Sabahın erkân saatiydi. Telefonum çaldı. Endişelendim.’ Acaba acil, önemli bir şey mi oldu.’ Diye telefonu endişeyle aldım. Adana’da oturan yeğenim. Çiğdem aramış. Öğretmenler günümü kutluyordu. Peşinden kutlama telefonları gelmeye devam etti.
Yağmur bulutları gökyüzünü kapatmıştı. Öğretmenler gününde beklenen rahmet, yağmur yağıyordu. Anlamlı bir güne renk katıyordu.
Yağmur, hafifçe çiseliyordu. Şemsiyeyi açmadan gazete yerime yürüyerek geldim. ROJDA, elinde, kırmızı bir gülle karşıladı. ‘Öğretmenler gününüz kutlu olsun.’ Dedi. Zafer elinde çikolata paketiyle içeri girdi.’ Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Dedi. Zaferin geçen yıl öğretmenler gününde getirdiği çiçekler, kurumuş haliyle hale duruyordu.
Yanı başımda, masada adıma gelmiş, bir paket duruyordu. Gönderenin kim olduğu yazılı değildi. Merakla açtık, üzerinde adım yazılı bir porselen bir fincan çıktı. Gönderen, kapalı bir küçük kartta yazılıydı. Ankara’da Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünde görevli NAZLIYDI. Her yıl olduğu gibi yine unutmamıştı.
24 KASIM,83 Milyonun, paylaştığı kutladığı anlamlı bir gündür.
Okum yazması olan, çocukları olan herkesin, tanıdığı, muhatap olduğu, üstünde hakkı olduğuna inandığı, öğretmenlerin günüdür.
ÇORONA Canavarı, insanlığın düzenlemek istediği etkinlikleri, bir araya gelişleri, paylaşımları, büyük ölçüde engelledi. Öğretmenler gününde de bir araya gelişleri, kutlamaları engelledi.
Geçmişte öğretmenler günü büyük bir ilgiyle kutlanırdı. Devlet büyükleri her makamda kutlamalara katılırlardı. Geçen yıl bu yıl panda mi nedeni ile kutlamalar yapılamadı.
Sayın Cumhurbaşkanımız, bu yıl öğretmenler günü kutlama mesajında ÖGRETMEN MESLEK KANUNU ile 3600 düzenlemesini çıkaracaklarını, ekonomik sosyal yönden öğretmenler için gerekli iyileştirmelerin yapılacağı sözünü verdiler. Üç yıl öncesinde de Sayın Cumhurbaşkanımız bu sözü vermişlerdi. Umarız bu sefer gecikmeden çıkar.
Her yıl olduğu gibi, yılda, bu anlamlı günle ilgili çokça mesajlar yayınlandı. Kutlandı. Vaatlerde bulunuldu.
Ne yazık ki öğretmenlik diplomasını almış. Milyonun üstünde öğretmen, mesleğine atanamadan çaresizce beklemektedirler. Geçinebilmek içinde inşaatlarda çalışmaktadırlar, kırsalda oturanlarda çobanlık yapmaktadırlar.
Devlet Bu kadar diplomalı öğretmenin meslek edinmesine izin veriyorsa istihdamı içinde gerekli hazırlığı da yapmış olmalıdır. Devlet öğretmenin, eğitimin, önemine öncelik vermelidir. Ne yazık ki devlet eğitim için gerekeni yeterince yapmamaktadır. Eğitim bütçesi eğitim ordusunun ihtiyacını karşılayacak düzeyde, düzenlenmemektedir.
Eğitim bir ülkenin önceliğidir. Uygarlık, bilgelik, çağdaşlık eğitimle gelir. Eğitimde başarılı olanlar, kalkınmış uygar ülkeler olurlar.
Atatürk’ün, döneminin önceliği eğitimdi. Öğretmenlerdi. Ülkenin onlarla aydınlanacağını, kalkınacağını biliyordu. Sonrasında bu ilkenin önceliği unutuldu.
Umarız, tekrar hatırlanır.
Öğretmenler günümüz kutlu olsun.