Dersim’de Arı Yetiştiricileri Birliği ve Dersim Ekoloji Meclisi tarafından organize edilen ve dört gün sürecek olan 2. Dersim’in Şifa Geleneği Sempozyumu Sanayi ve Ticaret Odası Salonu’nda başladı.
Belediyeler ile kentteki sivil toplum ve meslek örgütlerinin de desteklediği sempozyuma, akademisyenler, hukukçular, gazeteciler ve şifa geleneğini bilen vatandaşlar katılıyor. Yörede yetişen ve geçmişten günümüze şifalı olarak bilinen bitkilerin de getirildiği sempozyumun açılış konuşmaları Tunceli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kazım Doğan ve Dersim Ekoloji Meclisi’nden Hilal Yorgancı tarafından yapıldı.
Açılış konuşmalarının ardından Ceren Kazancı’nın moderatörlüğü’nde Dr. Füsun Ertuğ, Yrd. Doç. Ahmet Doğan ve Soner Oruç’un konuşmacı olarak katıldığı "Anadolu’da sağaltım ocakları", "Dersim’de bal bitkileri" ve "Anadolu çaprazının biyoçeşitliliği" konulu panele geçildi.
Sempozyumda, "Doğa talanına karşı mücadelede hukuk, arkeoloji ve bitki çeşitliliğinin önemi", "Dersim’de alternatif tarım fikirleri, uygulama deneyimleri, fidancılık, arıcılık, şifa bahçeleri", "Dersim’de ekoloji ve kültür ilişkisi. Kutsal dağlar, ırmaklar, göller. Kutsal hayvanlar ve bitkiler", "Dersim’in şifa geleneği ve Dersim’in Lokman Hekimleri", "Dersim’de kooperatifçilik. Kooperatifçilik nasıl yapılır? Dünyadan ve Türkiye’den örnekler", "Dersim’de Munzur ve Peri, Çemişgezek’te Tagar, Erzincan’da Kemah ve Deliçay, Pülümür’de Armağan ve Sansa HES ve baraj projelerinin mahkeme sonuçları. Bizi bekleyen gelecek ve projelerin bundan sonraki sonuçları" başlıklarında sunumlar gerçekleştirilecek.
Son gününde lokman hekim köyleri ile Ovacık Munzur Gözeleri’ne gezinin yer alacağı sempozyuma ilişkin bilgi veren Koordinatör ve Dersim Halk Müziği Sanatçısı Metin Kahraman, "Biz inanç merkezlerini sadece ibadet merkezleri olarak biliyorduk. Ama onlar 80 sene öncesine kadar henüz lokman hekimlik yasaklanmadan önce bu ocakların tamamı aynı zamanda şifa işleriyle uğraşıyorlardı. Sağaltım görevlerini üstleniyorlardı. Hatta belki bin yıldır bu işi yapan onlarca ocak, ocaklamalara mensup insanları kaydettik. Yaklaşık 400 saatlik bir kayıt elde ettik. Son iki senedir Tunceli Üniversitesi Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileriyle bunları çözüyoruz. Amacımız biliyorsunuz Dersim’de bir talan söz konusu. madenler, HES’lerle, barajlarla Dersim’in ekolojik yapısı hızla bozuluyor. Biz de bu dağlardaki bir cevher de bir altın da bitkilerdir diyoruz. Bu bilginin halka ait olduğuna inanıyoruz. Bu bilgilerin arıcılar birliğinde toplanmasını uygun gördük ve arkadaşlarla birlikte çalışmaya karar verdik" dedi.
Dersimin Kuzeyde Bayburt’ta, Zigana Geçidi’nin Güney çıkışından başlayıp, Güneyde İskenderun Amanos Dağları ve Doğu Toroslar’a kadar uzanan dağ silsilelerinin oluşturduğu “Anadolu Çaprazı”nın üzerinde bulunduğunu ve bu çaprazın Türkiye’ye endemik yaklaşık 4 bin 200 bitkinin önemli kısmına ev sahipliğini yaptığını belirten Kahraman, "Artvin’den Hatay’a kadar olan bölgede devletin bütün yatırımlarını revize etmesini; buradaki doğayı bozmadan yatırım yapmasını sağlamak için bu sempozyumu düzenliyoruz" diye konuştu.
Sempozyuma arkeolog, botanikçiler ve hukukçuların yanı sıra şifacıların da katıldığını ifade eden Metin Kahraman bunun da son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.