“Bu memleketin samimi, inançlı, kararlı ve namuslu gençleri devrim yolunda vuruldular. Sahtekârları ve namussuzları ise devrim yoluyla vurgun yaptılar ve hala bu namussuzluklarıyla vurgun yapmaya devam ediyorlar.”
Şehitliğinin 43. Yılında, Ali Ekber Yürek vd namuslu yoldaşlarının anılarına saygıyla…
Dünyanın ikinci emperyalist talanından sonra Nürinberg Mahkemesinde yargılanan Adolf Hitler'in kurmayları mahkeme de kendilerini şöyle savunuyorlardı. “ Biz A. Hitler’den aldığımız emirleri uyguladık. Yargıcın aldığınız emir ne idi sorusuna şu yanıtı verdiler. Führer bize Yahudileri kökten yok edin. Bir milleti kökünden yok etmek için de “geleceği olan gençliğini yok edeceksiniz” diye emretti. Biz de görevimizi yaptık.
Nazi katillerinin bu sözlerini bana şimdi Almanya’da uluslararası onurumuz olan Dersim Nazimiyeli hemşerimiz Prof. Dr. Şahin Albayrak anımsattı. Yaşamını incelerken 12 Eylül 1981 de Kahraman Maraş’ta işkencede bizim yerli ve milli Nazilerin katlettiği kardeşim Ali Ekper Yürek’i çağrıştırdı. Baktım ki, Ş. Albayrak hoca kardeşim ile aynı yılda (1958) doğmuş. 1979 da o Almanya’ya eğitime giderken bizimki de sözde devrime katılmış. Aynı yıl ben de kardeşimi örgütün elinden kurtararak yurt dışına çıkarmak için çok uğraştım. Ama örgütün aramıza ördüğü duvarı aşamadım. Kuvvetle muhtemeldir ki, Şahin Albayrak Bilişim ve yapay zekâ çalışmalarıyla Nobel alacak. Düşünüyorum da, ben de kardeşimi yurt dışına çıkarabilseydim ve yaşatabilseydim acaba o da bir Şahin Albayrak olur muydu? Neden olmasındı?
Ali Ekber Yürek Prof. Dr. Şahin Albayrak
Zeynep Kınacı (Zilan) 30 Haziran 1996'da Tunceli'nin merkezinde düzenlenen bayrak töreni sırasında askerlerin arasına karışarak düzenlediği intihar saldırısında sekiz bandocu askerin ölümüne, 29 askerin de yaralanmasına neden oldu. Katledilen askerler de Zeynep gibi yoksul işçi-köylü halkımızın çocuklarıydı. PKK’nin intihar eylemine sürüklediği bu kızımız da İnönü Üniversitesi öğrencisiydi. Zeynep Kınacı’da şimdi Belçika Adalet Bakanı olan hemcinsi ve hemşerisi Mazgirt’li Zuhal Demir ile aynı yaşta. Acaba Zeynep’in katilleri onu bu elim olaya sürüklemeselerdi ve yurt dışına çıkabilseydi, Zeynep’de bir Avrupa ülkesinde Bakan olamaz mıydı? Neden olmasındı ki?
Zeynep Kınacı Zuhal Demir
Yine diğer bir Dersimli evladımız olan Umut Özcan Dünyanın en prestijli üniversitelerinden olan ABD’nin Oxford Üniversitesinde yaptığı buluşlarla diyabet hastalığına çözüm bulmanın eşiğinde. Bunu başardığında Nobel alacağı kesin olarak değerlendiriliyor. Kırk haneli Ovacık Güney Konak (Çağperi) köyümüzün mezarlığındaki yapılı mezarların çoğu devrim şehitlerine ait. Bu mezarlardan birinde de bizim derin devlet ile Işid katillerinin işbirliğiyle Suruç’ta katlettikleri Çağdaş Aydın yatıyor. Çağdaş Aydın’da Umut Özcan ile yaşıt.
Düşünüyorum da, acaba terörist olmadığı halde Suruç’ta katledilen bizim bu evladımız Çağdaş Aydın da Umut Özcan gibi nobelist olamaz mıydı? Neden olmasındı ki?
Çağdaş Aydın Dr. Umut Özcan
Bu karşılaştırmalı örnekleri çoğaltmak mümkün. Araştırmalar Dersim’de 1972 den günümüze kadar katledilen, cezaevi zindanlarında çürütülen, sürgünlere mahkûm edilerek yaşamdan koparılanların sayısının otuz binin üzerinde olduğunu gösteriyor. Bir MV çıkıp devlet yetkililerine soru önergesiyle sorarsa gerçeğe yakın rakamları öğrenebiliriz.
İlk kuruluşundan beri Derin Devlet tarafından kurulan ve yönetilen Apo’cu hareket yukarıdaki Dersim geleceği olan gençliğimizi yok etmenin birinci derecede sorumlusudur. PKK, nobelist başkenti olması gereken Dersim’i terörist başkenti yaptı.
Kalan ve yeni yetişen Ali Ekber Yürekleri, Zeynepleri, Çağdaşlarımızı terörist başlarından kurtararak, nobelist yapmaya çalışmalıyız.
Üç yıldır Dersim coğrafyasında silahlı eylemciler yok. Bu nedenle Dersim yoğun bir turizm akınına maruz kalmış. Dersim’in ekonomik kalkınmasının baş etkeni turizm oldu. Ben bu satırları yazarken ülkenin önemli turizmcilerinden oluşan 21 kişilik tur operatörü ilçem Ovacık’a gitti. Gerekli inceleme ve araştırmaları yapacak bu seyahat firmaları temsilcileri turizm turlarını getirmeye başlayacaklar. Bu, işin iyi tarafı.
Birde işin kötü tarafı var. Aldığımız duyumlar ve Avrupa’daki dostlarımızdan gelen bilgilere göre PKK yeniden Dersim’e silahlı militan yerleştirmeye çalışıyor. Bu konuda ciddi emareler var. Eğer bu olursa Dersim canlanmasının yerini yeniden Dersim kanlanması alacak. Bu Dersim’i batırır. Bu konuda en büyük görev Dersim halkına düşüyor. Bir daha bu acıları yaşamak istemiyorsak bu işi yalnızca Devlet güçlerine bırakmamalıyız. Ölmek ve öldürmek için bu topraklara gönderilen bu çocuklarımız ölmeden ve öldürmeden kurtarmalı ve önlemeliyiz. Unutmamalıyız ki onların öldürmek istedikleri asker ve polisler de gariban işçi köylü çocuklarıdır. İşinin ve ekmeğinin zorunluluğu olmasa hiç biri bu çocukları öldürmez. Kandırılarak şartlandırılmasalar bu çocuklarda kimseyi öldürmezler. Kuracakları hiçbir Kürt Devleti veya yapacakları hiçbir devrim bu çocukların canlarından daha değerli ve önemli değildir. Dersim halkı buna izin vermemelidir. Uzun yıllardır terör başkenti olarak anılan Dersim bu filmi yeniden seyretmemelidir.
Yukarıda ki Nobel adayı Dersimli gururlarımızdan biri veya bir kaçı daha bu terörden kurtaracağımız gençlerimizin arasından çıkabilir. Ölmeye ve öldürmeye koşullandırılmış bu çocuklarımızı kurtararak, kuracağımız Eko Köylerde organik ve ekolojik tarım yapabiliriz. Arıcılık, küçükbaş, büyükbaş hayvancılık yapmak isteyenlere bu olanakları yaratmaya çalışacağız. Okuyacak gençlerimizi eğitim burslarıyla destekleyeceğiz. Bilişim ve yapay zekâ konusunda uzmanlar getirerek eğitimler vereceğiz. Munzur vadisini koruyarak Silikon vadisi oluşturmaya çalışacağız. Dersim’in yeniden terör başkenti olmasına, eski acılara dönmesine izin vermeyeceğiz.
PKK başta olmak üzere diğer silahlı örgütlere açık ve net ihtarımızdır. Bir daha Dersim topraklarına dönerek silahlı savaş başlatırsanız ben ve benim gibi düşünenler karşınızda olacaktır. 75 Yaşına gelmiş bir devrimci olarak bu güne kadar hiç kimseyi ihbar etmedim. Ama bu toprakları yeniden kana bulamak, bu halkı yeniden işkencelere maruz bırakmak amacıyla gelirseniz sizi yalnız ihbar etmekle kalmayız. Karşınıza çıkar sizinle savaşırız. Dersim sizin kavganızdan çok ağır bedeler ödedi. Ne sizin Kürt Devletinizi, ne de sizin devriminizi istiyoruz. Eğer mutlaka bu savaşınızı yapacaksanız, Türkiye’nin her tarafı orman ve dağlarla kaplı. Gidin başka yerlerde yapın bu işinizi.
Dersim halkını da bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum. Gelin canlar gençlerimizi terörist değil, nobelist yapalım. 43. Yılında tüm Ali Ekber Yüreklere saygıyla.
MEHMET YÜREK-Dersim Çobanı
