Cezaevinden çıkan gazeteci, Nedim ŞENER’E özendik. Onun gibi yaptık. Onun bir yıl süreyle özlemini duyup en çok yapmak istediğini, biz yılların özlemi ile gerçekleştirdik.
Hanımla, Ben RONYA ile ROŞVERİN, ellerinden tutarak anaokuluna götürdük. İlk çocuğumu, henüz anaokulların olmadığı yıllarda, ilkokula başladığında elinden tutup okuluna götürmüştüm.
Aynı gün Kültür Müdürlüğü salonlarında, ÖĞRETMEN OKULLARININ kuruluşlarının, 164.ücü yılı kutlama etkinlikleri vardı. ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ tarafından düzenlenmiş etkinliğe bizde davetliydik. Üstelik sunucu RONYANIN Annesi, gelinimizdi.
Öğrencilerin, öğretmenlerin doldurduğu salonda Üniversitemizin Sayın Rektörü, Valiyi temsilen Vali Yardımcısı, Milli Eğitimin başı Milli Eğitim Müdürü, İl Kültür Müdürü ve Okul Müdürleri yerlerini almışlardı.
Salon ve sahne özenle hazırlanmıştı. Hemen hergün etkinliklerin toplantıların düzenlendiği salon, her zaman olduğu gibi düzenliydi, temizdi. Yanında oturduğum bir zamanlar öğretmenlik yapmış kültürlü Kültür Müdürünü tebrik ettim.
Programı seyrettikçe programın zengin ve akıcı olduğunu görerek, izleyen herkes gibi bizde büyük keyif aldık.
Yıl dönümünün anlam ve önemini anlatan şiirler, duygulu anlamlı özenle seçilmiş şiirlerdi. Öğretmenler için ‘Yaz, benim. Kış benim. Bütün Mevsimler benim. Gelecekte söylenecek söz benim. Dünyayı aydınlatan ışık, benim.’ dizeleri, öğretmen mesleğinin anlam ve önemini farklılığını anlatan dizelerdi.
Anadolu Öğretmen Lisesi kız öğrencileri tarafından, sahnelenen ORATORYA (kutsal nitelikli müzik yapıtı) profesyonel bir tiyatro oyunu kadar, kaliteli keyif vericiydi.
‘SULANDIRILMIŞ ALACAKARANLIK’ adlı aynı okulun öğrencileri tarafından sergilenen skeç, oyunda fırtına gibi esen, BELLA karakterini oynayan kız öğrenci, salonu adeta çınlattılar. Dakikalarca alkışlandılar. Profesyonel oyunculara taş çıkaracak kadar oyuncu, olduklarını sergilediler. Büyük keyif almıştık.
Müzik Öğretmeni Kazım ANDİÇİ’NİN yönetiminde sunulan müzik dinletisi, tam bir müzik şöleniydi. Salon bir kez daha çınlanmış. Dakikalarca alkışlanmıştı.
İzleyenleri bıktırmayan, büyük keyif aldıran program bittiğinde yüzler gülüyordu. Programı düzenleyenler programın akışında görev alanlar, ANADOLU ÖĞRETMEN Lisesi, izleyiciler tarafından ayakta alkışlanıyordu.
Hazreti Âlinin, ‘TANRI SANATIDIR’ Ünlü filozof, DİYOJENİN,
‘Dünyada, öğretmenlikten daha onurlu bir meslek yoktur.’ diye tanımladığı, öğretmenlik mesleğinin, sevincini ve gururunu bir kez daha yaşadım.
Ronya’nın okulunu çok seven ROŞVER, ‘Büyük baba, beni bir daha, bir daha RONYA’NIN okuluna, götürür müsün?’ dedi.
‘Sen istersen götürürüm.’ dedim.
Fikri TAŞ