtiyaçlarını karşılayarak erkeğe olan ekonomik bağının koparılmasına yardımcı olabilecek çalışmaların yapıldığını belirterek belediyenin sunduğu hizmetlerden örneklerle konuşmasını sonlandırdı.Çalıştay diğer atölye çalışmalarının sunumlarıyla devam ediyor.