Demir, Bu insanların yalnızlığa itilmesinin, Türk demokrasisi adına büyük bir ayıp olduğunu iddia ederek, "Faşizm tepemize geldi. Bu sefer evin içinde rahat edemeyeceğiz." dedi.
Milletvekili Demir, CHP Parti Meclisi Üyesi ve Dersim Milletvekili Gürsel Erol ile birlikte, söz konusu bildiride imzası bulunan bin 128 akademisyenle ilgili basın toplantısı düzenledi. CHP Muğla İl Başkanlığı'ndaki toplantıya İl Başkanı Mürsel Alban, Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cumhur Çoban ve diğer bazı partililer katıldı.
'40 SENE ÖNCESİNİ ARAR DURUMA GELDİK'
CHP Milletvekili Demir, ülkenin sıkıntılı günler geçirdiğini, söz konusu akademisyenler üzerinde estirilen fırtınanın, Türkiye demokrasisine yakışmayan boyuta geldiğini söyledi. Kenan Evren döneminde 1402'liklerden, "Barış" davasıyla birlikte 2 bin 500 kişinin çok acılar çektiğini belirten Demir, "Bunların içinde ben de varım. O dönemde o insanların yalnızlaştırılması, görevinden uzaklaştırılması, onların sokakta limon satmasına, dilencilik yapmasına kadar götürülen noktayı maalesef bugün tekrar yaşıyoruz. 40 senelik geçen süreçte Türkiye belirli bir demokratik olgunlaşamamış, tam tersine o günleri de arar noktaya gelmiş durumdayız." diye konuştu
'DÜN TAKDİRNAME VERİLENLER, BUGÜN VATAN HAİNİ İLAN EDİLİYOR'
Nurettin Demir, akademisyenlerin görevlerinden uzaklaştırılarak yalnızlığa itilmesinin, suçlanmasının Türk demokrasisi adına büyük bir ayıp olduğunu, yanlarında durulması gerektiğini savunarak, "Yayımlanmış olan bildirinin, hiçbir şekilde içeriğine katılmıyorum. Katılmak da mümkün değil ancak bir Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla kraldan fazla kralcı geçinerek, özellikle Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde linç kampanyalarının arttırılmış olması, daha düne kadar takdirname verilen öğretim üyelerinin bugün vatan haini şeklinde gösterilmesi, teröre destek içerisinde bu insanların ailesi ve çocukları üzerinde insanlık dışı baskı yapılmasını kınıyorum. Bunlara alkış tutmamalıyız. Bildirinin içeriği suç içeriyorsa hukuk çerçevesinde bu işler yapılır. Görüyoruz ki başta rektör ve yöneticiler olmak üzere maalesef kendilerini hâkim yerine koyuyorlar. Bunlar bir daha üniversiteye dönmeyeceklermiş gibi, 'Anahtarını ver, eşyalarını al götür.' demeleri, gerçekten çok büyük bir insanlık suçudur." ifadesini kullandı.
"Oslo'ya gidip teröristlerle görüşenler, İmralı Adası'nda teröristbaşıyla sandal sefası yapanlar terörist değil miydi?" diye soran CHP Milletvekili Demir, şunları söyledi: "Terörist kimdir? Bu insanların bu kadar üzerine gitmenin anlamı nedir? Dün kol kola beraber çalıştığınız, eğitim verdiğiniz, eğitim çalışmaları yaptığınız insanları müsvedde olarak göreceksiniz ve rektör beyin dediği gibi, 'Bunlar akademisyen değildir.' derken profesör olmuş bu insanları hakir görme hakkı var mıdır rektör beyin? Rektör bey mi vermiş bunların akademik kariyerlerini? Kendisi nereden almış? Bir rektörün bu insanları savunması gerekirken, en azından hukuka teslim etmesi gerekirken insanlık bu mu? Bu linç kampanyasını Muğla'da yakışık bulmuyorum."
Demir, bu yıl turizmde 50 milyar dolarlık kayıp yaşanacağını öne sürerek, "Bunun hesabını kim soracak? Oteller açılamıyor, insanlar iş diye koşturuyor ama biz, akademisyenler imza attı diye bütün Muğla, bütün Türkiye bunun peşinde koşuyor. Ne için? Başkanlık sevdası uğruna yapılıyor. Buna çanak sallıyor hemşehrilerimiz. Lütfen yapmayın bunları. Ben bunları savunmaya devam edeceğim. Savunmak zorundayız. Faşizm tepemize geldi. Bu sefer evin içinde rahat edemeyeceğiz. Terör, ülkeyi bölmek için elinden geleni yapıyor ama bunlara fırsat tanıyanlara hiç hesap sormayacak mıyız? Birlikte hareket etmemiz lazım. Bildirinin içeriğine katılmasam da bu akademisyenlerin yanında olmaya sonuna kadar devam edeceğim." şeklinde konuştu.