Bu da ancak düzenli bir çalışma alışkanlığıyla olur. Ne var ki, masa başına oturup ders çalışmak, kitapların başında saatler harcamak, kişiyi, her zaman istenilen sonuca götürmeyebilir. Etkili ve verimli ders çalışmak, başarıyı artırmaya yarayan önemli bir beceridir.
Tunceli Rehberlik ve Araştırma Merkezi (RAM) Müdürü /Psikolojik Danışman Koray Yıldırım “Etkili ve Verimli Ders Çalışmak” konusunda açıklamalarda bulundu:
Öğrenme, insanların bireysel farklılıklarına göre gerçekleşir. Her birimiz öğrenirken, farklı duyularımızı kullanırız. Kimimiz için görsel, kimimiz için işitsel uyaranlar daha etkilidir. Bunun doğal sonucu, herkesin en verimli çalışma şeklinin kendisine özgü olmasıdır. Bazıları tek başına ve çok sessiz bir ortamda çalışabilirken, bazıları başkalarıyla beraber veya müzik dinleyerek çalışmayı tercih edebilir. Özet çıkarmak kimileri için çok işe yararken, kimilerini sıkar ve ilgisini dağıtır. Herhangi bir konuyu çalışmak için gerekli olan zaman da kişiden kişiye farklılık gösterir. Önemli olan; kişinin, kendisi için işe yarar yöntemlere yönelmesi ve zamanı, belirlenmiş öncelikler doğrultusunda kullanabilmesidir.”
Verimli Çalışmayı Etkileyen Faktörler:
Zamanı doğru yönetebilme becerisi: Zamanı iyi değerlendirememenin en önemli sebeplerinden biri performans kaygısı ve ona eşlik eden başarısızlık korkusudur. Bir diğer etken mükemmelliyetçi eğilimlerdir. Mükemmelliyetçilik; ayrıntıda boğulma, yapılan işten tatmin olmama, duygusal basınç nedeniyle çalışmaya yoğunlaşamama gibi sonuçlar doğurur. Tüm bunlar söz konusu olduğunda da, çalışmadan verim almak zorlaşır.
Dikkati toplayabilmek ve çalışılan konuya yoğunlaşabilmek: Dikkatimizi dağıtan birçok etmen vardır. Kafamızı meşgul eden kişisel sorunlarımız, bedensel yorgunluk, fiziksel hastalık, çalışma ortamının kimi özellikleri, karmaşık bir örgüde sunulan bilgiler ve performans kaygısı, bunlar içinde sıkça rastlananlardır. Verimli çalışabilmek için dikkat dağıtan bu tür etmenleri en aza indirmemiz gerekir.
Motivasyona sahip olmak: Kişi neyi, niçin çalışması gerektiğini bilmelidir. Hedeflerin varlığı çalışma isteğini artırır.
Öncelik sıralaması yapabilmek: Bazen çalışılacak konuların çokluğu içinde boğuluruz. Nereden başlayacağımızı bilemez ve bu zorluk içinde kilitlenip kalırız. Bu noktada yapılması gereken bir öncelikler listesi hazırlamaktır. Önce neye bakacağımızı bilirsek; önümüze, küçük ve ulaşılabilir hedefler koyabilirsek çalışmaya başlamak kolaylaşır. Birçok zaman, çalışmaya başlamak bizi tetikler ve çalışmayı sürdürmekte zorlanmayız.
Psikolojik Danışman Koray Yıldırım, “başarının arttırılabilmesi için yapılması gerekenler” ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
BAŞARINIZI ARTTIRMANIZ YAPILMASI GEREKENLER
Hazırlayacağınız çalışma programına, aynen ve dakikası dakikasına uymanız şart değildir! Uyku saati ve kendi özel yaşantınıza göre, çalışma programınızda istediğiniz değişiklikleri yapabilirsiniz. Unutmayın, Şimdiden, bu yönde geliştireceğiniz bir alışkanlık, yaşamınızı planlamak konusunda size olumlu katkılar sağlayacaktır.
Kendinize özel bir çalışma programı hazırlayıp evde, varsa, odanıza asınız.
Herhangi bir zamanda çıkacak ani durumlar dışında, çalışma programıma bağlı kalınız ve bunu alışkanlık haline getiriniz. Okulun haftalık ders programında değişiklik olduğunda, kendi çalışma programınızı haftalık yeni programa uyarlayınız. Ders çalışmanın yanı sıra, uygun zamanlarda sosyal etkinliklere de zaman ayırınız.
Okuldan çıkıp eve gittikten sonra mutlaka belirli bir süre dinleniniz. (30 dakika veya 1 saat olabilir.) Eğer aç iseniz yemek yemeniz gerekir, açlığınızı giderip bir şeyler atıştırabilirsiniz.
Sınav /deneme sınavı olan günlerden önce, çalışma programında gerekli esnekliği uygulayınız. Sınavlardan önce, zamanınızın çoğunu sınavlara /deneme sınavına hazırlanarak geçiriniz.
Kendinize Mutlaka Bir Hedef /Hedefler Belirleyin! Örneğin, gitmek /okumak istediğiniz liseyi /liseleri ve başarılı olduğunuz alanı /dersleri belirleyiniz. (liseler ve meslekler ile ilgili hayalleriniz olmalı!) Bunlarla ilgili bazı araştırmalar yapınız. İnternetten araştırınız, öğretmenlerinizden ve okul Rehberlik öğretmeninden bilgi edininiz.
Sağlıklı bir yaşam için uyku düzenimize dikkat etmeliyiz. Günde, ortalama 8 saat uyumalıyız. Yeterince uyuyamamak psikolojimizi ve ders başarımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Aynı zamanda kahvaltı ve yemek saatlerine de çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Aç karına ders dinlemek veya ders çalışmak öğrenmemizi olumsuz etkiler. Kendinizi iyi hissetmediğinizde, yorgun ve uykusuz olduğunuzda mutlaka çalışmaya ara veriniz. Biraz dinlendikten /uyuduktan sonra çalışma programınıza uygun olarak ders çalışmaya devam ediniz.
Kendinizi daha iyi hissetmek için, ihtiyaç duyduğunuzda derin nefes alıp, nefesinizi yavaş yavaş bırakınız.
Tv, cep telefonu, bilgisayar ve internet için daha az zaman ayırmaya dikkat ediniz. Kitap okumaya daha çok zaman ayırınız. Tv, cep telefonu, bilgisayar ve internet için ayıracağınız zamanı (sınırı) kendiniz belirleyiniz ve belirlediğiniz bu kurala uyunuz. (kendi kendinizi kontrol ediniz: otokontrol.)
Ders çalışırken tv izlemek, müzik dinlemek vs. öğrenmenizi olumsuz yönde etkilemektedir. Tv karşısında, müzik dinleyerek ders çalışmayınız. Bunları, “dinlenme” aralarında yapınız.
Ders çalışırken, mutlaka bir çalışma masasında ders çalışınız. Çalışırken dik durunuz. Kesinlikle, uzanır vaziyette ders çalışmayınız. Sandalyede otururken dik durmaya özen gösteriniz. Dik durmak, psikolojik açıdan ve fiziksel sağlınız açısından önemlidir. Çalışma masanızın ışığı iyi bir açıdan alması şarttır. Masanızda ders çalışırken, kendi gölgeniz veya cisimlerin gölgesi çalışma masasına düşmemelidir. Eğer çalışma masanızın üzerinde gölgeler varsa hemen bu durumu düzeltmek için, masayı uygun şekilde odaya yeniden yerleştiriniz.
Ders çalışmaya başlamadan önce şu soruları göz önünde bulundurunuz: Hangi dersi, hangi konuları, ne kadar süre ve nasıl çalışmalıyım?
Aynı türden dersleri art arda (sözel –sözel veya sayısal – sayısal) çalışmamaya özen gösteriniz.
Öğrendiklerimizi Hatırlayabilmemiz İçin Tekrar Yapmak Şarttır! : Öğrendiklerimizin % 80’ini 24 saat sonra unutuyoruz. Bu sebeple, öğrendiklerimizi daha sonra da hatırlayabilmeniz için tekrar yapmanız şarttır! Ders çalıştıktan sonra (10 dk), haftalık ve aylık tekrarlar yapınız.
35 - 40 dk. ders çalıştıktan sonra 5 -10 dk. kısa tekrar yapınız, daha sonra 5 -10 dk. “dinlenme” molası veriniz. 5-10 dk. “dinlenme” molası verdikten sonra, çalıştığınız ‘konuyla ilgili yeterli sayıda test’ çözünüz. Ders çalıştıktan sonra, dinlenme sürelerinin fazla olmamasına dikkat ediniz. Dinlenmek için verilen molalar beynimizin dinlenmesi için de gereklidir ve şarttır.
Okuyup dinledikten sonra yazılanların % 60’ı akılda kalır. Bunun için, evde konuları okuyunuz, derslerde öğretmeninizi dinleyiniz, sayısal bir derse çalışırken mutlaka kalem kullanınız yani “yazarak” çalışmaya özen gösteriniz. Sözel derslerde ise önemli gördüğünüz yerleri not alınız. “Not almak” oldukça önemlidir. Not alırken; önemli gördüğünüz yerlerin altını çiziniz. Dersleri dinlerken ya da kendiniz ders çalışırken “not tutmak” hem zamanınızı verimli kullanmanızı hem de öğrendiklerinizin kalıcılığını arttırır. Gerekli durumlarda özet çıkarınız.
Deneme sınavlarında ve yazılılarda çözemediğiniz veya yanlış cevapladığınız soruları sonradan tekrar okuyup mutlaka bu soruların doğru cevaplarını öğrenmelisiniz; öğretmenlere sormalısınız. Böyle yapmak; sizin, doğruları öğrenmenizi sağladığı gibi test tecrübenize olumlu katkılar sağlar. Yanlış cevaplandırdığınız sorulardaki hataları tekrarlamamak için gerekli dersleri çıkarınız.
Ödevlerinizi zamanında yapınız. Mümkün olduğunca derslere hazırlıklı geliniz, dersi derste dinlemeye özen gösteriniz ve derslere aktif olarak katılmaya çalışınız.
Yarın okulda, dershanede hangi dersleri işleyecekseniz, işleyeceğiniz konuları okuyunuz, konulara göz gezdiriniz. Böyle yaparsanız, derslerinize hazırlıklı gelmiş olursunuz.
Hafta sonları yeterince dinleniniz ve ders çalışma düzeninizi aksatmayınız. Hafta sonunda, dinlenme ile ders çalışma için ayıracağınız zamanın –dengeli– olmasına dikkat ediniz. Eksik olduğunuz dersin konularına hafta sonlarında da çalışınız. Hafta sonu yapılabilecek sosyal etkinlikler: -varsa- sinema, tiyatro, konser; arkadaşlarınızla birlikte zaman geçirmek, akraba-arkadaş ziyareti.
Sosyal ve sportif etkinliklere katılabilirsiniz.
Tüm derslerden bir hafta önce işlenen konuları hafta sonu kısaca tekrarla /soru çöz.
Mevsimlere göre ayrı (sonbahar-kış ve ilkbahar) çalışma programları planlayınız. Kış ve yaz saati uygulamaları sırasında gündüz-gece sürelerinin değişkenlik göstermesi sebebiyle, zamana uygun program yapılması tavsiye edilir. Ayrıca, yaz aylarında sınavlara hazırlık çalışmaları yapan öğrenciler, yaz ayları için ‘yaz dönemi çalışma programı’ hazırlayabilirler.
Çalışma Programını Hemen, Bugün Uygulayın, Ertelemeyin!
Kendinize özel, bireysel çalışma programı yapmak isterseniz, varsa, okulunuzdaki Rehberlik Servisi’ne başvurunuz.
ETKİLİ VE VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ
Etkili ders çalışma ve verimli ders çalışma teknikleri, ders çalışma verimini maksimuma çıkarmak isteyen kişilerin mutlaka öğrenmesi gereken tekniklerdir.
Etkili Ders Çalışma: Temel olarak, ders çalışma sırasında öğrenmenin maksimum yoğunluklu olduğu çalışmadır. Bu şekilde, zorlandığınız konuları daha iyi öğrenir ve öğrendiklerinizi geç unutursunuz. Etkili ders çalışma teknikleri ise, öğrenmenin en üst düzeye çıkarılması için uygulanan tekniklerdir.
Verimli Ders Çalışma: Etkili çalışma ile benzerdir. Temel olay, öğrendiğiniz bilginin çalıştığınız süreye olan oranını yüksek tutmaktır.
Örnek üzerinden şöyle anlatabiliriz. Diyelim ki bir tane konuya 1 saat çalıştınız ve konunun yarısını anlayabildiniz. Verimli çalışsaydınız bu konunun tamamını anlayabilirdiniz. Bu durumda ders çalışma veriminiz iki kat yükselecekti. Az ders çalıştığı halde, çok başarılı olan öğrencilerle karşılaşmışızdır. Bunlara çoğu zaman gizlice ders çalışıyor veya fazla zeki gibi kendimizi avutan ithamlar yakıştırırız. Gerçekte durum böyle değildir. Daha az çalışarak, daha fazla başarılı olmanın zekâ gibi etkenleri olsa da temel etken, nasıl çalışacağını bilmektir. Yani özetle, etkili ve verimli ders çalışmaktır.
Daha az sürede daha çok şey öğrenmek derken kastettiğimiz, ders çalışma sürenizi azaltmak değildir. Bunun yerine, öğrendiklerinizi arttırmaktır. Yani şu anda kaç saat ders çalışıyorsanız, doğru çalışma yöntemini kullanarak yine, önceden kaç saat ders çalışıyorsanız en az o kadar saat ders çalışacaksınız. Sadece, öğrendiğiniz miktar artacak. Bu teknikleri tembelliği arttırmak için değil, başarıyı arttırmak için kullanacaksınız.
Öğrenme Mekanizması
İnsanoğlunun, öğrenme açısından biyolojik bir sistematiği vardır. Öğrenme bilgiyi algılayıp hafızaya kaydetme ve gerektiğinde ise kullanmak amacıyla geriye çağırma olayıdır. Öğrenme için bir uyarıcı olması ve bu uyarıcıya dikkat sarf edilmesi gerekir. Günlük hayatta birçok ses duyarız. Ancak dikkat etmediğimiz için öğrenme sağlayamayız. Öğrenmenin basamak basamak sistematiği şöyledir:
Uyarıcı
Duyusal kayıt
Dikkat
Algılama
Kısa süreli hafıza
Tekrar
Uzun süreli hafıza
Sınama
Öğrenmek
Gördüğünüz gibi, 9 adımlık bir döngünün son halkasıdır öğrenme. 9. Adımın gerçekleşebilmesi için, ilk 8 adıma ihtiyacımız var.
Uyarıcı: Size bilgiyi veren başlangıç noktasıdır. Öğretmenin sesi, kitaptaki yazı, videodaki görüntü ilk uyarıcı olabilir.
Duyusal kayıt: Uyarıcıya sizin açık olmanızdır. Yani bin kişinin sohbet ettiği bir yerde siz dikkatinizi başka bir yere verirseniz insanların dediği hiçbir şeyi duymamış olursunuz. Bunun nedeni uyarıcı olmasına rağmen sizin duyusal kayıtta olmamanızdır.
Dikkat: Duyusal kayıtla kaydettiğinize yoğunlaşmanızdır. Otobüste giderken birçok kişi konuşmasına rağmen ilginizi çeken bir konuda konuşan birine algınızı açarsınız. Sonra dediklerini net duymaya başlar ve dikkat edersiniz. Artık onunla net bir irtibat haline geçmişsinizdir.
Algılama: Dikkatle aldığınız uyarıyı beyninizde yorumla ve neticelendirme işlemidir. Uyarıyı sistematik bir bilgi haline çevirirsiniz.
Kısa süreli hafıza: Öğrenmeye ciddi anlamda yaklaştığınız adımdır. Geçici hafızaya aldığınız şeyi geçici olarak öğrenmişsiniz demektir. Anlık bir bilgiye eriştiğinizde hafızanın bu yönünü kullanırsınız. Bilgiyi beyniniz fazla yükten kurtulmak için depolamaz. Bilgiyle işiniz bittiğinde ise hemen unutursunuz.
Tekrar: Bilgiyi tekrardan dikkatinize getirme işlemidir. Beyin bir bilgiyi çok tekrar ettiğinizi fark edince onun önemli olduğu kanısına varır ve değer verdiği uzun süreli hafızada ona yer açar.
Uzun Süreli Hafıza: Kısa süreli hafızadaki bilginin değerli olanının taşındığı ikinci hafızadır. Burada en değerli bilgiler korunaklı bir şekilde durur. Normal yaşantıda bu bilgi beyninizi yormaz. Bankadaki para gibidir. Lazım olduğu anda çeker ve kullanır.
Sınama: Uzun süreli bilgi artık sizindir. Ancak bu bilgiyi belirli bir koşul karşısında kullanmazsanız, zamanla beyniniz bunun o kadar da gerekli olmadığını düşünecektir. Bu da unutmayı beraberinde getirecektir. Burada unutma bilginin çöpe atılması değil de, yerinin kaybolmasıdır. Yani, ne şekilde kodladığınızı çıkaramazsınız. Bu nedenle uzun süreli hafızayı, bazen sınama yoluyla uyarmak gerekir.
Öğrenmek: Son basamaktır. En önemlisidir. İlk basamakları yerine getirdiğinizde sonuç olarak elinize geçendir. Ne kadar zamana yayılırsa, o kadar da kalıcı olur.
Uzun Süreli Hafızanın Çalışma Prensibi
Uzun süreli hafızanız bilginin en çok olduğu yerdir. Kalıcı bilgi burada tutulur. Onlarca bilgisayarın saklayabildiği bilgiyi burada tutabilirsiniz. Beynin bu alanını iyi kullanırsanız öğrenmeniz çok kolay olur. Bu bölüme kaydettiğiniz bilgiler burada durur. Unutma hadisesi bu bölmedeki bir bilgiye ulaşılacak yolu bulamama, karıştırma şeklinde olur. Mesela hatırlamadığınız bir şeyi hatırlamaya çalışın. Ona benzer birçok çağrışım aklınıza gelecektir. Bunun nedeni, o bilgiye ulaşırken yolları karıştırmanızdır.
Uzun süreli hafızayı etkili kullanmak için bilgiyi buraya sistematik kaydetmek gerekir. Bu şekilde hafızanızın haritası elinizde olur ve yolu şaşırmazsınız. Etkili çalışmanın olabilmesi ve bunun etkili öğrenmeye dönüşebilmesi için öğrendiğiniz bilginin nereye ait olduğunu bilmeniz gerekir.
Düzensiz bilgiyi uzun süreli hafızada bulmak güçtür. Düzenli bilgiye ise kısa yoldan hemen ulaşılabilir.
Etkili Hafıza Teknikleri
Verimli ve etkili çalıştığınız zaman, öğrendiklerinizin daha çok kalıcı olmasını da sağlarsınız. İnsan beyni unutmaya meyillidir. Bunu da kendini maksimum verimle kullanmak için yapar. Unutmak, kötü bir şey değildir aslında. Zaten unutuyorum diye çalışmamaktır kötü olan. Çalıştıkça ve öğrendikçe hafızanızın kapasitesi de artacaktır. Bu konuda hiç şüpheniz olmasın. Bunun yanında çok ciddi oranda hafıza sorununuz varsa bir doktora görünmeniz sizin için daha iyi olur. Öğrendiklerinizi kalıcı kılmak için çeşitli hafıza teknikleri vardır. Bu yöntemleri kullanarak öğrendiklerinizin unutulmasını daha zorlaştırabilirsiniz. Ancak en etkili hatırlama yönteminin, tekrar olduğunu da unutmayın.
Sayısız hafıza teknikleri olmasına rağmen hepsinin üzerinde durmak bilim adamların işidir. Biz sadece ders çalışma sürecinde işimize yarayacak en etkili olanlarını inceleyelim.
İlk Harf Yöntemi
Hâlihazırda birçok öğrenci tarafından kullanılan basit ama etkili bir yöntemdir. Öğrendiğiniz, dizi şeklindeki bilgilerin baş harfinden çağrışım oluşturabilirsiniz. Size kolay gelmesi açısından, kendi tekerlemelerinizi de oluşturabilirsiniz. Böylece ders çalışmayı daha eğlenceli hale getire de bilirsiniz.
Not Almak
Not almak, ders çalışırken öğrenmeyi etkili hale getiren yöntemlerin başında gelir. Sizin derse yoğunlaşmanız için bir şeyleri not etmeniz gerekir. Bu size kafanızı derste tutabilme imkânı sağlar. Not almadan yaptığınız çalışma sırasında aklınız başka bir yere gidebilir. Ancak not alma işlemi beyninizi yaptığınız asıl işe yoğunlaştırır. Bu nedenle not almayı hem ders dinleme sırasında, hem de kitaptan bireysel çalışma sırasında mutlaka uygulayın. Not alma meselesi, başlı başına bir konudur. Asla hafife almamak gerekir.
Motivasyon
Motivasyon sadece sizi dersin başına oturtmaya yarayan bir enerji değildir. Aynı zamanda çalıştığınız dersin verimini de arttırıcı bir faktördür. Motivasyon temelini istekten aldığı için isteyerek yapılan öğrenme mutlaka daha kalıcı olacaktır.
Eğer motivasyonunuz düşükse, çalışmalarınızın bir yerde tıkanması da olasıdır. Sınav hazırlık maratonu gerçekten bir yarış olduğuna göre bunu bir ralliye benzetebiliriz. İki araba düşünün. Birincisi kaliteli, ikincisi kalitesiz; birincisinin usta şoförü var, ikincisinin yok; birincisi kaliteli yakıtla dolu, ikincisinin yakıtı kalitesiz; birincisi kısa yoldan direkt gidiyor, ikincisi ise dolambaçlı yoldan gidiyor. Bu durumda hangisinin hedefe daha erken varması söz konusu olur sizce? Cevap çok açık değil mi? Ralli yarışına etki eden bu faktörlerin, aslında sınav hazırlık maratonunda da aynen karşılığı vardır.
Başarının arttırılmasında motivasyon şarttır. Peki, yüksek motivasyonu nasıl sağlayabiliriz?
Motivasyon Sağlamak
Motivasyon yani güdülenme, kişinin direkt olarak kendisine bağlı olan faktörlerden kaynaklanır. Sizin genetiğiniz ve çevresel faktörleriniz bir şeye odaklanma ve isteklenme kapasitenizi belirler. Eğer gerçekten normal hayatta kafanıza koyduğunuzu mutlaka yapan biriyseniz isteklenme konusunda da ciddi bir problem yaşamazsınız. Ama bu konuda eksiğiniz varsa, şunları düşünmenizde fayda var:
Çalışsanız da çalışmasanız da ömür bir şekilde geçecek.
Başarılı olmak size başarısız olmaya nazaran birçok avantaj sağlayacak.
Ailenizin umutları ve beklentilerini karşılamanın tek yolu azıcık zahmet çekmektir.
Başarılı insanlar, daha çok saygı görürler.
Hedeflerinize ulaşmanız konusunda gideceğiniz yolun adıdır ders çalışmak.
Ders çalışmak, birçok yeni ve güzel bilgi öğrenmenize olanak sağlayacak.
Çalışmamak, size hiçbir şey kazandırmayacak.
Yukarıdaki maddeleri düşünürseniz ders çalışmanız gerektiğini hissedersiniz. Ancak yine de istek öğrencinin kendisine bağlıdır. Ders çalışmaya karşı tutumunuzu olumlu yöne çevirmezseniz ders çalışmanız için milyon tane sebep olsa bile siz çalışmamayı seçersiniz. Yani dersi sıkıcı, itici, fazla yorucu görürseniz olumsuz tutuma sahipsiniz demektir. Yapmanız gereken o kadar da zor bir şey değil. Milyonlarca insan yaşayabilmek için ağır işlerde gece gündüz koşturuyor. Sizin yapmanız gereken temiz, sıcak ortamınızda oturup biraz bir şeyler öğrenmek. Çok mu? İyi bir gelecek için bu kadarını da yapabilirsiniz.
Nasıl Ders Çalışmak Gerekir
Ders çalışmayı doğru bir şekilde yapmak, öğrenmenin etkinliği açısından oldukça önemlidir. Yukarıda bahsettiğimiz hususlara önem verirseniz zaten kendiliğinden kaliteli bir öğrenme tekniği uygulamış olursunuz. Bunun yanında dikkat etmeniz gereken bazı başarı arttırıcı noktalar vardır.
Çalışma Ortamı
Ders çalıştığınız yerin sessiz, dikkat dağıtacak ortamlardan arınmış, düzenli ve temiz olması gerekir. Bunu sağlamak zor gelmesin size. Siz istekli olduktan sonra bir şekilde aileniz bile size bunu sağlar. Ders çalışılan odada asla televizyon, müzik aleti, oyun seti gibi cihazlar bulundurmamalısınız. Masanız, aydınlatmanız, rahat sandalyeniz, kitabınız, kâğıdınız, kaleminiz ve silginiz olacak. Ders çalışmayı mutlaka masa başında yapmanız gerekir. Sınavda da masa başında oturacaksınız zaten. Uzanarak soru çözmek gibi yöntemler çoğu zaman işe yaramaz. Eğer yorgunsanız uyuyun, dinlenin, sonra da dersin başına dinç bir şekilde oturun.
Çalışma masanız ve masa düzeniniz ders çalışmaya hizmet etmelidir. Masada dikkat dağıtacak veya sizi meşgul edecek başka şeyler olmamalıdır.
Planlı Çalışmak
Planlı çalışmanın başarıyı arttırdığını hepimiz biliyoruz. Aslında planlı yapılan her iş plansız yapılan işlere göre her zaman daha iyi sonuç verir. Sınava hazırlanıyorsanız, kendi planınızı hazırlayacak irade ve kapasiteye sahipsinizdir. Belli bir sorunla karşılaştığınızda planınızda değişiklikler yaparak telafi etme şansınız da her zaman bulunur böylelikle. Asıl amaç ders çalışıp başarılı olmaktır. Birçok öğrenci her hafta çalışma düzenini değiştirir. Hatta her gün değiştiren öğrenciler de vardır. Kitapların, sizin yerinize ders çalışamayacağını unutmayın. Size başarıyı getirecek sihirli bir kaynak mevcut değil. Kitapçıdan, sene başında ihtiyacınız olan kitaplardan birer tane almanız yeterlidir. Aynı anda birden fazla kitap almak, karışıklığa neden olacağından her seferinde bir kaç kitap satın almayı deneyebilirsiniz. Kitabı çalışıp bitirdikten sonra gidip yenisini alırsınız. Bu şekilde, planlı çalışmayı da gerçekleştirmiş olursunuz.
Planlı çalışmak derken kast ettiğimiz, günlük doyurucu miktarda ders çalışmadır. Herkesin hayat koşullarına yüzde yüz uyan bir saatli çalışma programı maalesef mevcut değil. Ancak yine de eğer düzenli olan biriyseniz, saatli çalışma programı kullanmanız size avantaj sağlayacaktır.
Ders Çalışma Sırası
Ders çalışma düzeninizi oluştururken, kolaydan zora sıralamak avantaj sağlar. Bu şekilde, hem bir dersin en kolay netlerini erkenden kapmış olursunuz. Hem de derse giriş yapmış olursunuz. Bir dersin bir konusunu bilmeden diğer konu gerçekten iyi anlaşılmıyor. Bu nedenle derslere bir yerden giriş yapmanız gerekiyor. Bu giriş, dersin kolay ve zevkli konularından olursa, işiniz daha kolay demektir.
Kolay konulardan başlamak, bazı durumlarda çeşitli sorunlara neden olur. Örneğin öğrenci her başladığı dersin bildiği konularına çalışır. Bilmediği konuya gelince de çalışmak istemediği için başka derse geçmesi gerektiğini düşünüp kitabı yarıda bırakır. Bu şekilde eski basit konular tekrar edilirken, gerçek anlamda yeni bilgi öğrenilmemiş olur. Ayrıca bütün zor konuları sınava en yakın zamana bırakmak da mantıklı bir tutum değildir. Bu durumda yine kolay kısımlardan başlayarak şu yöntemi uygulayabilirsiniz. Bir dersi bir bütün olarak ele alın. O dersin kolay konusundan başlayın ama ders bitmeden asla bırakmayın. Böylece kolay konularla derse ısınırsınız. Zor konuları da öğrenip dersi tamamlarsınız. Tam zor konular sizi yormuşken ders biter ve siz yeni bir dersin kolay konusuna başlarsınız. Böylece sıkılmadan etkili ve verimli ders çalışmış olursunuz.
Dersi Dinlemenin Önemi
Birçok öğrencinin yaptığı hata, öğretmenlerin anlattıklarını hafife almaktır. Öğretmen ders anlatırken, , başka derslerden soru çözmek, çoğu zaman size fayda sağlamaz. İnsanın kitap başında oturarak ders çalışması için belli bir kapasitesi vardır. Bu kapasitenin üstüne çıkmanız, sizi zorlayabilir. Daha fazla ders çalışmak için ders kaynaklarınızı çeşitlendirmek iyi bir yöntem. Şöyle söyleyelim. Ders çalışıp yoruluyorsanız, performansınızı arttırmak için 2 veya 3 saat de etkili dinleme yapabilirsiniz. Bunun kaynağı okuldaki öğretmenleriniz, kurstaki öğretmenleriniz veya videolu konu anlatım dersi olabilir. İyi bir dinleme, sizi hem dinlendirecek hem öğretici olacaktır.
Dersi dinlerken, mutlaka zihninizi açık tutmalısınız. Yoğunlaşmalı, anlamaya çalışmalısınız. Bu şekilde verimi en üst düzeye çıkarırsınız. Size dersi anlatan kişinin temel görevi size anlattığını öğretmektir. Bu nedenle anlamadığınız yerleri sormaktan asla çekinmeyin. Ders dinleme sırasında, sürekli saate bakıp dersin bitmesine ne kadar var diye kontrol etmenin kimseye bir faydası yoktur. Böyle yapınca, vakit daha da geçmez oluyor. Onun yerine derse odaklanmaya çalışsanız, vaktin sıkılmadan ne kadar daha çabuk geçtiğini fark edeceksiniz.
Etkili ve verimli ders çalışmak açısından bahsedilen teknikler oldukça işinize yarayacaktır. Daha fazla ayrıntıya ihtiyaç duymadan, bu tekniklerin genel hatlarını uygulamaya başlamalısınız. Eğer anlatılanları öğrendiyseniz, artık başarılı olmaya hazırsınız demektir.