Dersim Demokratik Halk Dayanışması’nın (DDHD) Mazgirt Belediye Başkan Adayı Derya Öz, Ovacık’ta gelişen belediyecilik anlayışını buraya da taşımak istediklerini, devrimci, halkçı bir belediyecilik anlayışı yaratacaklarını belirtiyor.
Bu anlayışın sadece Mazgirt’te değil bütün Dersim’de yaygınlaşmasını sağlayarak bir belediyeler birliği kurmayı hedeflediklerini kaydeden Öz, “Mahalle meclislerinin belediyenin tüm karar alma süreçlerine dâhil olduğu bir anlayış inşa etmek zorundayız” diyor.
Doğasıyla, insanıyla, kültürüyle, tüm canlılarıyla birlikte bütün halinde ve barışık bir yerel yönetim kurmak istediklerini ifade eden Öz, “Bizler sosyalistiz. Çalan çırpan, yolsuzluk yapan zihniyetin karşısındayız. Devrimci halkçı bir yerel yönetim anlayışı yaratmak istiyoruz. Halkın ayrım yapılmaksızın kendini yönettiği, kadınların, gençlerin, işçilerin meclislerinin olduğu ve bunların mahalle meclislerinde birleşerek belediyenin tüm karar alma süreçlerine dahil olduğu bir anlayış inşa etmek zorundayız” ifadelerini kullanıyor.
HEP BİRLİKTE ÜRETECEĞİZ
Bu anlayış çerçevesinde ilk olarak 2004’te yola çıktıklarını, önce Hozat’ta sonra Mazgirt’te devrimci halkçı belediyecilik anlayışını tecrübe ettiklerini, Ovacık deneyimi ile bu modelin ivme yaptığını belirten Öz, “Ovacık’ta yakalanan ivmeyle birlikte bunu bütün Dersim’e yayıp belediyeler birliği şeklinde bir sosyalist program yaratmak istiyoruz” diyor.
Üretimin önemine değinen ve bu konuda Ovacık deneyiminin kendilerine yol gösterdiğini vurgulayan Öz, insanların yüzünü tekrar toprağa döndüğü bir üretim ağı kuracaklarını ifade ediyor. Öz, “Çiftçi üretimi yaparken kuracağımız kooperatif ağıyla ürünler tüketiciyle buluşacak. Çifti emeğinin karşılığını alacak, tüketici ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşacak. Buradan elde edilecek gelirle öğrencilere burs sağlayacağız. Gençler üretime de yardımcı olacak ve böylece toprakla iletişimi sağlanacak. Topraklarımızı değerlendireceğiz. Biz bunu Ovacık’ta başardık. Şimdi yaygınlaştırmak istiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
HALKÇI, KAMUCU BİR YÖNETİM
Yerel yönetimlerin halkçı, kamucu, devrimci bir perspektifle yönetilmesinin önemine dikkat çeken Öz, iktidarın onlarca yıldır yönettiği ülkeyi her alanda uçuruma sürüklediğini, seçimlerin bu zihniyetin alt edilmesi için bir basamak olduğunu kaydederek, şöyle konuşuyor: “Biz yerelde bambaşka bir alternatif sunuyoruz. İktidar ekonomi konusunda güzel tablolar çiziyor. Ancak işçiler fabrikalarda sorunlar yaşıyor, iş cinayetleri hız kazanıyor, işçi kıyımları artıyor. Ücretler düşük, insanlar yoksul. Atanmayan öğretmenler yarım milyonu buldu. Yıllarca kendi mesleğini yapabilmek, öğrencilerine kavuşabilmek için çalışan, çabalayan yapması gereken her şeyi yapan ancak açıkta kalan, mesleğine kavuşturulmayan öğretmenler var. Bu dostlarımız, gencecik bu insanlar çaresizliğe, umutsuzluğa itiliyor, en sonunda da intiharlarla karşılaşıyoruz. İnsanlar umutsuzca kendi köşelerine çekilip bekliyor. Durum buyken biz yerelde bambaşka bir alternatif sunuyoruz. Belediye bünyesinde açtığımız kurslar öğretmenlere iş sağlıyor, ürettiğinden kazanamayan, yerini yurdunu değiştirmek zorunda kalanlara üretim imkanı tanınıyor. Üretimin, tarımın bu kadar yok edildiği bir tarım ülkesinde halkımız topraklarında kendi üretimini yapıyor.”
EŞİTSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ
Eğitimin önemi de değinen Öz, bu konudaki bakış açılarını şöyle özetliyor: “Eğitimde fırsat eşitliği yok. Yoksul ailelerin çocuklarıyla, kolejlerde okuyan çocukların şartların bir değil. Gençlere, çocuklara burs ve kuracağımız kurslarla fırsat eşitliği yaratacağız. Bu çocuklar okuyacak, kurslarda eğitimlerini alacak, ailelerin imkan sağladığı çocuklarla imkan sağlanamayan çocuklar aynı şartlara kavuşacak; çocukların giyiminden, bilgisayarına, kurslarına kadar ihtiyaçları karşılanacak. Devrimciler çocuklar arasındaki eşitsizliği ortadan kaldıracak.”