İçlerinde bir Alman ve gurbetçi Tuncelilerin bulunduğu 100 kişilik kafile 3 bin metrelik Sülbüs Dağı zirvelerinde kar keyfi yaşadı.
Tunceli Dağcılık ve Kamp Sporları Kulübü (TUDAK) tarafından, Tunceli, Elazığ, Bingöl sınırı olan 3 bin rakımlı Sülbüs Dağı tırmanışı gerçekleştirdi. Tunceli'den araçlarla yola çıkan kafile, Nazımiye ilçesi Sarıyayla köyünde araçlarını bırakarak tırmanışa geçti. Grubun içinde, Almanya'nın Stuttgart Heidelberg'ten gelen, İnstitut Für Energi Und Umweitforsclung görevlisi 32 yaşındaki Yüksek Ziraat Mühendisi Dr. Maria Müler ile Tuncelili gurbetçiler olmak üzere 100 doğa tutkunu sporsever vardı. Sülbüs'ün karlı yamaçlarından tırmanışlarını sürdüren grup 3 buçuk saat sonra eksiksiz olarak zirveye vardı. Burada öğle yemeklerini yiyen kafile inişe geçti.
Grupta bulunan Dr. Maria Müler dönüş yolunda arkadaşlarıyla birlikte, Sülbüs eteklerinde poşetle kayarak karın keyfini çıkardı. Alman Maria, Tuncelili Zuhal adlı bir arkadaşının tavsiyesiyle geldiğini, burayı ve insanlarını çok candan ve samimi bulduğunu dile getirerek, "Şu an Almanya'da, bu ayda Alplerin tepelerinde kar bulunur. Burada karı görünce Almanya ve Avusturya dağlarındayım gibi hissettim. Buraya tekrar geleceğim, Avrupa'ya gittiğimde de buranın çok güzel ve güvenli bir yer olduğunu ve vatandaşlarımızın tatile buraya gelmeleri için çaba harcayacağım" dedi.
Maria Müler, bu tür toplu gezilere Almanya'da sık sık rastlandığını ancak burada da görünce şaşırdığını, memleketlerini tanıtma çabalarını takdirle karşıladığını sözlerine ekledi.
Almanya'da yüksek lisans yapan ancak Türkiye'ye araştırma amacıyla gelen 28 yaşındaki Zuhal Gültekin de, "Tırmanış çok organize ve sıcak bir ortamda geçiyor. Dersim'in daha önce hiç görmediğimiz noktalarını, yerlerini güvenli bir ortamda görüyoruz. Çünkü gerçekten TUDAK ekibi de çok organize, ilk yardım çantası, wolky-tolkylerle güvenli bir şekilde çıkıyor ve memleketimizi tanıma şansına sahip olduk. Bu yüzden TUDAK'a çok teşekkürler" dedi.
Tunceli Barosu'na kayıtlı Av. Özgür Ulaş Kaplan ise gezide insanların doğayla iç içe yaşama fırsatı bulduğunu, bu tip gezilerin Dersim açısından çok önemli bulduğunu dile getirerek, "Dersimin doğası ve turizm potansiyelinin kullanılması gerekirken, ilimiz açısından son dönemlerde doğayı bekleyen tehlikeler var. Bu memlekette gerçekleştirilmesi planlanan baraj projeleri var. Bunlar gerçekleştiğinde buradaki güzelim doğa yok olacak. Bu nedenle kurulan kulüpler, dernekler, çevre örgütlerinin organize ettiği bu tip etkinliklerin ayrı alamı ve önemi var. Çünkü insanlara doğa sevgisi aşılamaktadır. Doğa sevgisi ve doğa bilincine ulaşan insanlar ise çevresine ve memleketine daha fazla sahip çıkacak, barajlara ve çevre tahribatına karşı demokratik tepkisini gösterecek" dedi.
Yaklaşık olarak 100 kişilik bir grupla gerçekleştirdikleri gezide yabancılar ve Tuncelili gurbetçilerin de olduğunu söyleyen Kaplan, "Memleketine uzun yıllar gelememiş memleketine özlem duyan insanlar var aramızda onlar tekrar buraları görme fırsatına ulaştılar. Almanya'dan gelenler var, tanıtımımız açısından bu çok önemli. Bizler o insanlara buradaki çevre tehditlerini de anlatıyoruz. Dışarıdan bir doğasever olarak destek vermelerini istedik. Onlar da burayı ilk kez görüyorlar ve beğeniyorlar. Bu tip güzelliklerin tanıtılmasını ve turizme açılmasını istiyorlar. Barajların bu bölgeyi tahrip edeceğini dile getiriyorlar" dedi.
