Tarım İl Müdürlüğü, arıcılık yapan arıcılara, yılbaşı hediyesi olarak organik arı kovanı dağıttı.
Arıcıların sevincini paylaşmak için biz gazetecilerde çağrılmıştık. Tanıdığımız arıcıların hemen hepsi oradaydı. Tarım İl Müdürlüğünün bahçesindeydiler. İçlerinde bayanlarda çoktu. Buda ayrı sevindirici bir görüntüydü. Kim demiş bayanlar arıcılık yapamaz. Üstelik Örgütlenmelerinin, kooperatiflerinin, başındaki bir bayandı.
Müdürlüğün bahçesi, katılımcılarla dolmuştu. Bahçeye yanaşmış tırlar dan,2000 adet olduğu söylenen arı kovanları indiriliyordu. Hemen hepsi organikti. Fenni değildi. Koku sargılayan reçine çamından yapılmış kovanlardı.
Tarım İl Müdürünün bilgilendirmesine göre, İlimiz, arcılıkta büyük mesafe almış, yıllık bal üretimiyle, ilimizin, ülkemizin, ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır.
Kaliteli bal üretimi ile yakın zamanda markalaşacak ilimizde, kayıt altına alınmayanların dışında 52.730 adet arı kovanı kayıt altına alınmıştır.1500 çeşit bitkinin bulunduğu ilimizin zengin doğasında, 2013 yılında 754 ton bal üretilmiş. Bunun 11 tonu organik bal imiş.
Arıcılık, sanayisi, fabrikası, yeterli tarımı olmayan, İlimizin ekonomisine, köylüsüne, işsizine büyük destek sağlamaktadır. Bunu değerlendiren Tarım İl Müdürlüğü- arıcılığı geliştirmek için 2000 arı kovanını yılbaşı öncesi arıcılara hediye olarak getirtmiş.
İlimizin ekonomik olarak kalkınmasına büyük önem veren, her alanda üretimin artması, ekonominin gelişmesi için yoğun çaba sarf eden Sayın Valimizde bu hediye dağıtımında hazır bulunmuştu. Arıcıların sevincini paylaşmak için gelmiş olmalıydı. Arıkovanı yüklü tırın, üstüne çıkan Sayın Valimiz, arı kovanı alacak olan arıcılar kadar sevinçliydi.
Yaptığı anlamlı, güzel konuşmasında, Savaşa karşı, savaş istemeyen Dersim Halkının barışı çok sevdiğini, yüreğinde, gönlünde hissettiğini, yaşamında ilke edindiğini, ülke gündeminde istenmeyenler tartışılırken, Dersim Halkının gündeminde üretimin olduğunu, söyledi. Dersimin doğasına ait sarımsağı dünyaca markalaştırdıkları gibi Dersim doğasındaki bin bir çiçekten alınan balı da markalaştıracaklarını anlattı. Köylüye, üretim yapacak herkese her türlü desteği vereceklerini söyleyen Sayın Valimiz, Yıllardır yasak olan Dersim Yaylalarının da yasakların kaldırıldığı müjdesini de verdi. Arıcılardan arı kovanlarını tanıtmalarını isteyen Sayın Valimiz,’kovanlarımız önce arılarla, sonra balla dolsun. Dileğinde bulunarak, arıcılarla esprili sohbetler yaptı.
Arıcılara hediye edilen organik arı kovanları, üretecekleri organik balla Dersim Halkına organik bal yedirecek, ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.
Tarım alanında başarılı çalışmalar yürüten, nerdeyse yok olan tarımı yeniden dirilten, köyleri yeniden şenlendiren, tarım alanında büyük ölçüde istihdamı sağlayan Tarım İl Müdürlüğü, arıcılığı da teşvik etmek, daha çok geliştirmek, artırmak, için de güzel bir çalışma yapmıştı. Bunu sürdüreceklerini ifade eden Tarım İl Müdürü,’Dersimin balını dünyada unvanlı kılacak, markalaştıracağız.’ diyordu.
Yaklaşık bin beş yüz lira değerinde modern süt sağma makinesinin hediye edildiği üç köylü kadınının sevinci, bir başka sevindirici kareydi.
+ + +
YENİ HASTANEYLE İLGİLİ YENİ ŞİKÂYETLER
Kapıdan içeri hızla giren Okurum,’Hocam, lütfen hastanenin giderilmeyen eksikliklerini dile getirmeye devam edin. Bu hastane hepimizin hastanesidir. Hepimize lazım. Hepimizin her an yolu oraya düşebilir. Onu sahiplenmek korumak, sağlıklı olmasını istemek hepimizin görevi olmalıdır. Şu anda orada yeni hastanemizde yatan hastaların sağlığı güvenli değildir. Gelin görün, soğuktan korunmak için hastalar, içeriye üfüren pencere aralıklarına battaniye örterek korunmaya çalışmaktadırlar. Müteahhit, inşaat sonrası yapması gereken temizliği yapmadığından her yerde, her köşede, kirlilik var. Günlük temizlikler, gerektiği şekilde yapılmamaktadır. Bir şirket görevlisine, temizlik işçisine, yetiştiremeyeceği büyük bir alanın temizliği verildiğinden yeterli temizlik yapılamamaktadır. Acil servis gibi önemli bir birime sadece bir temizlik görevlisi verilmiş. Koca bir alanın temizliği yanında hasta taşıyor. Şuraya buraya koşturuluyor. Bu sorunu çözmediği gibi ona da haksızlıktır. Asansörlerin bir kısmı, Raylı Sistem çalışmıyor. Çoğu kapılar itilerek çalıştırılıyor. Otomasyon sistemi düzenli çalışmadığından bazı hasta odaları, elektrik cihazları ile ısıtılmaya çalışılıyor. Zaman, zaman odalara su doluyor. Giderlerden su gitmiyor. Gece yarılarına kadar hastaneden ayrılmayan Başhekimin, yoğun çalışması, koşuşturması, yeterli olmuyor. Hastanenin, bu eksikleri yanında, insanların sorumsuzluğu, ayrıca üzücüdür. Siz bize okulda temizliği, çevreyi temiz tutmayı, saygıyı, sevgiyi, öğrettiniz. Şimdiki nesilde bunları göremiyoruz. Yediklerini içtiklerini sorumsuzca çevreye saçıyorlar. Hastane bahçesinde insanların gözleri önünde yerlere tükürüyorlar. Bunlar beni çok üzüyor.’Diye dert yandı.
Biz bunları okurumla konuşurken, hastaneyle ilgili yazımı okumuş bir başka okurum katıldı. Oda, ’Hocam acilde doktor konusunu yazmıştınız. Haklıymışsınız. Mevcut birkaç acilde görevli doktordan ikisi daha istifa ederek ayrılacaklarını duyduk. Anlaşılan bu gidişle Acil Servis, doktorsuz kalacak.’Diye endişesini dile getirdi.
Beklenen, yeni Hastanemiz, toplum sağlığı için, bütün Tunceli Halkını ilgilendiren önemli bir kurumdur.
Eksikler bize yansıdıkça dile getirmeye, ilgililerin dikkatini çekmeye devam edeceğiz.