BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya hemşirelik okullarının durumunu sordu.
Bakan Avcı’nın yazılı cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi veren Baluken,
“Günümüzde sağlık personelleri, özellikle hemşireler için insan gününün planlanmasındaki sıkıntılar yeterli ve nitelikli sağlık bakımı alma önünde önemli engellerden birini oluşturmaktadır. Bu sorun gelecekte daha da büyüyecektir. Sağlık alanı, iş kolu itibari ile ağır ve tehlikeli iş kolu olarak kabul edilmesine rağmen, böylesine önemli ve kritik bir alanda insan gücü yetiştiren hemşirelik okullarının durumu oldukça dramatiktir. Buralardaki sorun alandan yetişmiş insan gücü olmaması sorunun da ötesindedir. Master ve doktora eğitimi almış olmalarının bile işsizlik sorununu çözmediği veteriner ve biyologlar için bu okullar bazı siyasi saiklerle “arka bahçe” işlevi görürken alandan insanlar kendilerine yer bulmakta zorlanmaktadır. Hemşirelik eğitiminde özellikle Avrupa Bölgesi öneri ve standartları (Avrupa parlamentosu, Viyana Deklarasyonu, Münih Deklarasyonu vb.) tamamen göz ardı edilmektedir. Bu önerilerden birisi hemşirelik okullarının hemşire yöneticilere bırakılmasıdır.
Bu bağlamda:
1. Tunceli Üniversitesi Sağlık Yüksekokulunda hemşirelikte lisans, master ve doktora eğitimini tamamlamış bir doçent ve bir yardımcı doçent olmasına rağmen neden bir veteriner doçent başka bir müdürlük görevini yürüttüğü halde çalıştığı yerden alınarak Sağlık Yüksek Müdürlüğü’ne atanmıştır?
2. Tunceli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu’nda bölüm başkanlığı görevini yürüten öğretim elemanının görevi yönetmeliğe aykırı bir şekilde elinden alındığı, bu görevin Fizik Tedavi Bölüm Başkanlığını yürüten biyoloji temelli bir öğretim görevlisine ikinci bir apolet olarak verildiği doğru mudur?
3. İlgili alanda tek bir doçent olmasına rağmen Sağlık Yüksekokulu müdürlüğüne başka bir alandan öğretim elemanının atanmasının sebebi nedir?
4. Yeni atanan bu öğretim üyelerinin öğrencilere ajanlaştırmayı dayattıkları doğru mudur?
5. Yönetim kademelerinde muhalif düşünenlere karşı filtrasyon uygulandığı ve var olanların da yönetimlerde uzaklaştırıldığı doğru mudur?
6. Yönetim kademelerinde görev verilen kadroların belirli çevrelere mensup olduğu söylenen hocalardan seçilmesi ile ilgili iddialar doğru mudur?
7. Yeni yönetimde görev alan hocaların ideolojik kriterler ve değerlendirmeler üzerinden alındığı iddiası doğru mudur?