Tahmin edileceği gibi bu kişi, barışı, istemiyormuş gibi kamuoyunda düş kırıklığı yaratan Sosyal Demokrat bir Partinin, Cumhuriyet Halk Partisinin, Alevi, Kürt kökenli Genel Başkanı KEMAL KILIÇDAROĞLUDUR.
O,tanıdığımız kişiliği, Sosyal Demokrat olduğuna inandığımız kimlikleriyle CHP Genel Başkanlığına getirilince, Çok umutlanmış.80 yıldır, değişmeyen CHP’yi değiştireceğine, ülkeyi barışa götüreceğine inanmıştık.
Genel Başkanlığa getirilen, DERSİMLİ, KILIÇDAROĞLU’NUN, Kürtleri, Alevileri, inkâr eden, ulusalcı, milliyetçi kimliğini, ısrarla koruyan C.H.P’ Yİ, Sosyal Demokrat kimliğine kavuşturacağına inanmıştık.
Çok kısa sürede anlaşıldı ki, hemşerimiz KILIÇDAROĞLU, Genel Başkanı olduğu partiyi, bırakınız sosyal demokrat kimliğine kavuşturmayı, sosyal demokrasi ile bağdaşmayan, milliyetçi kimliğini, muhafaza etmesine göz yumdu.
Aile bireylerini yakından tanıdığımız KILIÇDAROĞLU Ailesi, insani değerleri önemseyen, mütevazı, barışçıl, saygın, bir ailedir. Aynı değerleri Kemal Beyinde taşıdığından şüphemiz yoktu.
30 yıldır. Büyük bir çatışmanın, kavganın yaşandığı, on binlerce insanın hayatını kaybettiği, KILIÇDAROĞLUNUN, ili gibi, onlarca ilin, harabeye döndüğü, ülkenin ekonomik olarak büyük kayıplar yaşadığı, kavga yüzünden demokratik hak ve özgürlüklerin askıya alındığı ülkemizde,
BARIŞ, akan kanın durmasıdır. Yakılan, yıkılan köylerin, ormanların, yeniden hayat bulmasıdır. Ülkenin, Kürt, Türk, birlik ve beraberliğinin sağlanmasıdır. Ülke bütünlüğünün korunmasıdır. Ülkemizin, evrensel insan hak ve özgürlüklerine kavuşmasıdır. Kısacası ülkemizin kurtuluşudur. Kazanımıdır.
Barışa karşı çıkmak, barışın getireceği kazanımlara karşı çıkmaktır. Kanın akmasını, ülkenin harap olmasını istemektir. İnsan hak ve özgürlüklerin ülkemize gelmesine karşı çıkmaktır. Kısacası ülkesinin iyiliğini istememektir.
Genel kanı, bugün ülkenin öncelikle ihtiyacı olan barışı istemeyenler, Ülkenin menfaati için değil, kendi menfaatleri, için barışı, istemedikleridir.
Ülkemizde barış rüzgârları esmeye başladığında, KILIÇDAROĞLU, barışa destek vereceklerini, kredi açacaklarını söylemişti. Başbakanın,’ onun kredisine ihtiyacımız yok dese de, ülkenin, barışın, bu krediye ihtiyacı olduğunu bilen KILIÇDAROĞLU, hemen herkesin tepki duyduğu Başbakanın o talihsiz söylemini dikkate almayıp barışa vermek istediği desteği, krediyi, sürdürmeliydi.
O, bunu yapmadı. Partisindeki sosyal demokratları, Alevileri, temizlenmekle ünlü, eski Genel Başkanın ve çevresinin, isteklerini, söylemlerini, önemseyip barışa kredi vermekten, destek olmaktan, vazgeçti.
İçinde Dersimin belediye başkanlarının, yazarlarının, sanatçılarının, olduğu 70 Dersimli aydın, hemşerileri KILIÇDAROĞLUNA, bir mektup yazarak, BARIŞA LÜTFEN BİR ŞANS VERMESİNİ, istemişler.
Sayın KILIÇDAROĞLU, bir bütün halinde DERSİM Halkının bir barış beklentisi, özlemi içinde olduklarını, barışı, yana, yana istediklerini biliyordu. Buna rağmen, son günlerdeki konuşmaları, açıklamaları ile adeta barışı engellemeye kalktı. Dersim Halkı, hemşerileri KILIÇDAROĞLUNUN, aydınların mektubuna vereceği cevaptan umutlu olmasa da, vereceği cevabı merakla bekleyecektir.
Yazıyı yazarken ne yazdığımı merak eden bir okurum,’Hemşerimiz KILIÇDAROĞLU, Baykal’ın koluna girmekle, ülkeye, barışın, insan hak ve özgürlüklerin gelmesini, ülkede birlik ve bütünlüğün sağlanmasını istemeyenlerin koluna girdi. O, koluna girdiği, suyundan gittiği insanlar, barışın hakkından gelmek istedikleri gibi onunda, hakkından gelmek isteyeceklerdir. Bak göreceksin.’ diyordu.
Bir başka okurum, ‘KILIÇDAROĞLU, Genel Başkanlığa geldiğinde adeta sevinçten çıldırmıştım. Şimdi ise o televizyonlara çıktığında izlemiyor. Geçiyorum. Parti taraftarıydım. Ondan da vazgeçtim.’ diyordu.
Bir başka okurum, ‘Onu bu ülke için, barış için büyük bir şans olarak görmüştük. Bir kez daha yanıldık. Ülkeye de, bize de yazık oldu.’Diyordu.
Bir başka okurum,’bir ömür oy verdiğim CHP’ye bu kez oy vermeyeceğim.’ diyordu.
Dersim Halkı, hemşerileri, KILIÇDAROĞLU’NDAN bunu hiç beklemiyorlardı. Barışa destek vermeyen, engellemeye kalkan Hemşerilerine fena bozulmuşlar. Dersimde, iki milletvekilinin, ikisini de alan C.H.P’, barışa destek vermezse, gireceği seçimlerde, bu kez hemşerilerinden beklediği desteği, bulamayacaktır.
Umarız KILIÇDAROĞLU, barışı istemeyenlerden yana değil, en büyük insanlık erdemi olan barışı isteyenlerden yana olup Dersimli hemşerilerini, barışı bekleyenleri, üzmekten vaz geçer. Gerçek kimliğine kavuşur.
Bakıp göreceğiz.
Fikri TAŞ
*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.