Yaz Mevsimini aratmayan güneşli sıcak günlerde Sonbahar Mevsiminin güzelliği bir başkadır. Dökülen yapraklarla sokaklar, yollar renge renktir.
Güneşin ısıtarak aydınlattığı Sonbahar Mevsiminde Güneş bir başka güzeldir. İlk insanlar tarafından neden Güneşi, tanrı kabul ettikleri aklınıza gelir. Onun ısısı sizi ısıtırken aydınlattığı her yeri pakladığını da düşünürsünüz.
Onarıma alınan Ziraat Bankasının önünde kaldırıma boylu boyuna uzanmış KARABAŞ, Sabah güneşinin tadını çıkarıyordu. Aynı kaldırıma dizilmiş iş bekleyen Güneydoğulu işsizlerle, ayakkabı boyacısı da sobanın etrafına dizilmiş gibi güneşten ısınıyorlardı.
Hafta sonu bir Pazar için güzel bir gündü. Manavların önünde ellerinde poşetleri pikniğe gidenler hazırlık yapmış olmalıydılar. Kış Mevsimi soğuklar gelmeden, güneşin, doğanın tadını çıkarmak istemiş olmalılar.
DERSİM SPORUN maçı vardı. Taraftarları, Dersimliler, maç saatini sabırsızlıkla, heyecanla bekliyorlardı.
Emniyet Müdürlüğü de Pazar Günü, çocukları piknikte ağırlamak için hazırlık yapmıştı.
Biz gazetecileri de çağırmıştı. Torunlarımı, Deniz’i, Roşver’i, Arya’yı, alıp gittim. Halı sahanın önünde Munzur ‘un kıyısında düzenlenmiş piknik alanı renkli giysileri ile çocuklar la doluydu. Çocuk sesleri, Munzur’un sesi ile birleşmiş. Koro olmuştu.
Ev sahibi, Emniyet Müdürü, Eşi Han fendi, geleceğin yarınlarını, çocukları, ağırlamanın çabası sevinci içindelerdi.
Izgarada hazırlanmış, ekmek arası yiyecekleri alıp koşturan, oynayan çocuklar, güneşli bir Pazar gününün tadını çıkarıyorlardı.
Halı Sahada topla koşturan çocukların arasına karışmak isteyen Aryayı küçük boyundan dolayı kimse oyuna katmıyordu. Ağlayarak bana koşan ARYA,’Büyük Baba bana top vermiyorlar.’Diye sızlanıyordu.
Çocuklarla güzel bir günü paylaşan Emniyet Müdürü, gelecekten yana çok umutluydu. Geçmişte yapılan yanlışlardan, onlarca yıl süren kardeş kavgasından çatışmalardan, dolayı ülkenin büyük zararlara, kayıplara uğradığını, insan hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğini, bunun da ülkenin birlik ve bütünlüğüne büyük zarar verdiğini, barış sürecinin sürmesi, pekişmesi halinde bu yaraların büyük ölçüde kapanacağını, aynı topraklarda binlerce yıl süren kardeşliğin yeniden tahsis edilerek, pekişeceğini,’söylüyordu.
Halı sahada çocukların arasında oturarak çocukların oyunlarını seyreden alkışlayan Emniyet Müdürü, çocuklar kadar sevinçliydi.
Güneşli, açık havaya doyamayan arya,’Böyük Baba, parka gidelim.’Diyordu.
Piknik, onlarla,çocuklarla çok güzeldi.
Fikri TAŞ
*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.