Güneşe bulutsuz havaya rağmen, hava soğuktu. Karakargalar adeta Munzur’u istila etmişlerdi. Üstünde, çevresinde gösteri yapıyorlardı. Martılar kıyıya dizilmiş onları seyrediyorlardı. Sabah güneşi, Munzur’u daha ışıltılı yapmıştı. Gole Çetuya çıkan yollarda, kadınlı erkekli yürüyüş yapanlar, vardı.
Tek yıldızlı otelimizin yanı başındaki tarihi kışlamızın, otele bakan yüzünün bir gece çıkan yangınla harabeye dönmesi, çöplük görüntüsünde olan tek tarihi eserimizi iyice çöplük görüntüsüne çevirmişti. Yangında, evi yanan engelli kadın, yangın kalıntıları arasında yakacak tahta parçaları topluyordu.
Soğuklarla birlikte tütmeye başlayan bacalardan çıkan dumanlar kıvrılarak yükseklere, gökyüzüne çıkıp yayılmaları ünlü ressamların tabloları gibiydi.
Kışla meydanı, soğuk havaya rağmen boş değildi. Seyit Rızayı sevenler çevresini sarmış adeta kendisinden Dersim Katliamını anlatmasını istiyorlardı.
Çarşıda, sokakların güneşe bakan yerleri, güneşlenenlerle tutulmuştu. Kışlıklar çoktan dolaplardan çıkmış, giyilmişti. Güneş görmeyen yerde bayan ayakkabı boyacısı yoktu. Burunlarını çeken, silen, çoktu. Havaların kuru soğuk gitmesi, grip nezleyi salgın haline getirmiş. Hemen herkesi hasta etmişti. Bir an önce karın yağması, havadaki mikropları yok etmesi, herkesin dileğiydi
Hafta sonu, kahvehaneler, tıka basa dolmuştu. Sobayla ısınan kahvehanelerde, sobanın çevresi sobanın keyfini çıkarmak isteyenlerle sarılmıştı. Kaloriferle ısınan Öğretmen Evinde hiç yer yoktu. Çoğunluğu, öğretmen olmayanlar tarafından doldurulmuştu. Isınmak isteyen yaşlılar, para vermeden birkaç gazeteyi okumak isteyenler, hatta kurulu koltuklarda uyumak isteyenler, erkenden yerlerini almışlardı. İçeride ağır bir hava vardı. İçeride yer bulamayan öğretmenler, dışarıda gezerek kendilerine yer açılmasını bekliyorlardı. Sigara tiryakileri soğuk havaya aldırmadan, kapı önlerinde öldürücü zehir’i, griple nezlenin kol gezdiği havayı, birlikte içlerine çekiyorlardı.
Hafta sonları, çoğunlukla, doğa katili avcıların, silahlarını kuşandıkları günler olur. Bunu bilen doğa koruyucuları, hafta sonları, onları yakalamak, katliamı engellemek için doğada olurlar. Geçen hafta sonları, suçüstü yakaladıkları avcıların silahlarına el koydukları, haberleri bizi sevindirmişti.
Hafta sonları, günlük gazeteler, daha çok çocuklara yönelik verdikleri promosyonlu eklerle, fiyat farkı olmasına rağmen çok satar. Televizyonda reklâmları izleyen çocuklar, Sabah erkenden babaların yakasına yapışırlar. Hatta ellerinden tutup gazete bayilerine getirirler. Kitap okumayı sevenler de, hafta sonları gazetelerin verdikleri kitap ekleri için gazete bayilerine koşarlar.
Geçen haftalarda, ülke gündemine bomba gibi düşen, Dersim Katliamı, televizyon kanallarında hala tartışılmaya devam ederken, açıklanan şike iddianamesi gündemi değiştirdi. NTV Tarih, Dersim katliamına yer verdiği SEYİT RIZAYI, kapak yaptığı son sayısı gazete bayilerinde okurları ile buluştu.
Haftasonu, ARYA konuğumuz oldu. Artık o, küçük bebek değil, altı aylık büyümüş bebekti. Büyük Babasını tanıyordu. Büyük babasını görmenin sevinci ile yüzünde gülücük gülleri, açılmıştı.