Yapılan açıklamada nöbetçi savcının tutumunun kabul edilemez olduğu, avukatlık mesleğinin engellenmesinin ayını zamanda vatandaşın hak arama hürriyetini de engellediği belirtildi.
Dersim Barosu yaşanan şiddet olayına ilişkin yaptığı açıklamada “Baromuz Üyesi Kadın Meslektaşımız 27/07/2020 günü saat 14:00 sıralarında İlimiz Adliyesi’ne giderek, ilgisi bulunmayan bir soruşturma kapsamında gece vakti kapısı kırılıp evine girildiğini belirten müvekkili için başvuruda bulunmak amacıyla, durumun hassaslığından ötürü Nöbetçi Savcı ile görüşme talebini bildirmiş ve yaklaşık bir saat savcının kapısında bekletilmiş, beklemeye rağmen görüşemeyince kapısını çalarak görüşmek istediğini ifade etmiş ve cevaben savcının sesini yükselterek elini kaldırarak saygı sınırını aşan hakaretamiz ithamlarına maruz kalmıştır. Kadın meslektaşımızın ısrarla kendisine ‘savcı bey, siz’ şeklinde hitap etmesine rağmen ‘Sen’ diyerek yüksek bir ses tonuyla azarlarcasına konuşması ve meslektaşımızı odasından kovarak çıkarması bir kamu görevi olan avukatlık mesleğinin ifa edilmesini ve dolayısıyla vatandaşın hak arama hürriyetini de kısıtlar niteliktedir.”
“Nöbetçi savcının ferdi tutumunun bir adım ötesi, fiziksel şiddete başvurmaktır. Asla kabul edilemez” denilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Avukatlığın mahiyeti: Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe ve özgürce temsil eder. Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Biz Dersim Barosu yönetimi olarak; mesleğimizin şerefi, onuru ve saygınlığına yönelik bu tür tutumları kabul edilemez bulduğumuzu ifade ediyoruz. ‘Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar, fakat efendileri de olmadı’ düsturuyla, vatandaşın hak arama hürriyetinin güvencesi olan mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik bu fevri davranışların ve sözlerin yargı camiasında yeri olmadığını kamuoyuna bildiririz.”