• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 16 °C
  • Tunceli 13 °C

ACİL SERVİSİN ACİL DURUMU

Fikri TAŞ
   Acil vakalarda hastaların can simidi hastanelerin can damarı sayılacak acil servis, hemen herkesin yabancısı olmadığı sık sık ziyaret ettiği sağlık müdahale servisidir.
   Sağlık durumu acil olanlar acele oraya koşarlar. Tıpkı suda boğulmak üzere olana veya kalp krizi geçiren birine yapılan ilk müdahale gibi. Sağlık durumu acil olanlara bekletilmeden ilk müdahalenin yapıldığı yerdir.
   İnsan sağlığı için bu kadar önemli serviste pratisyen hekimler görev yaparlar. Pratisyen olmalarına rağmen, görevleri gereği uzman hekimler kadar, her dalda bilgilidirler.
   Hastalar acil olduğu için, hastaların yanında, hasta sahipleri de endişelidirler. Doktorun görevine karışacak kadar sabırsız olurlar. Doktora zaman zaman bağırıp çağırırlar. Acil vakadan, acil vakaya koşan doktorlara hasta yakınları da sorun olarak eklenir.
   Acil servisin, ücretsiz olduğunu bilenler, acil olmayan, uzman hekim gerektiren, hastalarını da acil servise taşırlar. Uzman gerektirdiğinden gerekli müdahaleyi yapamayan acil servisin doktorları ile kavga ederler.
    Acil müdahale edilmesi gerekli hastamla acil servisteydik. Yoğun bir hareketlilik vardı. Bağırıp çağıran ağlayan çocuk hastaların yanında yaralı, inleyen hastalar da vardı. Hastalardan çok hasta yakınları yoğunluktaydı.
  Giriş fişinde adının SEDA GÜNEŞİL olduğu yazılı, halkın deyimi ile çocuk yaşta sayılan nöbetçi bayan doktor, hastadan hastaya koşuyordu. Serum takılan, tahlilleri yapılan, hastamdan dolayı saatlerce kaldığım acil serviste, hiç oturamayan reçeteleri bile oturamadan yazan doktor da hala bıkkınlık, yorgunluk izleri yoktu. Hastaların yanında onlara şifa verecek, onları rahatlatacak, şekilde sıcaktı. Rahattı.
    Hastadan hastaya koşan doktora sormak zordu. Bir hastanın tahlil sonuçlarını gözden geçirirken yaklaştım ve dayanamadım sordum. ‘Bu koşturma, bu yoğunluk gece boyunca sürecek mi? Nasıl dayanacaksınız. Bu yoğunluğa, neden tek Doktor.’ dedim. Cevap olacak hafif acı bir gülümseme ile ‘Bizim için bu koşturma, bu yoğunluk yalnız bu gece değil, hemen her gece sürüp gitmektedir. Çünkü acilde çalışacak doktor kalmadı. Bir iki doktor kaldık. Böyle giderse bende istifa edip gitmek zorunda kalacağım.’ dedi.
   Hastanenin can damarı, hastaların can simidi sayılan acil servisteki bu eksikliği daha öncede görmüş köşemde yazmış ve yetkililerle konuşmuştum. Doktor sayısını artıracaklarını, ek olarak ta uzman doktor görevlendireceklerini ifade etmişlerdi.
   Ne yazık ki bunların hiç biri yapılmamış. Daha kötüsü cazip gelen aile hekimliğini tercih eden pratisyen doktorlar, acil servisi doktorsuz bırakmışlardı.
   İki yıldan beri hastanenin Başhekimliğini başarılı bir şekilde sürdüren tıpkı acildeki doktorlar gibi gün boyu koşturan, yöneticilikle doktorluk görevini birlikte sürdüren Başhekimi aradım. Acil servisi sordum. O da üzgündü çaresizdi. ‘Sadece 3 tane pratisyen doktorum var. Onlardan birini de sağlık Müdür yardımcısı yapmak için almak istiyorlar. Resmi yazışma Vali Bey’e sunulmuş. Onu da alırlarsa sadece iki doktorum kalacak. Bu da acil serviste hizmet vermeye yeterli olmayacaktır.’ dedi.
   Başhekime söyleyecek sözüm kalmamıştı. Vali Beye ulaşıp konuyu arz etmek istemiştim. Yoğun programları nedeni olacak ki ulaşamamıştım. Ankara’da olduğunu öğrendiğim İktidar Partisinin İl Başkanı Veli Sur oğlunu arayarak bu önemli sorunu Sağlık Bakanlığına götürmesini, doktor atanmasını, sağlamasını istedim.
   Umarım Sayın Valimiz, üçüncü doktorun Acil Servisten alınmasına izin vermezler, İktidar Partisinin İl Başkanı ile yetkili resmi kurumların talebi üzerine de, Sağlık Bakanlığı yeterli doktoru atayarak, mevsimle birlikte giderek yoğunlaşacak, ihtiyaç duyulacak Acil Servisimizin acil sorununu çözerler.
    Son yıllarda sağlık konusunda yapılan reformlar, yatırımlar sağlık sorununu büyük ölçüde çözmüş, yaşanan eksiklikleri büyük ölçüde gidermişti.
    Sağlık konusunda atılan adımlar, geçmişte çok sıkıntı çeken Tunceli halkını da rahatlatmış. Hastalarını il il gezdirmekten kurtarmıştı. Her daldan uzman doktorların atanması, bir zamanlar hastanemizde bulunmayan ultrason, tomografi gibi çokça ihtiyaç duyulan sağlık cihazlarının bulundurulması,  hastaların çevre illere gönderilmesini, zaman kaybetmelerini, maddi sıkıntı çekmelerini, büyük ölçüde önlemişti.
   Hizmet alımları da yapılan reformların bir parçası olarak yararlı olmuş. Sağlık kuruluşları, hastaneler, hizmet alımı ile daha temiz daha bakımlı, daha donanımlı, olmuştur.
  Atatürk Mahallesinde inşası süren her türlü sağlık üniteleri cihazları ile donanımlı olacak 150 yataklı yıldızlı hastanemiz hizmete girdiğinde geçmişte yaşanan eksikliklerin tamamına yakını giderilmiş olacaktır.
  Eşek arısının soktuğu söylenen küçük çocuğun bağırtısını saatlerce susturmak mümkün olmamıştı. Buna rağmen acilciler ona kaşlarını çatmamış, annesinden çok daha sıcak davranmış ve tedavi etmişlerdi.
FİKRİ TAŞ
Bu yazı toplam 1517 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim