Rıza CAN
Gazeteler, CHP’nin 9 Eylül’de, kuruluşunun yüzüncü yılını kutlayacağını yazdılar. Bu bir asırlık ömür, herkesin kendi derdinde olduğu bu ortamda bile dikkat çekiciydi; günü heyecanlı olarak yaşadım. Ayrıca bir tesadüf, beni de günü araştırmaya sevk etti. “Beni de” dedim, çünkü, sayın Alev Coşkun ve sayın Altan Öymen günü irdelediler. Tesadüf şuydu:
İsmet Paşa’nın Hatıralar’ının ikinci kitabında, bir konuyu arıyordum. Küçük bir CHP başlığına rastladım. Yazıda, Paşa da CHP’nin kuruluşundan söz ediyordu. Söylediklerinden şunu aktaracağım:
“…şimdi Halk Partisinin kuruluşuna kısaca temas edeceğim…Partinin kuruluşu ile benim fazla bir ilgim yoktur. Bu doğrudan doğruya Atatürk’ün teşebbüsüdür…Ben Lozan’dan döndüğüm zaman, burada Parti teşkilini olgun bir karar olarak buldum…Paşa İstanbul’a 6 Ağustos’ta geliyor. Öyleyse, kuruluşu biraz daha gerilerde aramak gerekiyor”
Falih Rıfkı’ya rastlarız…
Falih Rıfkı, “Cumhuriyet” ifadesinin ilanına kadar nasıl saklı tutulduğunu şöyle ifade ediyor:
“…Cumhuriyet kelimesi, 1923 ‘Nisan’ında’ ilan olunan Halk Fırkası umdeleri arasında bile yoktur…”
CHP’liler, inşallah “o ilanı” ararlar…