AŞK ve CELLAT

Bu iki karşıt kelimeyi nasıl bir araya getiriyorlar, şaşarım.
Ve bu baĝlantıyı Aleviler, daha çok da Dersimliler üzerine kuruyorlar.
Bu topraklarda hep baskıya uĝramış, sürülmüş, katledilmiş bir topluma nasıl böylesi tanımlamalar yakıştırılır. Ve bu toplumun en dinamik çekirdeĝine, Dersim´e nasıl, niçin bu yakıstırmalar yapılır.
Büyük cesaret.
Cahillikten deĝilse, başka sebeblerine bakalım.
Birincisi, bu yakıştırmayı yapanların büyük çoĝunluĝu Alevilere, özelde de Dersimlilere karşı son derece ön yargılılar. İçlerinde Dersimlilerin de olması bir şeyi deĝiştirmez. Onlar, bulundukları yerin tercumanıdırlar.
İkincisi; Alevilere, Dersimlilere dışardan, kendi ihtiyaçlarının penceresinden bakıyorlar.
Üçüncüsü, Aleviler, Dersimliler çantada keklik görülüyor. İstedikleri olmayınca da saldırganlaşıyorlar.
Öteki etmenleri bir kenara bırakalım.
Aleviler homojen bir toplum deĝil ki. Ulusal farklılıklar var. Siyasal farklıklar var. Zenginleşen tabaka var. Yoksullar var….
Bu farlıklara göre de eĝilimler, talepler var.
Kürt ve Zaza alevilerinin ulusal talepleri var.
Yoksuların iş, ekmek talepleri var.
Zenginleşen, iyi-kötü sermaye edinenlerin pastadan pay alma mücadelesi var.
Bütün alevilerin inanç özgürlüĝü talebi var.
Ve algılar var. Tarihten gelen tecrübeler, korkular var.
Alevileri, Dersimlileri yanında görmek isteyenler, bu talepleri ne kadar savunuyorlar. Alevilerin korkularına, endişelerine ne kadar duyarlılar?
Suçlama yapmadan önce bu sorulara cevap verilmelidir.
Aleviler CHP´yi desteklememelidirler, deniliyor.
Doĝrudur.
CHP ırk rejiminin, inkarın, katliamın adıdır.
Deĝiştiĝi söyleniyor. Deĝişen pek bir şey yok. Halá daha „cumhuriyet deĝerleri, tek dil“ çizgisinin ötesine geçmediler.
AKP´nin yapmak zorunda kaldıĝı kısmi deĝişiklikleri dahi engellemek istediler.
Kısaca, CHP eski rejimi korumak istiyor.
Ama, onun karşısında ki güçler de Aleviler açısından güvenilir deĝiller.
AKP biliniyor. Cem Evlerini dahi ibadet yeri olarak kabul etmek istemiyor. Alevileri, sunni islama çaĝırıyor. Tarihsel algı ile birlikte deĝerlendirildiĝinde, Alevilerin böyle bir partiyi desteklemeleri mümkün deĝil.
BDP muhalif bir parti olduĝunu söylüyor. Kürt alevilerin içinde, kısmen de Zaza alevilerin içinde epey destegi var(dı). Bu destek zayıflıyor.
Zira BDP açıkça tarihsel ittifakı referans gösteriyor. „Bin yıllık“ çizgiyi devam ettirelim diyor. Bu duruş Alevilerde güvensizlik yaratıyor.
Kısacası, mevcut partiler Alevi sorununda birbirine yakın duruyorlar. Fazla bir farkları yok.
CHP başkanının Dersimli olması (O kendini daha çok Oĝuz boyları içinde görüyor), sunni islama görece uzak durması, Alevi adaylara öteki partilere göre daha çok yer vermesiyle, Alevilerin bir kesimi için desteklenebilecek bir parti olarak görülüyor. Burda Alevi burjuvazisinin CHP ile baĝlarının, ilişkilerinin de payı var.
BDP ve HDP´nin Alevilere söyleyecek bir sözü yok. Aksine, mademki ezilenlerin yanında olduklarını söylüyorlar, Alevilerin demokratik istemlerini savunmaları gerekiyor. Ve Alevilere güven verecek adımlar atmaları bekleniyor.
Aksine hakaret edilir, kendisini desteklemeyenler düşman görülürse kopuş derinleşir.
Kaldıki CHP meselesinde BDP ve HDP önce kendisini sorgulamalıdır..
Bir dönem bu güzergahtan meclise girdiler.
Aysel Tuĝluk´un Atatürk ve Cumhuriyet aşkı, en deĝme CHP´liyi geride bırakır.
Hoşsohpet Sırrı Süreyya da öyle. Kendisi CNN Türk´de açıkladı. İttifak için CHP ile görüşmüşler. Anlaşamamışlar. Hani CHP cellatdı. Anlaşsaydınız, (anlaşmazlık aday, yani sandalye meselesinde olmuş) hangi çaĝrıyı yapacaktınız. Cellatla ittifak arayışınız, hangi aşkın ürünüdür.
Eĝer bazı Alevilerin CHP´yi desteklemesi celladına aşıklıksa, sizinkisi kara sevdadır. Tedavisi de yok.
Dersimli Alevilere gelince, bir Türk sosyalisti olarak özür borcun var.
Cellat dediĝin parti Dersim soykırımını yaparken, mirasçısı olduĝun TKP ve onun üyesi olduĝu Komüntern „ kemalist devrim gericiliĝin boĝazını sıkıyor“ diyordu. Hakaretlerin, hep boĝazımızdaki o eli hatırlatıyor.
Alevilere, Dersimlilere yakıştırmalar yapmadan önce biraz kendinize çeki-düzen verin.
Tarihsel bir referansla bitirelim.
İçinizden kim günahsızsa ilk taşı o atsın.



SAİT ÇİYA