Dersim yöresinde geçmişten günümüze kadar özellikle kadınların en önemli uğraşlarından biri olan cecim dokuma sanatı, geçen yıllar içerisinde neredeyse bitme noktasına gelmiş durumda. Kaybolmaya yüz tutmuş el sanatları arasında yer alan cecim dokuma, Halk Eğitim Merkezi’nde açılan kurs ile yaşatılmaya çalışılıyor.
8 kursiyer ile 1 usta öğreticinin olduğu cecim dokuma kursunda, kadınlar birbirinden güzel ve rengârenk eşyalar üretiyor. Kursun bütün giderleri ise kurum tarafından karşılanıyor. Geçmişte kilim, heybe ve çanta gibi eşyalar üretilip kullanılırken, şimdilerde üretilen bu ürünler hediyelik eşya olarak değerlendiriliyor. Üretimi sırasında büyük emek ve sabır gerektiren cecim dokuma kursunda, kadınlar hem bu mesleği yaşatmaya çalışıyor hem de zamanlarını daha verimli değerlendiriyorlar. El emeği ve göz nuruyla ürettikleri eşyaları satmak da isteyen kadınlar, satış yapmak için destek bekliyor.
Kursla ilgili bilgi veren Vali Yardımcısı Serdar Arslantaş, kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarından olan cecim dokumayı Halk Eğitim Merkezinde açtıkları kurs ile yaşatmaya çalıştıklarını belirterek, “Toplumlar kültürleriyle vardır. Bunlar da bizim unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarımızdan. Yöresel deyişiyle ‘cecim’, kurs olarak ‘cicim’ adı altında burada bu fahri sanatın unutulmaması için çaba gösteriyoruz.” dedi.
Cecim dokumaya olan ilginin her geçen yıl daha da azaldığına dikkat çeken Vali Yardımcısı Arslantaş, “Maalesef sadece bir usta öğreticimiz var. Bu işi yapan çok fazla kişi kalmadı. Hozat’tan buraya kadar geliyor. Halk Eğitim Müdürlüğümüz ’de faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 8 kursiyerimiz ile bunun unutulmaması için çalışmalarımız devam ediyor. Bütün materyalleri Halk Eğitim Müdürlüğümüz sağlıyor. Bu sanatın ölmemesi ve topluma yayılması için gayretlerimiz var.” diye konuştu.
“Gençler öğrenmeye gelmiyor”
Cecim dokuma kursunun usta öğreticisi 58 yaşındaki Perihan Yıldırım, mesleğin zorluklarına değindi ve gençler yerine orta yaşlı kesimin öğrenmeye çalıştığını söyleyerek şu ifadeleri kaydetti:
“25 yıldır bu mesleği yapıyorum. Bizim eski geleneğimiz. Çanta, heybe, yolluk, araba minderi gibi eşyalar üretiyoruz. Yaptıklarımız elimizde kalıyor. Ticaretini yapabilsek çok daha iyi olur. Satışını yapmak istiyoruz. Bize yardımcı olsunlar ki satabilelim. Zor bir meslek. Gençlerimiz öğrenmeye gelmiyor. Orta yaşlı insanlarımız geliyor.”
“Eskiden çok zor şartlarda bunlar üretiliyordu”
Kursiyerlerden Zekiye Demir ise eskiden daha zor şartlarda üretim yapıldığını belirterek, “Bir buçuk yıldır buraya geliyorum. Bu mesleği babaannelerimizden, annelerimizden köyde görmüştük. Çok zor bir meslek. Öğrenmeyi çok istiyordum. Eskiden çok zor şartlarda bunlar üretiliyordu. Tamamıyla kendi imkanlarıyla bunları üretiyorlardı. Kurs açıldığını duydum ve buraya geldim. Nasıl yapıldığını öğrendim ve yapmaya başladım. Gençler gelip öğrense çok iyi olur. Ama geleceklerine inanmıyorum. Gençlerin sabrı yok. Ücret olmadığı için de gelmezler. Kültürümüz açısından bu çok önemli. Özellikle genç kızlarımız buraya çağırıyoruz. Gelip öğrensinler bu meslek kaybolmasın. Bu mesleğin bizim için önemi çok büyük.” dedi.
Haber- Foto:Pınar Keskin- Sevinç Zelal Ataş