Balkonun demirine konmuş, içeride kahvaltı yapan bizleri seyrediyordu. Kuşlar âleminde ona akıllı karga diyorlardı. Siyah giysilerinin yanında gagası da siyahtı. Siyahlığın ortasında gözleri ışıldak gibiydi, durmadan dönüyor. Çevresini tarıyordu. Balkonda, biraz ötede hanımın ‘kuşlar yesin’ diye masanın üstüne koyduğu ekmek kırıntılarını kapmaya cesaret edemiyordu.
Bizden korkmasın diye onun göremediği, mutfağın bir başka köşesine çekildik.
Doğayı örten karda, ihtiyaçları olan yiyecekleri bulamayan kuşlar için, hanım, evi için yaptığı kış hazırlığını onlar içinde yapmış. Köyden onlar için buğday satın almış. Her gün evi için yaptığı yemek hazırlığını onlar içinde yapmakta, balkonda azalan yemlerine yem eklemektedir.
Korkutan kar, peşinden yağan yağmurla eriyerek toprağa karıştı. Kapanan yollar, okullar açıldı.
Yeni yıl yaklaştı. Yılbaşı hazırlıkları yanında,2012 yılı tavsiye, hesapları, kapatma çalışmaları, yeni yılı kutlama tebriklerinin atılması hızla sürüyor.
Bir başka hızla süren, doğa katillerinin yılbaşı hazırlıkları. Yılbaşı sofralarında zıkkımlanmak istedikleri av hayvanlarını, avlamanın yoğun çabası içinde olan doğa katilleri, uzak illerden silahlarını, avlayacak avlarını, bagajlarında saklayacakları araçları ile gelmişler. Nesli tükenmekte olan kınalı keklikleri, katletmek için, Elazığ dan,Tunceli den, kuşanıp Çemişgezek’e gitmişler.
Doğayı korumakla görevli kurumun başındaki yetkiliyi HAYDAR Beyi aradım. Her iki vadide, yapılmak istenen doğa katliamlarına engel olmasını istedim. Ekipleri, her iki vadide aralıksız kontrollerini sürdürmekte imişler. Çemişgezek ilçesinde nesli tükenmek üzere olan keklik avını engellemek için şube açmış. Memurlar görevlendirmiş.
Bütün bu alınan tedbirlere rağmen endişelerim hala sürmektedir
Bu endişelerle gazete yerine gelirken yolda biri arkamdan ‘hocam bir mendil al .’Diye seslendi. Döndüm baktım. Bizim mendilci CEMİL. Mendile ihtiyacım yoktu. Ama almalıydım. Onu kırmayacağım beklentisi vardı. Onu kırmamalıydım. Sürekli gülen yüzü daha çok gülmüştü. Gün boyu, yağmurda yağışta sakat haliyle mendil satıyordu. Engelliler için güzel bir örnekti.
+ + +
Gazetelerde, elektrik kesintileri ile ilgili haber vardı. Özelleşen elektrikte, daha önce yapılmayan uygulamalar, vatandaşı, elektrik tüketicilerini, sıkmıştı. Daha önce iki ayda bir yapılan ödemeler, aya inmiş, ödemenin gecikmesi ile sık, sık kesilmeyen elektrikler, kesilmeye başlanmıştı.
Tüketicilerden yoğun şikâyetler alınmış olacak ki. Bakanlık, sık, sık yapılan elektrik kesintileri için dağıtım şirketlerini uyarmak zorunda kalmış. Elektrik kesiminin konulmuş kurallara göre yapılmasını, 48 saat önceden haber verilmeden elektrigin kesilmesi halinde vatandaşa tazminat ödeneceği. Kararını almış.
+ + +
Uzun zamandı, vekâletle yürütülen Milli Eğitim Kurumunun başına yeni bir Milli Eğitim Müdürü atanmış. Önemli büyük kurumların başında gelen, büyük bir eğitim ordusuna sahip bu büyük kurumun başına ona layık büyük, kanunlara saygılı, önyargısız, başarılı eğitimci, bir yöneticinin atanması hep beklenendir.
Sanayisi, tarımı olmayan, geleceğini, okuyarak kazanmaya çalışan bir toplum olan Tunceli Halkı, eğitimde, okuryazar oranında, ülke genelinde, hep listenin başında olmuştu. Son yıllarda atanan, siyasi kimliğini öne çıkararak, Devletin bir kurumu olan Milli Eğitim kurumunu, yasaları bir kenara iterek kendi kurumu gibi ön yargı ile yönetmeye kalkan yöneticilerin, yönetiminde, eğitim öğretimde alt sıralara düşmüştük.
Bir önceki Milli Eğitim, Müdürü HAYDAR Bey, kendinden öncekiler gibi yapmadı. Kurumu, kendi yasalarına göre değil, devletin yasalarına kurallarına göre yönetti. Bizimkiler, ötekiler ayırımı yapmadı. Eğitim Öğretimdeki çıtayı yükseltmek için yoğun çaba sarf etti. Eğitim kurumlarının sorunları için ihtiyaç duyulan, araç gereç, tesis, için Ankara, Tunceli, arası gitti geldi. Ankara’ya atandığı halde, Ankara’da, Tunceli’nin eğitim sorunları için çalışmalarını, yardımlarını,- sürdürmeye devam etti.
Umarız, Yeni Milli Eğitim Müdürü, Bir önceki müdürün, başarılı iyi niyetli, önyargısız çalışmalarını, bir üst seviyeye çıkarmanın yoğun çabası içinde olur.
Sayın Valimiz, eğitim, öğretime, öncelikle önem veren bir devlet adamıdır. Geldiği ilde eğitim, öğretimin, kısa sürede ülke genelinde üst sıralara çıkmasını sağlamıştır. Aynı çabayı burada, Tunceli’de de göstereceğinden hiç şüphemiz yoktur.
+ + +
Üniversitemizin öğrenci sayısı beş bini aşınca, onların kalacakları, yeterli yurt, konaklama yerleri olmayınca, kiralık evler, mumla aranır olmuştu. Kiralık ev, yer, bulamayan çokça üniversite öğrencisi, bırakıp gitmişlerdi. Veya öğrenimini ertelemişlerdi.
Buna çok üzülmüş, yetkililere çözüm bulmaları için çağrıda bulunmuştuk. Kısa sürede çözüm bulunamadığından bu yıl kayıp yılı olmuştu.
Askeri birlikler, kendi personelleri için yeterli sayıda lojman yapınca, şehirde kirada oturan askeri personel bir süre önce lojmanlarına taşınınca, Emniyet Müdürlüğü, personelinin şehirde sivil kiralık ev tutmalarını yasaklayınca, birden bire boşalan, kiracı arayan evlerin sayısı hızla arttı.
Bir zamanlar, kiracı beğenmeyen, evlerini kiraya vermek isteyen seçici ev sahipleri, şimdilerde kiracı olsunda kim olursa olsuna razılar. Yakın zamanda, evlerini istedikleri miktar paraya kiraya verenlerin yanında şimdilerde kiraya vermek isteyenler, kiralamak isteyen kiracının belirleyeceği, verebileceği, kiraya da razılar. Yeter ki evleri boş kalmasın.
Çokça kiraya verilmek istenen boş evlerin olduğu, kiralarının ucuz olduğu,
Duyurulur.
Fikri TAŞ
*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.
