HDP'de 2 dönem kuralına takılan Alican Önlü, 14 Mayıs'ta yapılacak parlamento seçimlerinde yeniden aday olmadı. Önlü, hem sürece ilişkin hem de Dersim'de belirlenen adaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Alican Önlü'nün açıklamaları şöyle; "HEP’ten, HADEP’e 33 yıllık demokratik siyaset alanındaki mücadele yaşamımda hem zindanlarda hem de partimin görev verdiği tüm alanlarda mücadele ettim. Son sekiz yıldır Dersim halkının iradesi olarak parlamentoda milletvekili olarak görev yaptım. Bu süre zarfında benim için esas olan faşizme karşı halklarımızın özgürlük mücadelesini yükseltmekti. Bu temelde Dersim’i ve halkımızın dilini, kültürünü, inancını, doğasını tüm saldırılara karşı korumak ve değerlerimizi savunmak için elimden geleni yaparak halkımıza layık olmaya gayret ettim. Ancak bu süreçte tabi ki belirli yetmezliklerim ve eksikliklerim oldu. Partimizde olması gereken iki dönem kuralı nedeniyle vekillik görevini bitirirken yeni mücadele alanlarında ve mevzilerinde var gücümle çalışmaya ve katkı sunmaya devam edeceğim. Mücadelemiz vekillikle başlamadığı gibi vekillikle de sona ermeyecektir. Ağır bedellerle kazanılmış mevzilere ve değerlere her zaman bağlı olacağımı, halkımın özellikle Dersim’de vereceği her göreve hazır olduğumu belirtmek isterim. Tüm seçilmişlerin de görevleri bittikten sonra mücadeleye devam edeceğine ve yerellerinde görev alarak mücadele alanlarını genişleteceklerine dair inancım tamdır. Çünkü esas olan halklarımızın özgürlük mücadelesidir. Esas olan Kürt halkının özgürlüğü, Alevi halkının eşit yurttaşlık hakkı ve Türkiye halklarının demokrasi mücadelesidir."
"İçinden geçtiğimiz süreçte bu mücadele kritik bir aşamaya ulaşmış durumdadır. Başta Kürt sorunu olmak üzere tarihsel, toplumsal ve siyasal krizlerin ortasında Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerine giriyoruz. Ya faşizm daha da güçlenerek kazanacak ya da faşizme dur diyeceğiz. Başka bir seçenek yok. Bizler halklarımızın statüko ile restorasyon arasında sıkıştırılmasına karşı çıkıyoruz. Gerçek bir değişimden yanayız. Halklarımız ve emekçiler için tek kurtuluşun Demokratik Cumhuriyet olduğunu savunuyoruz."
"Bizler 14 Mayıs 2023 seçimlerini yalnızca bir iktidar değişikliği olarak değil Türkiye halkları için bir kader seçimi olarak görüyoruz. Bu seçim aynı zamanda ağır katliamlardan geçirilmiş, terteleye uğratılmış Dersim ve Alevi halkı için de tarihi bir öneme sahiptir. 14 Mayıs seçimleri, 38 Soykırımı’yla yüzleşmenin, hesaplaşmanın, yarattığı tahribatların ortadan kaldırılmasının yolunu açacak seçimlerdir. Bu seçim Rayê Haq inancımıza, ana dilimize, Dersim doğasına karşı olanlarla, bu saldırılara karşı mücadele edenlerin seçimi olacaktır. Bu seçim Kürt halkının özgürleşmesi, Alevi toplumun eşit yurttaşlığa kavuşması ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin seçimidir. Bu tarihi seçim hepimize çok büyük sorumluluklar yüklemektedir. Bu temelde yurt içinde ve yurt dışında yaşayan Dersimlilerin, kurumlarının, aydınların, yazarların, sanatçıların, inanç kurumlarının, kadınların, gençlerin, emekçilerin, ekolojistlerin, sol ve sosyalist güçlerin tüm saldırılara karşı bu bilinçle mücadele edeceğine inanıyorum. Birleşerek faşizmi durdurabilir, halklarımızla eşit, adil ve onurlu yaşamı kurabiliriz."
"14 Mayıs 2023 seçimlerinde bu mücadelenin yolu Yeşil Sol Parti etrafında birleşmekten geçer. HDP paradigmasıyla Yeşil Sol Parti çatısı altında başaracağız. Kadın kırımının en yoğun yaşandığı dönemde, Edibe Şahin ve Aysel Doğan’la gasp edilen kadın iradesini meclise taşımak için Yeşil Sol Parti etrafında Dersim’de Ayten Kordu yoldaşımızla kazanacağız. Toprağa düşenlerimiz, cezaevinde rehin tutulan arkadaşlarımız ve yurt dışında sürgünde yaşayan tüm yoldaşlarımız için faşizmi yenilgiye uğratmalıyız."
Haber: Caner Aktan