Dersim'in Munzur Vadisi'nde birçoğu tamamlanıp, bazıları halen devam eden baraj projelerinin doğaya verdiği zararlar artık gözle görülür bir hal aldı.
Kentin içinden geçen Munzur Çayı, azalan su seviyesi ve etrafında biriken çevresel atıklarla göze batarken, Dersim Belediyesi Çevre Mühendisi Bülent Yeşilgöz, baraj yapımları gerçekleştirilmeden önce ÇED raporları alınması gerekmesine rağmen Dersim'de yapılan ve yapılacak olan barajların tümünün ÇED raporundan bile muaf tutulduğunu söyledi.Doğaya yönelik en büyük tehditlerin başında yer alan baraj yapımlarına Dersim'de yol açacağı zararlar bilinmesine rağmen ısrarla devam ediliyor. Özellikle doğa harikası olan Munzur Vadisi'ni ekolojik yönden büyük bir felakete sürükleyen projelerin tümü tamamlandığında zaten 90'lı yıllarda boşaltılan yüzlerce köyden sonra nüfusu büyük oranda azalmış olan kentte, 84 köy ile birlikte en az 6 bin kişilik nüfus daha yerinden olacak.
'Dünyanın hiçbir yerinde kent merkezine kadar yapılan baraj yok'
Barajların Dersim üzerindeki etkileri şimdiden şehir merkezinde görülmeye başladı. Kent merkezinden geçen Munzur Çayı, azalan su seviyesi ile etrafında biriken çevresel atıklarla göze batıyor. Ortaya çıkan tablo hakkında değerlendirmede bulunan Dersim Belediyesi Çevre Mühendisi Bülent Yeşilgöz, baraj seviyesinin yükseltilip alçaltılması nedeni ile kent merkezinde ve birçok noktada sıkıntıların yaşandığını belirterek, "Bildiğim kadarıyla dünyanın hiçbir noktasında kent merkezine kadar sokulan hiçbir baraj yok. Hem kent merkezine kadar barajı taşımışlar hem de baraj seviyesini sürekli yükseltip indiriyorlar" diye ifade etti.
'Dersim coğrafyasında planlama yok'
Yeşilgöz, kent merkezinin baz alındığında kentte insan sağlığını tehdit edecek unsurların ortaya çıktığını söyleyerek, yurttaşların şikayetlerinin arttığını aktardı. Munzur Vadisi üzerinde baraj yapımlarının hala devam ettiğine de değinen Yeşilgöz, baraj yapımları gerçekleştirilmeden önce ÇED raporlarının alınması gerektiğini, oysa ki Dersim'de yapılacak olan barajların hepsinin ÇED raporundan muaf tutulmuş durumda olduğunu söyledi. Yeşilgöz, "Her barajın yapıldığı bölgeye etkisi farklıdır ama birden çok barajı bir yere yapılması farklıdır. Etkisinin çok çok farklı olacağını hepimiz de biliyoruz" diyerek, bir yerde bir projenin yapılmadan önce, planlamasının önceden yapılması gerektiğini, Dersim coğrafyasında ise böyle bir planlamanın olmadığını kaydetti.
'Barajlar Dersim'i yok edecek'
2006 yılında Munzur Vadisi Milli Parkı'nın uzun devirli gelişim planının hazırlandığı dile getiren Yeşilgöz, bakanlığın bu planlamayı kendi çalışanlarına yaptırdığını, yapılan planlamanın sonuç bölümünde ise "Kesinlikle Munzur Vadisi'nde barajların yapılmaması gerekiyor. Fakat bakanlık bunu onaylamadı. 2- 3 yılın ardından tekrardan bir rapor hazırlatıp baraj yapılabilir onayını aldıktan sonra çalışmalara devam edildi" diye ifade etti. Yeşilgöz, Dersim'de barajların çevreye etkisinin çok olduğunu bu etkinin daha çok artacağını belirterek, "Dersim'de yapılan yapımı devam eden ve yapılacak olan barajların derhal durdurulması gerekiyor. Yoksa bu projeler Munzur Vadisi'nin sonu olacak" diye konuştu.
'Barajlar yüzünden iklim değişti'
Durum Dersim coğrafyasında böyle devam ederken, büyük bir oranda suyun azaldığını gören Dersim halkı da bu durumu şiddetle kınadıklarını, derhal baraj projelerinden vazgeçilmesi gerektiğini dile getirdi. Dersim'de barajlara karşı olan yurttaşlardan Ali Haydar Karakoç (35), barajlara başından beri karşı olduklarını, suyun bırakılmasının ardından çevreye büyük oranda olumsuz etkinin olduğunu ifade etti. Karakoç, "Eskiden Munzur kenarında çok rahat bir şekilde oturabiliyorduk. Şimdi ise evimizde bile rahatsız oluyoruz. Barajın etkisinden kötü koku ortaya çıktı. Su bırakıldıktan sonra çöp birikiyor. Yaz boyunca çöp atıklarını biz topladık" dedi. Suyun büyük miktarda azalmasının sebebinin barajlar olduğunu vurgulayan Karakoç, bu durum yüzünden iklimin değiştiğini, kışı bile doğru düzgün yaşamadıklarını söyledi.
(DİHA)
(DİHA)