Cennetin ayakları altında olduğu annenin, son yolculuğunda gözyaşları, sel olmuştu. ‘Bizi bırakıp nereye gidiyorsun’ feryatları, onu gideceği sonsuzluğun, cennetin yolundan alıkoyamıyordu. O artık kendisini bekleyen, ayakları altındaki cennetin yolcusuydu. Orada sonsuza dek, ölümsüzleşecekti.
Meslektaşımız ve arkadaşımız Haydar TOPRAKÇI, her çocuk gibi sevdiği annesini, kaybetmişti. Onun için ağlıyordu. Gözyaşları dinmiyordu. Artık sarılacağı bir annesi yoktu. Kendisi gibi çocukları da öksüz kalmıştı. ‘Babaanne’ diyecekleri bir babaanneleri yoktu.
Bu insanın yüreğini yakan acı, dinmeyen gözyaşları her annenin kaybında, yokluğunda yaşanan aynı büyük acıdır.
Annesiz öksüz kalışım 20.yılı aştı. Ona, özlemim hiç azalmadı. Hep arttı. Her anneyle karşılaştığımda onu hatırlar, karşımda onu görürüm. Rüyalarımda onu hep ararım. Onun kokusunu, onun sevgi dolu bakışlarını özlerim. İlkokula bir başka köyde olan okula başladığım ilk günü, beni yolcu edişini hiç unutamam bezden diktiği çantama koyduğu yiyeceklerle, beni öpüp yolcu ederken ağlamıştı. Geride bıraktığı resimli kimliğini, kimliğim gibi cebimde taşırım.
Gazeteci arkadaşın yakınlarının, annenin arkasından, döktükleri gözyaşı dinmiyor, akıyordu. Dostları, gazeteci arkadaşları bu acılı günlerinde, onları yalınız bırakmamışlardı. İlin ileri gelenleri, büyükleri Vali Bey, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü, Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, binlerce Tuncelili, Cem Evinde düzenlenen törene katılmış, acılarını paylaşmıştı.
Son yolculuğuna uğurlanan cennetin ayaklarının altında olduğu Mazgirtli hemşerim, Anne, genç sayılacak bir yaşta hayata veda etmişti.
Kendisine Tanrıdan rahmet, Sevenlerine, yakınlarına sabır diliyorum.
Fikri TAŞ