ARYA (soylu) Bebek doğalı 10 gün olmuştu. Büyük babanın 5.ci bebeğiydi. Onu yakından görmek için gidiyordum. Yolum bülbüllerin her akşam çok sesli konser verdiği BÜLBÜL DERESİNDEN geçiyordu, akşamdı. Hava henüz yeni kararmıştı. Bülbüller, O saatlerde konseri başlatmamış olabilirlerdi. Çünkü bülbüller, gecenin geç saatlerinde kuytu karanlık yerlerde konserler verirlerdi.
Henüz konser başlamamıştı. Bülbül Deresinde, Bülbüllerin konser sahasında belediye çok güzel spor aletlerinden kurulu bir park yapmıştı. Park deyim yerinde ise ağzına kadar doluydu. Kurulu bütün spor aletleri doluydu. Oynamak isteyenler sıralarını bekliyorlardı. Spor aletlerinden çıkan seslerle insan sesleri ta uzaklardan duyuluyordu. Bülbüllerin o gürültü ortamında bulunmaları, konser vermeleri mümkün değildi. Gece geç saatlerde döndüğümde, gecenin sessizliğinde konser vereceklerini umarak yoluma devam ettim.
Şehirden Ovacık’a çıkan yol, yürüyüş yapanlarla doluydu. Yaşlısı, genci, çocuğu yürüyordu. Sağlıklı yaşam için yürüyorlardı. Bütün gün, gecenin geç saatlerine kadar yürüyüş alanlarının yürüyüş yapanlarla dolması, renklenmesi sağlıklı bir toplum için güzel bir görüntüydü.
Bütün gün uyuyan ARYA, uyanmıştı. Ağlıyordu. Annesi ile anneannesi gazını çıkarmak için habira uğraşıyorlardı. Anne sütünden geçen gaz birikimi bebekleri ağlatan sebepmiş. Gazı çıkarılan ARYA, çapaklı gözlerini açıp boş boş etrafa bakınıyordu. Henüz kimseyi göremiyor, Tanıyamıyordu. O, bütün bebekler gibi henüz yeni doğmuş bir bebekti.
Arya’ya iyi uykular dileyerek gece yürüyüşü sonrası Bülbül Deresinde bülbüllerin çok sesli konserini dinlemek için ayrıldım. Gecenin geç saatleriydi. Hala Ovacık yolunda yürüyüş yapan gruplar vardı. Gecenin serinliğinde, sessizliğinde yürüyüş daha keyifliydi. Gece geç saatleri olmasına rağmen taşıt trafiği yoğundu. Çoğunluğu hız sınırını aşarak seyrediyorlardı. Açık pencerelerinden sonuna kadar açtıkları müzik gecenin sessizliğini bozuyordu.
Munzur’un Kıyısına dizili çay bahçelerinde, lokantalarda, müzikle beraber, kahkaha sesleri geliyordu. Bir sonraki çay bahçesinde düzenlenen düğün töreninden dönenlerin bir kısmı yaya yürümeyi tercih ettiklerinden yol adeta renkli karnaval şenliğine dönmüştü.
Şehrin ortasında konuşlanmış askeri birlik, çevresini aydınlatan ışıklarda gecenin sessizliğine bürünmüştü. Munzur’a bakan tarafında bülbüller şarkılarını söylüyorlardı. Orayı kendileri için güvenli bulmuş olmalıydılar. Karşı mahallede uzakta, köpek sesleri geliyordu.
Heyecanla geldiğim Bülbül Deresinde ses yoktu. Dinlemek istediğim çok sesli konser henüz başlamamıştı. Spor aletleri parkında kimseler yoktu. Oturup konserin başlamasını bekledim. Konser bir türlü başlamıyordu. Başlayacağı da yoktu…
Bülbüller, Bülbül Deresini terk etmişlerdi,
Orda yoklardı.
* * *
Nihayet beklediğimiz gün geldi. Üniversitemizin kampüs ihalesi bugün Ankara’da yapılacaktır. Umarız ihaleyi güçlü bir firma alır. Zamanında inşa ederek, hizmete girmesini sağlar.
Fikri TAŞ