İdam edilişlerinin 80. yılında Seyit Rıza ve yoldaşları Türkiye ve Avrupa’nın birçok yerinde anılıyor. Ankara Dersimliler Derneği’nin düzenlediği anmaya Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Demokratik Alevi Derneği (DAD), Kızılırmak Köy Dernekleri Federasyonu, Divriği Kültür Derneği, Pülümür Sağlamtaş Köy Derneği, KESK Ankara Şubeler Platformu, HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, ÖDP Ankara İl Örgütü, EMEP Ankara İl Örgütü, HDP Ankara İl Örgütü ve Halkevleri destek verdi.
“ACILARINI YÜREĞİMİZİN DERİNLİĞİNDE HİSSEDİYORUZ”
Basın metnini okuyan Ankara Dersimliler Derneği Başkanı Ali Ekber Çelik, “Kurşunlanan, süngülenen, bombalanan, uçurumlardan atılan, yakılan, zehirlenen, idam edilen, mezarları bile belli olmayan, sürgün edilen on binlerce mazlum insanımızın acılı hatıralarını yüreğimizin taa derinliğinde hissediyoruz” dedi.
Dersim katliamı yarasının insanların belleğinde hala kanamaya devam ettiğini vurgulayan Çelik, Dersim halkına karşı bir soykırım uygulandığını, çocukların ailelerinden kopartılarak başta subay aileleri olmak üzere çeşitli ailelere evlatlık verildiğini ifade etti.
YÜZSÜZLEŞME POLİTİKASI
“Mağaralara sığınan kadın ve çocukların zehirli gazlarla katledilmesinin yanı sıra, köylerinden toplanan masum insanlar ayırımsız kurşuna dizilmiş veya uçurumlardan atılmışlardır” diyen Çelik, Dersim’deki soykırımın sorumlusu olan ırkçı ideolojinin günümüzdeki devamı olan siyasi iktidarın değişim ve yüzleşme iddialarına inanmadıklarını kaydederek şöyle konuştu:
“Zira 1930’lu yıllardaki faşist ırkçı geçmişi göz önüne alınmadan, Yahudi soykırımı ile Dersim soykırımı arasındaki zamana ve uygulamaya ait paralellik aydınlatılmadan Dersim 1938’in derinliği anlaşılamaz. Kaldı ki sistemin siyasal temsilcileri ve suç ortakları Dersim halkının nazarında zaten mahkum olduklarından, bunların yüzleşme adı altındaki politik oyunları olsa olsa YÜZSÜZLEŞME olarak adlandırılabilir. Bugün AKP o günlerden aldığı mirası bir çok araç (baraj ve Hes’ler,madenler, köy boşaltmalar) ile devam ettirmektedir.”
“TOPTAN İMHAYA DÖNÜŞTÜ”
1937-38’in Dersim halkına yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının toptan imha haline dönüştüğü tarihi olduğunun altını çizen Çelik, “15 Kasım 1937 tarihinde Dersim’in önde gelenleri, Seyitleri, Seyid Rıza, Wusênê Seydi, Aliye Mirzê Sili, Civrail Ağa, Hesen Ağa, Findik Ağa, Resik Uşen ve Hesenê Ivraimê Elazığ buğday meydanında idam edildi. İdam edilenlerin mezar yerleri belli değil. Yakınları 80 yıldır atalarının mezar yerlerini arıyorlar” dedi.
TALEPLERİNİ YİNELEDİ
Evlatlık ya da yetiştirme yurtlarına verilen binlerce Dersimli çocuğun akibetinin belli olmadığını söyleyen Çelik, tüm Dersimliler olarak taleplerini bir kez daha yineleyerek her inanç ve ulustan halkları ortak mücadeleye çağırdı.
Çelik “Arşivler Açılsın Dersim ismi iade edilsin. Dersim halkından özür dilensin. Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın. Dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın. Munzur’daki Baraj projeleri iptal edilsin” ifadelerini kullandı.