• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 10 °C
  • Tunceli 10 °C

YAĞMURLU HAVALARDA

Fikri TAŞ

         Uzun süren kış mevsimin ardından, yağışsız geçen ilkbahar ayları bitmek üzere beklenen yağmurlar yağmaya başladı. Şehirlerde kentlerde yaşayanlar açık güneşli havaların sürmesinden memnun olurken, yaşamını tarımla sürdüren doğayla nefes alıp veren köylü mevsimin kurak geçmesinden oldukça endişeli üzgündü.
        Baharla birlikte uyanan toprağın, suya güneşe ihtiyacı vardı. Doğanın canlanması yeşermesi binbir çiçeğin, rengin açması doğanın gelin gibi süslenmesi için yağmurların mevsiminde yağması gerekiyordu.
       Köylümüz yağmur duasına çıkmadan yağmur yağdı. Doğa, kısa sürede yeşil giysilerini giyerek köylünün ekinini, bağını, bahçesini şenlendirecek. Bolluk bereketlik getirecektir.
      Ellerinde şemsiyeleri ile yürüyenlerin yanında, şiddetli yağmura rağmen şemsiyesiz rahat koşturmadan yürüyen tanıdık bir arkadaşa, ‘Gel şemsiyeyi birlikte kullanalım. Islanma.’ dedim. Kahkahalarla güldü. ‘Yağmur sağlıktır, bolluktur berekettir. Bırak üstüme yağsın.’ dedi. Koşmadan mutlu rahat bir şekilde şemsiyesiz yürüyüşüne devam etti.
     Kışla Meydanının sakinleri de parkın çimlerine yatmış, aklanmak paklanmak için yuvarlanıyorlardı. Seyit Rızanın yanı başında dizilmişler, yağan yağmurlarla, eriyen karlarla coşan Munzur’u seyrediyorlardı.
 
    
ONLAR, ÖLMEDİLER. ÖLÜMSÜZLEŞTİLER
    Onlar, tarihe solmadan her gün yeniden açan, ÜÇ FİDAN olarak yazıldılar. 6 Mayısta düştüler toprağa. Toprak onları bir ana kucağı ile kucakladı. Bağrına bastı.
    Köyde öğretmendim. Sabaha karşı asılacaklarını biliyorduk. Bütün gece gözümüzü uyku tutmamıştı. Açık tuttuğumuz radyo, sabahın ilk yayınında ilk haber olarak vermişti. Hanımın Ana yüreği bu acıya dayanamamıştı. Ağlamıştı.
    Her 6 Mayıs’lar artarak çoğalan, Denizlerindi. Toprağa düşen üç fidan binlerce fidanı yeşertmişti.
    ‘Sokaklar yürümekle aşınmaz.’ diyen, babalık duygusunu tatmamış sık sık şapkasını alıp kaçmakla bilinen DEMİREL, ÜÇ FİDANA acımasızca kıymıştı.
    Onların, ÜÇ FİDANIN ikinci anneleri, ŞEKİPE ANA hala ağlıyordu. Gözlerindeki yaş, uzun bir ömürdü kurumamıştı. Onun gibi onlar için ÜÇ FİDAN, için gözlerindeki yaş bir ömür kurumayan ÜÇ FİDANIN avukatı, ağabeyleri HALİT ÇELENK geçen yıl tarihe kara bir leke olarak düşmüş. 6 Mayıstan bir gün önce, 5 Mayısta yanı başlarındaki toprağa düşerek onlarla kucaklaşmış. Hasret sona ermişti.
    Onlar kendileri için değil, halkı için emperyalizme karşı ölüme korkusuzca yürüdüler.
    Her 6 Mayıslarda, halkı onları unutmayacak, onları sonsuza dek yaşatacaktır.
    40.ıncı 6 Mayısta onları unutmayanlar her yıl olduğu gibi meydanlardaydılar. Mezarlarının başındaydılar. Onlara Deniz’in çok sevdiği konçertoyu dinlettiler. Deniz’in adını aldığı denizlere çiçekler serptiler. HIDIRELLEZ (Hızır’ın gününde) HIZIRIN mekânı GOLE ÇETUDA onlar için üç fidan için üç mum yaktılar.
     Onlar, ölmediler. Ölümsüzleştiler.
       
KONGREDE
    BDP (Barış ve Demokrasi Partisinin) il kongresine biz gazetecilerde davet edilmiştik. BDP Genel Başkanı Selahattin DEMİRTAŞIN, İl ve ilçe belediye başkanlarının, çok sayıda sivil toplum temsilcilerinin, davetlilerin katıldığı kongreye katılım büyüktü. Belediyenin toplantı salonuna sığmamıştı.
    Kongrede konuşan Genel Başkan Selahattin DEMİRTAŞ, Dersim katliamını yaşamış, Dersim Halkına tarihi konumlarından dolayı saygı duyduklarını, bundan böyle Dersim Halkını yalnız bırakmayacaklarını, sık sık yanlarında, Dersimde olacaklarını söyleyerek başladığı konuşmasında son günlerde meydana gelen can kayıplarından büyük üzüntü duyduklarını ifade etti.
   Süren kavganın binlerce yıl birlikte yaşamış Halkların, birbirleri ile kavgası olmadığını özgürlüklerin, insan haklarının öne çıktığı dünyamızda, dilini kültürünü aynı vatanda, aynı sınırlar içinde, ayrılmadan eşitçe özgürce yaşamak isteyen Kürt Halkının, masum haklı taleplerinin tankla topla savaş uçakları ile ret edilmek istendiğidir.’ diye sürdürdüğü konuşmasında, ‘Barış, bir nefes uzakta olduğu halde, AK Parti Sayın Başbakan barışı kardeş kavgasının sona ermesini istemeyerek, ölümlerin can kayıplarının ekonomik yıkıntıların sürmesine neden olmaktadırlar. Bu savaş iki kardeş Halkın savaşı değil, milliyetçi duyguları artırarak iktidarını sürdürmek isteyen AK Partinin savaşıdır. Onun için Türk ve Kürt annelere çağrıda bulunuyorum. Çocuklarınızın bir parti için ölmesine izin vermeyiniz. Engel olunuz.’ dedi.
    Toplantı salonunun yetersizliğini gören, Genel Başkanın bir kongre salonunun yapımı için söz verdiği konuşması sonrası,
    Yapılan oylamada eski BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin HALİS, BDP Tunceli İl Başkanı seçildi.
     Yeni İl başkanı yaptığı konuşmada milletvekili olduğu dönemde, yetersizlikler nedeni ile halka karşı olan sorumluluklarını yeterince yerine getiremediklerini, Milletvekili Genel seçimlerinde çıkan tabloda kendisinin de payı olduğunu söyleyerek özeleştiri verdi. Halktan özür diledi.
     Belediye Başkanı Edibe ŞAHİNDE yaptığı konuşmada, Halka hizmet etmeyi esas aldıklarını yinede eleştirildiklerini bundan böyle eleştirileri dikkate alarak çalışacaklarını, söyleyerek oda halka özeleştiri verdi.
    Coşkulu halk ağırlıklı halka özeleştiri verildiği, bir kongreydi.
    Yağmurlu havalar bolluktur, berekettir. demişler.
     
    
 Fikri TAŞ

Bu yazı toplam 3876 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim