RIZA CAN
Yazının adı benim değil. MARTIN LUTHER KING’e ait.
Martin Luther King bir Amerikalı siyahtı. Sayılı eğitimler görmüş biriydi. İstemleri vardı. Siyahlar içinde, beyazların haklarını istiyordu. O yolda Amerika’yı sallıyordu. Çünkü çok büyük mitingler ve yürüyüşler düzenliyordu.
Örneğin, 1963’te düzenlediği mitingi, üçyüz binden fazla kişinin izlediği yazılı…
İşte başlıktaki o sözleri o mitingde söylemiş.
Martin Luther King, Obama’nın başkan olduğunu göremedi. Bir otelin balkonunda biri tarafından öldürüldü. Daha gençti. Otuz dokuz yaşındaydı.
Benim de “Bir hayalim var”.
İşte söylüyorum:
Devlet, Dersimlilerden özür dilemiştir.
Dersim geri kalmışlıktan kurtarılmıştır. Çünkü yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ele alınmıştır. Hayvancılık için her türlü olanak sağlanmıştır. İlaç sanayinin önemli yerlerinden biri olmuştur. Çünkü Dersim’in şifalı bitkilerle bezeli olduğu, yabancı araştırmacılarca, defalarca, tespit edilmiştir…
Turistik çekicilik oluşturulmuştur. Dersim’in o çekiciliğe cevap verecek bir doğası ve bir tarihi var. Şunları özlüyorum:
Çemişgezek’teki İN EVLERİ’yle, Selçuklu mimarisine sahip medrese, cami ve köprü bilinmektedir.
Pertek ve Mazgirt kaleleriyle, Sancak Beyleri’nin Pertek’teki cami ve çeşmeleri ziyaret edilmektedir.
Ve Munzur dağları artık uzaktan seyredilmemektedir. Çünkü teleferikler isteyeni götürüp getirmektedir. Yani bizim de “dağlarımıza bahar gelmiştir”. O dağlarda yazın kamplar kurulmakta, kışın kayak sporları yapılmaktadır.
Gözelere gidilip, Munzur ırmağını oluşturan “süt” gibi suların kayalardan dökülüşü seyredilmektedir…
Halı, kilim ve heybelerimiz nam kazanmıştır.
Dersim’lilerle Ermeni’ler taa o zamanlar bile kavga etmemişler. O nedenle gelip kilise ve Venk’lerin harabelerini gezebilmektedirler…
Galiba Türkiye’nin hiçbir yerinde, Dersim’deki kadar, nesiller arasındaki mesafe bu kadar uzak olmamıştır. O nedenle gençlerin her türlü sevgi ve ilgiden mahrum olduklarını düşünüyorum. Gençlerin, kendilerini “denetleyip” yeniden sevgi ve ilgi kazandıklarını hayal ediyorum.
Nice güzel günlere…
