Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf CENGİZ Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Ticaret sanayi Odaları, Borsa Başkanları ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın katıldığı “Akan Kan Dursun” toplantısına katıldı.
4 Ekim 2012 günü Diyarbakır’da Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Oda ve Borsa Başkanları “Akan Kan Dursun” Barış sağlansın amacıyla bir toplantı düzenlendi.Toplantıya katılan Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Cengiz, toplantısı sonrası yazılı bir açıklama yaptı.Toplantının içeriğine ilişkin bilgilendirme yapan Cengiz şunları söyledi: “Tunceli 30 yıllık çatışma ortamından en çok etkilenen illerdendir. 37 yıl önce 165 bin olan nüfusumuz şu anda 80 bin civarındadır. Bu gün bu nüfusun 400 bin civarında olması gerekirdi. Köylerin boşaltılması sonucu İlde ciddi bir göç oluşmuştur. Tarım, hayvancılık sanayi tamamen yok olmuştur. Türkiye’de Organize Sanayi Bölgesinin olmadığı tek il olup, son 3 yılda Organize Sanayi Bölgesinin faaliyete geçmesi için İldeki Vali, diğer yöneticiler, Belediye ile birlikte yoğun çaba içindeyiz. Ulaşım yeterli değil, havayolu ve demiryolu bağlantımız yoktur.İlimizde ve bölgemizde son aylarda gelişen olaylar Pülümür ve Ovacık yolunda sürekli araçların yakılması sonucu en önemli yol olan Tunceli-Erzincan karayolundan geçen araçlar, şimdi ağırlıklı olarak Bingöl-Erzurum yolunu kullanmaktadır. Bu durum İlin halkına ve esnafına da ciddi ekonomik zararlar vermektedir.”dedi.
Esnafların bankalardan gerekli kredi alma konusunda güçlük çektiklerini ve ekonomik ve siyasi olarak etkilendiklerini buna rağmen 5. Bölge teşvikten faydalanan iller arasına alındıklarını dile getiren Cengiz açıklamasına şöyle devam etti: “ Çatışma ortamından Ekonomik ve Siyasi olarak en çok etkilenen il olmamıza rağmen 5. Bölge teşvikten faydalanan iller arasına alındık.İlimizdeki tüm kurumlarla birlikte gösterdiğimiz çabaya rağmen 6. Bölgeye alınmadık. Halbuki İlimiz özel bir teşvik yasası ile, Şırnak, Hakkari, Bitlis, Siirt gibi illerle yeni bir teşvik kapsamına alınmalıdır.”şeklinde konuştu.
Açıklamasında, 3 yıldan beri Kürtçe savunma yaptıkları için ifadeleri alınmayan tutukluların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kongre konuşması sonucu Kürtçe ifadeler alınmaya başlandığını belirten Cengiz, “ Bu sürecin bölgede yaptığı tahribatı görmemiz gerekiyor. Geç Kalan Adalet Adalet değildir. Mahkeme süreci hızlandırılmalıdır.12 eylül döneminde Kenan Evren bunlara dağ Türkleri dedi. Bugün Kürtler ve Kürt sorunu konuşuluyor. Ancak Kürt Milletvekilleri, belediye başkanları ve siyasetçileri kendi anadillerinde savunma yapmak istedikleri için bu süreç 3 yıldır sürüyor. 30 yıldır süren Kürt sorunu Turgut Özal, döneminde, Tansu Çiller döneminde, Mesut Yılmaz döneminde ve en son Başbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde de devam ediyor. Çözüm konuşuldukça barışı istemeyen savaş isteyen güçler devreye giriyor, hep bir adım ileri iki adım geri atılıyor. Olması gereken demokratik gelişmenin sağlanmasıdır. Gerekli yasal düzenlemelerin TBMM tarafından çıkarılmasıdır.”diye konuştu.
Diyarbakır Emniyet Müdürünün açıklamalarına da değinen Cengiz, “Diyarbakır Emniyet Müdürünün açıklamalarını CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP yöneticileri, sonra Başbakan ve Akparti Yöneticileri tepki göstermiştir. Halbuki bölgede savaşın bitmesi için Diyarbakır Emniyet Müdürü gibi kurum görevlisi, Vali gibi yöneticilere ihtiyaç vardır. Bunun tersi ölüm ve şiddettir. Şiddet çözüm değildir. çözüm olsaydı son 30 yıllık savaşta 30 bin kişi öldüğü halde sorun çözülmemiştir.Daha on binlerce insanın ölmesini ne zamana kadar bekleyeceğiz. Kimden gelirse gelsin halkımızın ve esnafımızın üzerindeki her türlü baskıya ve şiddete karşıyız.Kürt açılımı, Alevi açılımı ile ilgili Hükümetin çabalarından yeterli sonuç alınamamıştır. Demokratikleşme konusunda muhalefet partileri de gerekli duyarlılığı göstermemektedir.Önerilerimiz; Diyarbakır toplantısında aldığımız kararların arkasındayız. Cumhurbaşkanı, Başbakan,Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Mecliste gurubu bulunan tüm siyasi partilerle görüşmek, gerekirse akan kanın durması için Kandil, İmralı dahil tüm görüşmelere aracı olmaya hazırız. Başta TOBB olmak üzere Barolar, Esnaf ve Sanatkarlar ve Sivil Toplum Örgütlerinden oluşan bir sivil inisiyatife acilen ihtiyaç vardır. Akan kanın durmasını talep ediyoruz.”dedi.