Sabahleyin evin kapısı, peş, peşe çalmıştı. Her açtığımızda komşularımızdan birinin elinde aşure tabakları dizili tepsiler vardı. Komşularımız erkenden Aşure niyazlarını çorbalarını, pişirmiş. Dağıtıyorlardı. Yüzler gülüyordu. Güzel bir günün sevinci paylaşılıyordu. Koridorlarda, Allah kabul etsin duaları yankılanıyordu.
Aşure çok sevdiğim tatlıydı. Henüz pastanelerin tatlıları ile tanışmadığımız köylük yaşamında, bütün bir yıl beklediğimiz, sevdiğimiz, milli bir tatlıydı. Onun, ömür boyu yaşamımızda, önemli, saygın bir yeri vardı. Zaman, zaman Muhabbet Hanımdan yapmasını rica ederim.
Yer altı Çarşısının üstünde yoğun bir kalabalık vardı. Valilik Makamının, Cem Evi Yönetiminin ortaklaşa düzenlediği aşure ikramı vardı. İnsanlar almak için sıraya girmişlerdi. Yaşanan sıcaklıkta, gölgeler âdete sığınma yerleriydi. Henüz protokol gelmemişti. Güneşte bekleyenler bile vardı. Manzara sevindirici olsa da yoksulluğun, görüntüleri de vardı. Valilik Makamının bu günün sevincini, anlamını, halkla, inanç mekânı ile birlikte paylaşması, katkıda bulunması, Devlet adına güzel bir resimdi. Günlerdir yaşanan sıcaklar, çok etkileyiciydi. Hele biz yaşlılar için tehlikeliydi. Gazete yerinde bekleyeceğim misafirlerim vardı. İkramı bekleyemedim.
AŞURE GÜNÜ, Hicri takvimin ilk ayı olan MUHARREM Ayının onuncu günüdür. AŞURE, Arapçadan,10 anlamına gelen, AŞAR, kelimesinden türemiştir. Ayrıca Musevi inancında BÜYÜK KAFERET Gününü ifade edermiş. Peygamberimizin torunu İmam Hüseynin, Maviye, Yezit, tarafından öldürüldüğü gündür. Alevi İnancında kutsal bir aydır. Bir Gündür.
Aynın zamanda, yapılan rivayetlere göre, bu kutsal ay, Muharrem Ayının Onuncu günü, Aşure Günü, Âdem Peygamberin, günahlarından tövbe ettiği, affedildiği gündür. Nuh un gemisinin, tufandan kurtulduğu, İdris Peygamberin diri olarak göğe yükseldiği, İbrahim Peygamberin ateşe atıldığı, yanmadığı, Yunus Peygamberin balığın karnından çıktığı, İsa Peygamberin göğe yükseldiği Musa Peygamberin İsrail oğullarını, Kızıl Denizden geçirip, Firavundan kurtardığı, Gündür. Bu rivayete dayanılarak İsraillilerde, bu aşure gününü, 2 gün oruç tutarak kutlarlar.
Muharrem orucunun, mateminin, bitmesi ile aşure günü düzenlenir. Bir bayram, sevinci içinde günün anlam önemi paylaşılır. Aşure, birliğin, bütünlüğün, sevginin, bolluk ve bereketin sembolüdür.
Muharrem, matem ayında, hiçbir canlıya eziyet edilmez. Kalbi kırılmaz. İnceltilmez. Dedikodu, yapılamaz.
Alevi İnancının kutsal ayı, inancı, olarak kabul edilen AŞURE GÜNÜ, Alevi Başkenti DERSİMDE, farklı bir şekilde coşkuyla sevinçle, birlik, bütün içinde kutlandı.
Sevindirici büyük bir resimdi.
Yakın mesafeden gazete yerime giderken, birkaç insan yolumu kesti.’Hocam haberiniz var mı? Ekmek 14 lira olmuş.’Dediler. Güldüm. İnanmadım. Fırına gittim. Evet, yoksulun ekmeğine zam yapılmış. Fakirin ekmeği 14 lira olmuş. Yurdun, Ülkenin hiçbir ilinde 10 lirayı aşmamışken bizim ilimizde Tunceli’de, aynı gram ekmeğe, yaklaşık,%80 zam yapılmış.
Gösterdiğim tepkiye,’gidin sorumlu makamlara tepkinizi iletiniz.’Dediler. Yolumu, kesip dert yanan, adeta isyan edenlerin dediği gibi, yetkili makamlar, vatandaştan yoksuldan yana, Değillerdi. Olsalardı. Bu büyük haksızlığa, fırsatçılığa, göz yummazlardı. Susmazlardı. Seyirci kalmazlardı.
Bize, Tuncelilere, bu fırsatçılık hiç yakışmıyor.
