• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 0 °C
  • Tunceli 6 °C

Barajlar doğayı ve yaşamı tehdit ediyor

Barajlar doğayı ve yaşamı tehdit ediyor
Dersim’de var olan barajlar doğayı ve yaşam alanlarını yok ederken, yapılmak istenen barajlar ile de bu tehdit devam ediyor.

Reuters haber ajansı, Dersim’deki barajlara ilişkin hukukçu, çevreci ve yöre halkı ile görüştü. Aleviler için barajın hayatı tehdit ettiğine dikkat çekti.

Dersim’de bulunan Munzur nehrindeki 2010 yılında tamamlanan Uzunçayır hidroelektrik barajına ilişkin Avukat ve eylemci Barış Yıldırım konuştu. Yıldırım, yaşam alanları ve doğayı koruyan Alevilerin, 2008’den bu yana hükümetin daha fazla baraj inşa etmesini engellemek için bir misyon üstlendi. Yıldırım, “Bu park o barajı yapan şirket tarafından bizi rahatlatmak için inşa edildi” dedi. “Ama şimdi dua etmeliyiz.”

Yıldırım dava açtı ve yıllar içinde bazı davaları kazandı. Şimdi de, hükümetin yakındaki bir doğa rezervinin içinde yer alacak olan Konaktepe barajı için araziyi ele geçirmesini engellemeye çalışıyor.

Yıldırım, kazanan Alevilerin kültürel mirasını kurtarmak anlamına gelebileceğini söyledi.

Dört yıl önce Yıldırım, Konaktepe barajının yapımına son veren ülkenin en yüksek mahkemesinde dava açtı. Mahkeme, barajın, 1600 tür flora ve faunanın geliştiği, biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir bölge olan Munzur Milli Parkı’ndan kesileceği için yasadışı olduğuna karar verdi. Yıldırım, mahkeme kararına rağmen, araziyi satın alıp ele geçirerek projeyi ileriye taşımaya devam ettiğini belirtti.

MERAL UÇ: EVLER SULAR ALTINDA KALACAK

Dersim’deki 40 sivil toplum örgütünün bir koalisyonu olan Munzur Özgür Aksın Meclis üyesi Meral Uç ise barajlara karşı çıkan yerli halkın enerji politikalarının kurbanı haline geldiğini söyledi.

Yetkililerin Türkiye’nin enerji ve su ihtiyaçlarını karşılamak ve enerjiyi satan ülkelere bağımlılığını azaltmak için hidroelektrik barajlara ihtiyaç olduğu açıklamalarına ilişkin Uç, “Devlet, yabancı ülkelerden enerjiye olan bağımlılığını azaltmak istiyor. Ancak Konaktepe, insanların evlerini sular altında kalacak” dedi.

ARAZİSİNİ SATANLAR: KÖYÜNÜZ PARİS GİBİ GÖRÜNECEK

1985’te, Celal Kara’nın babası, ilk Dersim barajlarından biri olan Mercan’ın inşa edilmesinden sonra arazisini sattı. Kara, “Babam ikna oldu, çünkü hükümet bize köyümüzün Paris gibi görüneceğini söyledi. Ama ağaçlar kesildi. Doğa yok edildi ve köyümüzü kaybettik ”dedi.

“YEREL HALKA KARŞI PROJELER ÜRETİLİYOR”
ABD merkezli bir savunuculuk grubu olan International Rivers’ın sözcüsü Sarah Bardeen, Dersim halkının zor durumda kaldığını söyledi. “Hükümetler yargılarına uymalı ve Türkiye yargısı, 2014 yılında Konaktepe Barajı’nı kesin olarak durdurdu. Ancak proje, çirkin kafasını yeniden yetiştiriyor” dedi. “Hükümet kurallara uymazsa, yerliler ve müttefikleri, yerel halkın isteklerine karşı yasadışı bir proje ile ilerleyen finansçıları ve inşaat şirketlerini hedeflemek zorunda kalacaklar.”

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim