• BIST 9476.85
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 17 °C
  • Tunceli 11 °C

Dersim Ekoloji Meclisi, orman çalıştayı sonuç bildirgesini açıkladı

Dersim Ekoloji Meclisi, orman çalıştayı sonuç bildirgesini açıkladı
Dersim Ekoloji Meclisi, Orman Çalıştayı sonuç bildirgesini açıkladı. 10 Ocak 2016 tarihinde Sanayi Ticaret Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen orman çalıştayının sonuç bildirgesini açıkladı.

Dersim Ekoloji Meclisinin sonuç bildirgesi ise şöyle:

“Dersim Ekoloji Meclisi olarak, 10 Ocak 2016 tarihinde Sanayi Ticaret Odası toplantı salonunda gerçekleştirdiğimiz orman çalıştayı, yerelde ve bölgelerimizde orman ekosistemini korumak ve geliştirmek amacıyla ormancılık politikaları ve alternatif planlamalar geliştirmeyi hedeflemiştir.

Coğrafyamızdaki orman ekosistemi tahribatının en üst düzeye ulaştığı, 1970’li yıllardan bugüne kadar resmi kurumların veya her hangi bir demokratik kitle örgütünün bölgemizde orman envanter çalışması yapmadığı, ormancılık politikası geliştirmeye dönük herhangi bir çalışmanın yapılmadığı görülmüştür.

Orman ekosistemini korumaya dönük politikaların, sorunları gören bir yerden tespit edilebilmesi amacıyla, konuyla ilgili akademik ve pratik çalışmaların içerisinde olan kişilerin ve demokratik kitle örgütlerinin görüşlerinin alınması gerekli görülerek orman çalıştayı yapılmıştır.

Bir gün süren çalıştayda ormancılık politikaları (mülkiyet, yasalar, devlet politikaları, yerel politikalar, toplumsal yaklaşımlar), permakültürün ormancılığa yaklaşımı sunumları yapıldı ve bu çerçevede yürütülen tartışmalar sonucunda;

-Orman bir ağaç topluluğu değil, bir ekosistemdir. Orman ekosistemlerinin taşınması mümkün değildir. Bütün öğelerinin birbiriyle ilişkide ve birbirine bağımlı olduğu, oluşması için milyonlarca koşulun gerekli olduğu dinamik bir bütündür. Ormanla ilgili olarak alınacak bütün kararlarda bu anlayış ilke olarak kabul edilmelidir.

-Ekonomik gelir getirmesi ya da kırsal kalkınma amacıyla bal ormanı, gelir getirici tür ormanı, sosyal ormancılık gibi isimlerle orman alanlarına ya da kenarlarına yapılacak müdahaleler ve projeler orman ekosisteminde tahribata neden olmaktadır.

- Ağaçlandırma ve meyvecilik çalışmaları, dikimi yapılacak türlerin bölge ekosistemine uygunluğu konusunda uzman görüşü alındıktan ve pilot uygulamalar yapıldıktan sonra hayata geçirilmelidir.

- Orman kamusal, doğal bir varlık olarak görülmelidir. Bu nedenle ormanla ilgili yapılacak bütün çalışmalarda yerel kurumların ve halkın katılımı sağlanmalıdır ve resmi kurumlar kamuoyunu bilgilendirmeyi esas almalıdır. Dersim Ekoloji Meclisi orman ekosistemine dair bütün planlamalara müdahil olma ve kamuoyu oluşturma kararlılığında olacaktır.

-Bilgi kirliliğini önlemek için yerel yönetimlerin ve demokratik kitle örgütlerinin eğitim çalışmaları, konferans ve paneller düzenlemesi önemlidir.

-Orman ekosistemin korunması,  bulunulan coğrafyadaki toplumun kültürü ve inancı ile birlikte düşünülmelidir. Dersim inancındaki doğadan rızalık alma kültürü bunun en güzel örneklerindendir.

 

-Orman, toprağın su tutma kapasitesini arttırması, dünya karbon döngüsüne ve biyo-çeşitliliğe katkısı, havayı temizlemesi, yağış miktarını düzenlemesi, yaban hayatına ev sahipliği yapması, erozyonu engellemesi,  gezi, dinlenme ve içe dönüş alanı olması gibi sayılamayacak kadar çok işlevi yerine getirmesiyle değişim değeriyle ölçülemeyecek derecede değerli bir ekosistemdir.

-Bölgemizdeki çatışmalı süreçten sadece insanlar değil, bütün ekosistem zarar görmektedir. Güvenlik amacıyla yapılan ağaç kesimleri ve orman yangınları, demokratik bir barış süreci başlamadığı sürece ne yazık ki devam edecektir.

-Birçok kentte, 1960-1970’li yıllarda başlayan ve kent insanlarının ulaşamayacağı uzaklıkta gerçekleştirilen yeşil kuşak ağaçlandırmalarının kent ormanları şeklinde yansıtılması yanlış bir yönlendirmedir. Kent Ormanlarının kenti çevreleyecek ya da kentin ortasında yer alacak konumda ve orman ekosistemi formunda tasarlanması esas alınmalıdır.

-Orman ekosistemi ve diğer ekosistemlerdeki tahribatları engellemenin en etkili yolu, insan yerleşimlerini kendi kendine yetecek ve ihtiyaçlarını mümkün olduğunca bulundukları alandan karşılayabilecek biçimde tasarlamaktır.

-Ağır savaş koşulları altında insansızlaştırılan ve üretim süreçlerinin büyük oranda darbe yediği coğrafyamızda, köylülerimiz arazilerini HES ve maden şirketlerine satmaya mecbur edilmişlerdir. Kırsal kesimde doğayla uyumlu bir ekonomik alt yapının oluşturulması bu durumu tersine çevirecektir.

-Yerleşim alanlarında ekonomik anlamdaki faaliyetlerde ekosistemlerle uyumlu çalışan ve verimi yüksek sistemler olarak, Orman ekosisteminin taklit edilmesiyle oluşturulan Tarımsal Ormancılık ve Otlak Ormancılığı modelleri ve permakültür yaklaşımı incelenmelidir.

-Mevcut orman alanlarının işlenmesiyle ilgili olarak Almanya’da en iyi işletim modeli olarak seçilen ve İsveç’in tümünde işletim yöntemi olarak uygulanan Lubeck (Dr. Lutfelser) yöntemi incelenmelidir.

tespitleri yapılmıştır. Sonuç olarak, Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin konferansına da sunulmak üzere alınan kararlar şunlardır;

- Bölgenin endemik yapısına uygun olmayan türlerin orman ve çevresine dikimi genetik kirliliğe neden olmaktadır. Resmi kurumların ve yerel yönetimlerin buna izin vermesine müsaade edilmemelidir.

- Bölgemizde bilinçlendirme çalışmaları yapmak amacıyla eğitmen yetiştirme programları planlanmalıdır.

- Orman yangınlarına müdahale profesyonel ekiplerce ve gerekli donanım kullanılarak yapılmalıdır. Orman yangınlarını uluslar arası yargıya taşımak gerekir.

-Yerel yönetimler ve diğer kurumlar kent peyzajını kentin doğal yapısıyla uyumlu şekilde planlamalıdır. Kent peyzajcılarını ve uzmanları bir araya getiren çalışmalar yapılmalıdır.

-Kentlerde yerel iklime ve ekosisteme uyum sağlayabilecek ağaçları üreten fidanlıklar oluşturulmalıdır. Yetiştirilecek bitkilerin ve gerekli tohumların üretimi kırsal alanlarda yapılmalı, bu amaçla kooperatifler oluşturulmalı ve istihdamda kadınlara öncelik verilmelidir.

-Her yörenin tohum yılı farklıdır. Her yerelde hangi yılların zengin tohum yılı olduğunun belirlenmesi gerekir.

-Orman amenajman planları ilimizde en son 1973 yılında yapılmıştır. GABB bünyesinde ve ekoloji meclislerinin de katılımıyla bir komisyon oluşturulması ve bölgesel düzeyde envanter çalışması yapılması gerekir. Bölgenin florasının tespiti, yapılacak çalışmaların buna göre planlanması için hayati önemdedir.

-Turizm destekleme, maden yasası ve üstün kamu yararı gerekçeleriyle ormanlık alanlar milli park statüsünden çıkarılmakta, ‘bozuk orman’ tanımlamasıyla ormanların tahribi meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Bütün ormancılık faaliyetlerine müdahil olunmalı, bu faaliyetler toplumsal denetime tabi tutulmalıdır.

-Doğa gezilerinin büyük kalabalıklarla bilinçsiz bir şekilde yapılmasına engel olunmalıdır. Gezilerin doğayı tanıtıcı, endemik canlıları koruyucu, doğa bilincini arttırıcı nitelikte yapılması gerekmektedir.

- Bölgenin bitki örtüsünü tanıtacak belgesel çalışmaları yapılmalıdır. İnancımızdaki doğa sevgisi ve insan-doğa ilişkisine vurgu yapacak hikayelerin derlenmesi ve bu hikayelerin seslendirme ve drama etkinlikleri yoluyla topluma sunulması gerekir.

- İnsan yerleşimlerinin tasarlanması, kurulması ve dönüştürülmesi süreçlerinde kendi ihtiyaçlarını kendi içinden karşılayabilen, kendi kendine yeten sistemlerin kurulması temel strateji olarak belirlenmelidir.”

 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim