Dersim insanı bizi çok iyi karşıladı. Bunun sebebi ezilmiş olan halkların kendini ileriye taşıyor olmasıdır, diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandılar.
Seçil Cebe ve Koca Ali adlı gençler, otostopla birçok şehri gezerek Dersim’e geldiler. Genel olarak gezginlerin karşılaştığı sorunlarla Dersim’de karşılaşmadıklarını belirten gezginler, Dersim insanının kendilerine art niyetsiz yaklaştığını vurguladılar. Kendilerini misafir eden Dersimlilerden günlük yaşamda kullandıkları Kırmancki kelimeleri de öğrenen gezginlerin takı ve süs eşyaları sattıkları tezgahlarına Kırmancki olarak yazdıkları, ‘Ma bi xer’ yazısı ise ilgi topluyor.
Daha önce anlatılanlardan kaynaklı ön yargıları olduğunu ancak Dersim’e gelişle birlikte bunların ortadan kalktığını belirten Seçil Cebe, yaşamını şöyle anlatıyor:
“Kayseri’den iki yıl önce yola çıktım. Otostopla non stop geziyorum. Dünyayı gezme hayalim var. Bunu yapabilmek için de takı satıyorum. Amacım minimalize bir yaşam; küçük detaylarla mutlu olmak dünyevi her şeyden vazgeçerek. Türkiye’de 75 şehir gezdim.”
“ÖN YARGILARIMI KIRDIM; DERSİM, EN ÖZGÜR HİSSETTİĞİM ŞEHİRLERDEN”
Dersim’de geçirdiği günlerde çok özgür hissettiğini dile getiren Cebe, “Buraya gelerek ön yargılarımı kırmış oldum. İnsanların bize yaklaşımı art niyetsiz, çok misafirperverler, cana yakınlar. İzmir’den sonra kendimi özgür hissettiğim ikinci şehir Dersim” dedi.
Dersim’in direngen ruhunu gören ve bundan etkilendiğini ifade eden Cebe, “İnsanların bütünleşerek bir olması ve her şeye karşı ısrarlarından vazgeçmemeleri ve bütünlüğü bozmamaları hoşuma gitti. Kadın olarak kendimi en güvenli hissettiğim şehir burası. Batıda daha çok yadırganırken burada sıcaklıkla karşılanmak bizi mutlu etti, sevgiyle karşılaştık. İnsan özgür olmalı tutsak olmamalı diyorum” diye konuştu.
“EZİLEN TOPLUMLAR HER ZAMAN KENDİNİ GELİŞTİRİR”
Ezilen toplumların her zaman kendilerini geliştirdğini ifade eden Koca Ali ise 65 şehir gezmiş. 4 yıldır Türkiye’de gezen Ali, en büyük hayalinin Jamaik ve Afrika’ya gitmek olduğunu söylüyor.
Yaban hayatına ilgi duyduğunu belirten Ali, Ovacık’ta kamp atarken dağ keçileri ve domuzlarla karşılaştığını belirtti. Bu durumun kendisini çok mutlu ettiğini ifade eden Ali, “İki gün Ovacık’ta kamp yaptım. Sabah kalktığımda dağ keçisiyle karşılaştım. Domuzlar yakınımızdan geçiyordu. Dersimliler, hiçbir şekilde canlılara farklı gözde bakmıyor. Sokakta hayvanlara zarar vermiyorlar.”
Dersim’de hiçbir ayrımcılık yaşamadıklarını, aksine çok güzel yaklaşımlarla karşılaştıklarını söyleyen Ali, “Eğitim, insanlık ya da kültür değil sadece, ezilen toplum her zaman kendini geliştirir. Var oldukça insanız, insan oldukça var oluruz” dedi.
Hüseyin YAŞAR
