Yaklaşık 4 yıldır, Tunceli Defterdarıydı. Uzun sayılacak bir süre bu görevde kalmıştı.
Yeni hükümetin kurulmadığı bu aşamada tayini beklenmiyordu. Tayinin çıkmadığına
üzülmüyor. Seviniyordu. Çünkü Tunceli’yi, seviyordu. Tunceli’de görev yapmaktan
çok memnundu.
Beklenmediği bir anda, Kütahya ya tayini çıktı. O, bu beklenmeyen tayini şaşkınlıkla
karşılarken, bizlerde beklemediğimiz bu tayini şaşkınlıkla karşıladık.
Kalıplaşmış, klasik yöneticiliğin aksine, yenilikçi, yeni yöneticiliğin yüzüydü. Personeli ile
güvene, dostluğa, dayalı ilişkisini, DERSİM, Halkı, vergi mükellefleriyle de kurmuştu.
Büyük yönetici olmanın havası yoktu. Makamı, her zaman halka, dostlarına, açıktı. Sıcak,
gülümseyen yüzüyle, çevresine güven, veriyordu.
Vergi ödemede hep ön sırada olan Tunceli Halkına büyük saygı duyuyordu. Vergisini geciktiren
vergi mükelleflerinin kapısına icrayı göndermiyordu. Borcu olduğu haberini gönderiyordu.
Vergi mükellefi de defterdarlığın bu yaklaşımına, değer vererek, icra işlemlerine izin
vermeyecek şekilde zamanında ödeme yapıyordu. Çalışanlarına, vergi mükelleflerin sorunlarında
zorluk çıkarmamalarını telkin ediyordu. Dia loğla sorunların daha kolay çözüleceğini söylüyordu.
Dinlediğimiz personeli de hep bir ağızdan onun için,’Tek kelime ile çok iyi bir insan, çok iyi bir
yöneticiydi. Kimseyi kırmayacak kadar nazik, kibar bir insandı. Hoşgörülü, adaletli, personelini
dinleyen, gözeten, bir yöneticiydi. Sürekli bize telkinlerde bulunurdu. Halka saygılı olun, kapınızı çalan
her vatandaşı, güler yüzle karşılayın. Sorunlarını, zamanında, zorluk çıkarmadan çözün. Derdi.
Defterdarımızın, onun gibi iyi bir yönetici olan vergi Dairesi Müdürümüzün, tayinlerinin çıkmasına
hepimiz çok üzüldük.’Diyorlardı.
Sevdiğimiz, çok değer verdiğimiz bir dostumuzun, Sayın Defterdarımızın, tayinin çıkmasına, bizlerden
, DERSİMDEN, uzaklaşmasına, personelleri kadar, bizlerde üzüldük.
Güle, güle Sayın Defterdarım.
Güle, güle Sevgili dostum.
Sizi, hep o gülen sıcak yüzünüzle, yakınlığınızla, sevgiyle, saygıyla, hatırlayacağız.
FİKRİ TAŞ