2. Dersim İnsan Hakları Film Festivali için İstanbul’dan yola çıktık. Yol uzun görülecek yerler kutsaldı. Elazığ’dan araçla vurduk Dersim’in yollarına. Dağları, düzlükleri geçtik. Keban barajı kıyısında bir çay molasıyla hazırladık kendimizi Dersim’e. Ve barajdan feribotla Pertek, ardından merkez…
Munzur’un kıyısında Grand Şaroğlu oteldeyiz. Bu kez film festivali için ama yine Dersim’e yaraşır bir adla: İnsan Hakları Film Festivali… Dersim Belediyesi’nin evsahipliğinde, Türkiye’nin ilk insan hakları temalı film festivali geçen yıl başladığı yolculuğuna bu yıl da devam ediyor. Geçen yıl 20-29 Mayıs arasında gerçekleşen festival toplamda 64 uzun, belgesel, kısa ve animasyon film ile birçok yönetme, yapımcı, oyuncu ve panelisti ağırlamıştı.
Festival bu yıl 24-29 Mayıs arasında, “insan hakları, çocuk, kadın ve doğa” temalı filmleriyle oluşturduğu güçlü programıyla sineması olmayan bir kentte izleyicisiyle buluşuyor.
Festivalin danışma kurulunda; belgesel ustası Enis Rıza, akademisyen profesör Selahattin Yıldız, genç belgesel yönetmeni Bingöl Elmas, Mezopotamya Sinema Kolektifi çalışanlarından Memet Dalmaz ve Dersim Belediyesi çalışanlarından Mahmut Nizam Özlütaş yer alıyor. Açılışı yönetmenliğini Orhan Esklköy ve Zeynel Doğan’ın yaptığı Babamın Sesi filmiyle yapan festivalin ikinci gününe yetişmiştik ama çok da şey kaçırmamışız. Filmler tam da bizim geldiğimiz gün gösterilmeye başlandı.
Dersim programımız Belediye Başkanı Edibe Şahin’i ziyaretle başladı… Dersim Belediyesi’ndeki sohbetin ardından Belgesel Film kuşağında ‘Yuva’ ve ‘Anadilim Nerede’yi izleme şansına sahip olduk.
İki belgeselde birbirinden çarpıcıydı. Ebubekir Çetinkaya’nın yönettiği ‘Yuva’ görmezden geldiğimiz ve duymak istemediğimiz bir konuya temas etmiş. Çetinkaya aile içinde tabu halini alan ve kol kırılır yen içinde kalır geleneğini sorgulayan bir meseleyi; aile içi şiddeti, tacizi ve ensesti öyle bir dille anlatmış ki, bir yanıyla tabu olarak gördüğümüz ya da hep kaçtığımız bir gerçekle yüz yüze bırakıyor. Bu kez bu belgeselle kaçamıyorsunuz gerçeklerden.
Veli Kahraman’ın ‘Ana Dilim Nerede’ belgeseli sizi vicdanınızdan yakalıyor. Yok olmaya yüz tutmuş bir dili kurtarmak için yakında zamanda öleceğini düşünen bir ihtiyarın çabası sizi de en az onun kadar çaresiz bırakıyor. Resmi politikaların yarattığı kültürel travmanın orta sınıf bir aile üzerindeki etkilerini ele alan, kimi insanlık durumlarının kara mizahın sınırlarında anlatıldığı gerçek hikaye ve gerçek karakterlerin canlandırıldığı bir yabancılaşma ve yalnızlaşma hikayesi… Bu anlamda Veli Kahraman’ı kutlamak gerekiyor, kendi ailesinden yola çıkarak anne babasının hikâyesini bizimle buluşturduğu için…
‘Yuva’ ve ‘Ana Dilim Nerede’ belgesellerini pazartesi günü de izleyebilirsiniz.
DERSİM BELEDİYE BAŞKANI EDİBE ŞAHİN:
Hak ihlallerinin olmadığı bir ülke istiyoruz
Günün yorgunluğu ağır hikâyelerle üzerimize yapışmışken yemek akla gelir mi? Benim bu kez buluşma noktam Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin oluyor, gün geceye teslim olmuş Munzur ise yağmura… Bu atmosferin ortasında kısa bir sohbet gerçekleştiriyoruz Şahin’le…
İlk sorum elbette sineması olmayan bir kentte neden bir film festivaline ev sahipliği yaptıkları…
1980’li yıllarda yazlık bir sinemanın olduğu ve darbeyle birlikte bu yazlık sinemanın kapatıldığını öğreniyoruz… Tabii daha sonraki süreçlerde sinema salonu olmuş ama sinemayla tanışmayan nesillerden kaynaklı da kapatılmış.
Geçen yıl ilki yapılan festivalin sürecini Edibe Şahin, “Bir festival için yola çıkarken aslında bu kentte sinemaya ve özellikle sanatın her türlü dalına ilgili vardı. Daha sonra neden film festivali olmasın dedik. Dersime ne yakışır; insan hakları ihlallerini kendi bünyesine toplamış kimliğinden, dilinden inancından, neredeyse bütün ötekileştirmeleri kendisinde toplayan, bundan dolayı da çok ciddi hak ihlallerine uğrayan bir kent. O zaman dedik, biz bir insan hakları film festivaliyle yola çıkalım ama yola çıkarken de amacımız gerçekten hak ihlallerinin de olmadığı bir ülkeye gitmekti” ifadeleriyle anlatıyor…
İlkinde iyi yanıtlar alınca festivale dair, bu yıl ikincisi geldi festivalin. Sinema yok ama sinema dört dağ içinde de izleniyormuş diyen Şahin dertlerinin bir yanıyla da buraya yeniden bir sinema salonu kazandırabilmek olduğunu anlatıyor. Bunu içinse bütçe çalışmalarına başlamışlar bile…
Ama özetle altını çiziyor Şahin: İstiyoruz ki isteyen dört dağ içinde de izlesin isteyen de bir sinema salonunun da…
DERSİM’İN MUHALİFLİĞİ BİR MİRAS
Dersim’in politik yanına da dokunuyoruz sohbetimiz sırasında… “ Dersim’de de tabi ki kendi kimliğine sahip çıkma, kendi diline sahip çıkma, kendi inancına sahip çıkma mücadelesi var. Bundan dolayı da katliamlar, sürgünler, zorunlu göçlere maruz kaldı” diyor Edibe Şahin…
Dersim’in geçmişte muhalif, sosyalist, okuryazar oranı yükse ve elbette politik bir kent olması Edibe Şahin’e göre Dersim’in mirası…
Yıllarca asimilasyon çalışmalarına rağmen bu kimliklerini koruduklarını söyleyen Şahin başka film festivalleri de olabilirdi ama bu kimliğimizden dolayı da insan hakları film festivalini belirledik diyor.
Hak ihlallerinin dünyanın pek çok yerinde yaşandığına da dikkat çeken Şahin, başka bir hedeflerinin de gelen konukların Dersim’e dokunmasını sağlamak diğer yandan da yaşanılanlara az da olsa Dersim’den bakmalarına vesile olmak olarak açıklıyor.
Dersim’ e dokunmaktan söz etmişken gelinen süreci de anımsatıyor Edibe Şahin. Normal bir süreçten geçmediğimizi, insanların reflekslerinin hala devam ettiğini ve zor olanın ise bugün kaç kişi öldü diye sormak olduğunu anlatıyor. Şahin, eskiden yaşlılar ölürdü, doğal ölümdü ama şimdi gerilla da, asker de ölüyor ve bu benim için en zor şey… Yaşlılar artık çocuklarını gömüyor. “ diyor.
Geçtiğimiz günlerde yaşanılan tutuklamalara değiniyor… Dersim’de yaşamın zorluğunu da konuşuyoruz. Peki Çözüm?
Demokratik barışın sağlanması olarak yorumluyor Şahin ve bedelinin ağır olduğunu, buna rağmen ise bu sürecin çok da uzak olmadığının altını çiziyor… Ve Dersim’in yarı açık cezaevi olduğunu hatırlatarak bu baskıların, tutuklamaların sona ermesi gerektiğini vurgulayarak bitiriyor sohbetimizi.
Festival 29 Mayıs’ta sona erecek
Yerli ve yabancı film gösterimlerinin yanı sıra filme ekipleriyle söyleşiler, paneller, kent gezisi, çocuklar için sinema atölyesi gibi birçok etkinlikte festival kapsamında gerçekleştirilecek etkinliklerin ardından 2. Uluslararası Dersim Film Festivali 29 Mayıs’ta sona erecek.
Ama biz BirGün okurları için bugün gösterilecek filmleri hemen anımsatalım: Gelecek Uzun Sürer, Bedensiz Ruhlar, Bir Adım Ötesi, İçimdeki Yangın, Bir Zamanlar Anadolu’da…
Dersim gibi küçük bir ilde sinema salonu olmamasına rağmen, İnsan hakları ihlallerine gönderme yapan bir film festivalinin yapılması organizasyonu daha da anlamlı kılıyor. Kocaman dağlar arasına kurulmuş; doğal güzellikleriyle göz dolduran Dersim, Munzur suyu üzerine kurulan barajlarla da çokça gündeme gelmişti… Bu minvalde elbette Peri Suyu’nu görmeden edemedik…
Gülşen İşeri/BirGün
Hak İhlallerine İnat Dört Dağ İçinde Sinema
2. Dersim İnsan Hakları Film Festivali için İstanbul’dan yola çıktık. Yol uzun görülecek yerler kutsaldı. Elazığ’dan araçla vurduk Dersim’in yollarına. Dağları, düzlükleri geçtik. Keban barajı kıyısında bir çay molasıyla hazırladık kendimizi Dersim’e. Ve
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Dersim’de yaşlı çifte dönük darp iddiasıDersim Barosuna kayıtlı avukatlardan Av. Alişer Ölmez, iddiaya göre yaşlı bir çifti darp etti. Şiddete uğrayan kadın ve erkek Ölmez’in avukatlık bürosu önünde basın açıklaması yaptı. Öte yandan Ölmez de bir açıklama yaparak iddiaları kesin bir dille redde
Dersim'de "ErasmusDays" kutlamaları"ErasmusDays" etkinlikleri kapsamında Tunceli İl Milli Eğitim Müdürlüğü gerçekleştirdiği 52 etkinlik ile Doğu Anadolu Bölgesi illeri arasında en fazla etkinlik gerçekleştiren il oldu.
Yaşlı bakım evi çalışanları haklı fesih başvurusunda bulunduDersim’de Munzur Bakım Evi'nde çalışan 16 sağlık işçisi, çalışma koşullarının dayanılmaz olduğunu ifade ederek işten ayrıldı ve haklı fesih başvurusunda bulundu.
Munzur Bakım Evi'nden işten ayrılmalara ilişkin açıklamaDersim’de Munzur Bakım Evi'nde çalışan 16 sağlık işçisinin, çalışma koşullarının dayanılmaz olduğunu ifade ederek işten ayrılması yönündeki açıklamalarının ardından Munzur Bakım Evi tarafından yazılı açıklama yapıldı.
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim