Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Aleviliğin bağımsız bir dini topluluk olduğunu söyledi.
Meclis’te başlayan Cemevi ve Alevilik tartışmalarına Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) de katıldı. AABF tarafından yapılan yazılı açıklamada “Alevilik bağımsız bir dini topluluktur” denildi.
İşte o açıklama:
Dersim CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) Cemevi açılması”talebine karşısında, inkârcı tutumunu sürdüren AKP iktidarının “Hayır” cevabı, Türkiye için bir utanç olmanın da ötesinde, aynı zamanda AKP hükümetinin insan temel hak ve özgürlüklerinin ayaklar altına aldığının göstergesidir. Alevilerin eşit haklar temelinde talepte bulunduğu din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edildiğini ve Alevilere yönelik ayrımcılığın ve inkârın sürmekte olduğunu Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Diyanet İşleri Başkanlığının tutum ve açıklamalarında görmek mümkündür.
Sayın Hüseyin Aygün’ün “TBMM’ne Cemevi açılması” talebi karşısında, TBMM Başkanı ve AKP hükümeti üyelerinin yaptığı açıklamalarda, Türk İslam Sentezine dayalı zihniyetin en katı haliyle devam ettiğini ibretle bir kez daha izledik. TBMM’ne cami ve mescit açmasına müsaade veren resmi görüş, Aleviliğin varlığına ve Alevilerin cemevlerine yönelik inkârcı ve asimilasyoncu politikasında ısrarlıdır.
DEMOKRATİK VE LAİK CUMHURİYET Mİ? YOKSA TEOKRASİ REJİMİ Mİ?
AKP hükümeti, “Egemenliğin kayıtsız şartsız millette” olduğunu simgeleyen TBMM’nin, egemenliğin ulemanın tekelinde olan dinci vesayette ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvalarında olduğunu fütursuzca göstermiştir. TBMM’ne sunulan bir talep karşısında, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in parlamentoyu işletmesi ve hukukun evrensel ilkelerine bağlı kalarak karar alması gerekirken Diyanet İşleri Başkanlığının kararına teslim olmuş ve diyanetin sözcülüğünü yapmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığını “en yüksek otorite”, “en yüksek yargı” ve “hak dağıtıcı” merkez görerek, Alevilerin taleplerini bu merkeze danışmak, demokratik cumhuriyet, laik ve hukuk devleti değil, olsa olsa teokratik din devletinde olur.
Türkiye’de Alevilere yönelik ayrımcılık, inkâr ve asimilasyon politikalarında bir değişim ve iyileşme olmamıştır. “Türkiye’nin % 99 müslümandır” ezberi üzerinden sürdürülen resmi din anlayışı, 20 milyon nüfusu ile Türkiye ve Avrupa’da yaşayan Alevileri temsil etmemektedir.
ALEVİLİK BİN YILLIK İNANÇSAL-KÜLTÜREL KİMLİKTİR, SÜNNİLEŞTİRİLEMEZ.
“TBMM’de cemevi açılsın talebine” Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Alevilik ayrı bir din olmayıp, İslam için bir oluşumdur, İslam dininin ibadet yerleri camilerdir” görüşüyle Alevilerin cemevinden camiye davet eden TBMM Başkanı Cemil Çiçek insan hakları açısında suç işlemektedir. Bu nedenle kendisine verilen “Alevilik bir dindir, ibadeti cemdir, ibadethanesi cemevidir” cevabını iyi okuması gerekir. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise bir ulema gibi “Milyonlarca insan Aleviliğin İslam içinde bir manzumesi olduğunu” ifade ederek, kendini milyonlarca insan ve Alevi adına fetva veren ve Alevileri devlet içinde Sünnileştirmeye adamış hükümet sözcüsü olduğunu göstermiştir.
Devletin ve AKP hükümetin Yezit ve Muaviye anlayışı doğrultusunda benimsediği dinsel kimlik ve kurumsallaşması, insan temel hak ve özgürlüklerini yok sayan, farklı dinleri ve inançları devlet içinde Sünnileştirmeyi hedeflemektedir.
Hiçbir güç, devlet, iktidar ve irade Alevilerin ve Aleviliğin varlığını ve kimliğini değiştiremez. Alevilik Anadolu’ya özgü bir inanç sistemi olarak, resmi din tanımlarını içine sığmaz, devlet dini olmaz. Alevilerin ibadet yeri cami değil, cem evidir. İbadet şekli namaz değil, cemdir. İnanç önderi imam, mele ya da molla değil, dedelerimiz, analarımız ve pirlerimizdir. Orucumuz farklıdır. Gülbanglarımız, düvazilerimiz, mersiyelerimiz vardır. Bağlama, deyiş, semah, cinsiyet eşitliğine sadık kalmak ve muhabbet ibadetimiz temel kurallarıdır. Asırlardır süregelen baskı, katliam ve yasaklara rağmen böyle yaşadık ve yaşıyoruz.
Bu nedenle, biz, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu olarak;
* TBMM’ne Cemevinin açılmasını,
* Aleviliğin ayrı bir dini topluluk olarak tanınmasını,
* Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılmasını
* Zorunlu din eğitiminin kaldırılmasını ve eğitimde dindarlaştırmaya son verilmesini,
* Cemevleri Alevilerin ibadet yeridir. Cemevlerine yönelik ayrımcılığın ve inkârın son bulmasını,
* Alevi köylerine cami yapımının derhal durdurulmasını,
* Alevilere ait dergâhların ve işgal edilmiş mekânların Alevi kurumlarına devredilmesini,
* Yerlerinden edinmiş ve zorla göçe zorlanmış Alevilerin kendi köylerine dönüşü sağlanmalı
* Nüfus cüzdanlarında bulunan dini hanesi kısmının tümüyle kaldırılmasını,
* Alevilere yönelik katliamlarla yüzleşmek için, katliamların gerçekleştiği iller ve yerlere müzelerin, anıtların yapılmasını
talep ediyoruz.
Saygılarımızla
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)