Harika eğitim sistemimizde (!) bilhassa özel okullarımız muhteşem uygulamalara imza atmaya devam ediyorlar. Güzel ülkemin vatandaşlarının yabancı dil ile olan imtihanının üzerine bir de tüy dikiyorlar. Son zamanlarda çeşitli özel okullara giden yakınımdaki insanların orta ve lise düzeyinde okuyan çocukları ile bazı görüşmeler yaptım.
Kendilerini İngilizce üzerinden konumlandırarak, özellikle aşağılık kompleks kurbanı birçok velinin gözünü boyayan bu okullardaki yabancı dil eğitimini araştırdım.
Dehşete kapılmamak elde değil. Konuya bodoslama gireyim. Neler oluyor neler… İsimleri bayağı bayağı bilinen ve kendilerini yabancı dil eğitimi ile pazarlayan özel okullarda ya hiç İngilizce bilmeyen ya da dersi İngilizce yürütemeyen birçok öğretmen görev alıyor. Matematik, Fizik, Kimya ve Biyoloji gibi dersler genelde Türkçe, eser miktarda da İngilizce işleniyor. Buraya kadar bence sorun yok. Çünkü bu dersler bence zaten her insanın ana dili ile okuması gereken dersler. Hee çok üst düzey yabancı dil bilgisine sahip olan gençlere gene çok üst düzey yabancı dil bilen öğretmenler bahsettiğim dersleri yabancı dilde anlatıyorlar ve hem anlatan hem anlayan halinden memnun ise o zaman sorun yok.
Ama hadise öyle değil. Dikkat asıl bomba şimdi geliyor. Bahsi geçen normalde ana dilde bile zor anlaşılan bu derslerin sınavları ise tamamen İngilizce yapılıyor. Yani birçok çocuk fizik ve matematik sınavlarında kendilerine ne sorulduğunu dahi anlayamıyorlar. Yabancı dil bilmeyen insanlar, birbirlerine yabancı dil ile sınav yapıyorlar. Hem de fizik, kimya, matematik soruları soruyorlar. Ya çocuklar ana dilleri ile bile zorlandıkları bu dersleri nasıl yapacaklar diye sorulduğunda verilen cevap ise “efendim bazı kalıplar var işte onları gösteriyoruz, sınavları değerlendirirken de biraz tolerans gösteriyoruz” falan filan. “Haklısınız ama üst yönetimin kararı bu şekilde” diye verilen cevaplar da var. Yani Tarzanca “mış gibi eğitim” yapıyoruz. Ne uğruna bu rezillik? Özel okulların kendilerini pazarlayarak daha fazla öğrenci alabilmeleri ve “ay bizim oğlanın, kızın tüm dersleri İngilizce” diyerek birbirlerine gider yapacak kompleksli velileri tatmin etmek uğruna mı? Olan kime oluyor biliyor musunuz? Eğitimden tamamen soğuttuğumuz, çocuklarımız, gençlerimiz ve ülkemize… Bir de bu rezil sistem içerisinde aldıkları üç kuruş paraya rağmen ellerinden gelen tüm çabayı göstererek, hem okul yönetimini hem de para ödediği için her şeyi kendine hak gören kapris küpü velileri mutlu etmeye çalışan iyi niyetli öğretmenlere oluyor. O insanlar deneyim ve becerileri doğrultusunda ellerinden geleni yapıyorlar, onlara yüklenmek haksızlık olur. Eğitim ile ticaret üzerine kurgulanmış bir sistem için onlar ne yapabilirler ki…
Gençlerimizi okuduğunu anlamayan, dört işlemi hatasız yapamayan bireyler olarak yetiştiremiyoruz farkında mısınız?
Bunu ben söylemiyorum, PİSA sınav sonuçları ile üniversite sınav sonuçları söylüyor. Yabancı dil böyle öğretilmez, yabancı dil ile göz boyayalım derken çocuklarımızın bilimsel düşünce gücünü yok ediyoruz. Yabancı dil hele İngilizce çok ama çok önemlidir, hatta olmazsa olmazdır ama öğretim şekli bu değildir.
Başlıktaki sorunun cevabına gelince. Uluslararası standartlarda gerekli orta ve lise eğitimini almış gelişmiş ülke vatandaşları, kişisel gelişim, eğlence ya da Afrika tarihine (!) merak gibi nedenlere bağlı olarak Tarzanca öğrenebilir. Çünkü bu kişiler lise müfredatlarında gerektiği kadar matematik, fizik, kimya ve biyoloji dersleri almış ve az çok bir şeyler öğrenmişlerdir. Bilmesi gerektiği kadarını bilen, mühendislik ya da ileri düzeyde sayısal alanlara ilgisi olmayan, adam gibi İngilizce konuşabilen kişilerin önceliği Tarzanca olabilir de o kişiler bizim ülkede var mı ondan emin değilim…
Sevgiyle kalın.
