“Ormanlar yanıyor, çiğerlerimiz kanıyor, geleceğimiz yok oluyor” denilen açıklamada, “Alınterimiz ve irademizle var ettiğimiz bu toprakları haramilere teslim etmeyeceğiz. Börtü böceğin, nice sessiz canlının sesi olacağız ve haykıracağız. Maviliği ve yeşiliyle, horonu halayı ile bu memleket bizim” ifadeleri kullanıldı.
Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) ve Ankara Dersimliler Derneği, orman yangınlarına ilişkin ortak bir basın açıklama yaptılar.
“28 Temmuz itibarı ile Antalya Manavgat- Gündoğmuş, Muğla’nın Marmaris, Köyceğiz, Milas, Seydikemer ilçeleri, Adana, Denizli, Isparta illeri ve 30 Temmuz’daki askeri operasyon sonrası Dersim’in Hozat- Ovacık- Çemişgezek ilçeleri arasında kalan bölgede çıkan orman yangınları, doğamızı acı bir yıkımla karşı karşıya bırakmaktadır” denilen açıklamada, yangınlarda 8 kişinin yaşamını yitirmesine de tepki gösterildi.
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin kontrol altına alındığını iade ettiği bölgelerdeki yangınların bazılarının ise hala devam ettiğinin hatırlatıldığı açıklamaya şöyle devam edildi:
“Yakın dönemde ilgili kişiler, yükselecek hava sıcaklıkları ve bulunduğu konum itibarı ile ülkemizin olası yangınlara hazırlık yapması konusunda uyarılarda bulunmuşlardı. Uyarılar dikkate alınmadığı gibi, özellikle THK’nın ülkedeki en hazır kurum olmasına rağmen kayyum eli ile işlevsizleştirilmesi, müdahalede gecikilmesine, yetersiz kalınmasına, dolayısıyla da yangınların büyümesi ve yıkımın artmasına neden olmuştur. Devleti yönetenlerin, yerel yönetimleri yeterince desteklememesi de diğer bir önemli etkendir. Vatandaşlarımızın yangına müdahaleye yardımcı olmaya çalışması, bazı bölgelerde kolluk güçlerince engellenmiştir ki bu kabul edilemez bir tutumdur.”
“DOĞAYA, İNSANA SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ”
Yangınlar bahanesiyle Kürt vatandaşlara saldırıların olduğu belirtilen açıklamada, “Vatanın harcını birlikte kardığımız gün gibi ortadayken binlerce yıldır bu topraklarda alınteri dökmüş ve kök salmışken, hala insanlarımızın ötekileştirilmesi kabul edilebilir değildir. Bu ırkçı tutumu reddetmek, evrensel insan hakları ve demokrasiye inanan herkesin sorumluluğudur. Her ne gerekçe ile olursa olsun doğamıza, insanımıza yapılan saldırılar kabul edilemez. Kanun koyucuları ve kolluk güçlerini sorumluluğa davet ediyoruz. Koordinasyonun hızlı bir şekilde kurulması ve yerel imkanlarla birleştirilerek yıkımın acilen durdurulması sağlanmalı ve sonrasında ivedilikle tahribatın boyutları tespit edilerek rehabilitasyon çalışmalarına başlanması gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Sel ve su baskınlarının da hatırlatıldığı basın açıklamasında, şunlar kaydedildi:
Önce Artvin ve Rize’de ardından Van ve Hakkari’de yaşanan sel felaketleri ciddi tahribatlara neden olmuştur. Yaşamını yitiren vatandaşlarımız olmuş ve pek çok hayvanın telef olması ile sonuçlanan bu yıkım da rant hesabı ile hareket edenlerin yarattığı bir manzaradır. Sermayedarların kar hırsı uğruna doğayı tahrip ederek bu felaketlere neden olan bütün projeler derhal durdurulmalıdır. Maden arama ruhsatları, HES projeleri iptal edilmelidir. Cudi’de aylardır süren ağaç katliamına son verilmelidir. Yaylaların uluslararası sermayeye açılmasına, Irmaklarımızın yataklarının değiştirilmesine izin verilmemelidir.
“ANADOLU HALKI DİRENİYOR”
Aladağlar’dan Munzur Dağlarına, Cudi Dağı’ndan Kaçkarlar’a kederimize, sevincimize, aşklarımıza, cesaretimize tanıklık etmiş, ruhlarımızı renklendirmiş doğamıza, rant uğruna, güç kullanarak kıyıyorlar. Evrensel insanlık mirasımız, bir avuç sermaye sahibinin hırsına kurban ediliyor. Binlerce canlısı, endemik bitki örtüsü ile ekolojimiz haramilere kurban ediliyor. Ancak Karadeniz’den Ege’ye Anadolu halkı, en önde kadınlarımız olmak üzere direniyor. Sığla ağaçları direniyor. Meşe ağaçları her seferinde yeniden yeşeriyor.
“BU MEMLEKETİ SAHİPSİZ SANANLAR YANILIYOR”
Bu memleketi sahipsiz sananlar yanılıyor. Sabahın ilk ışıkları ile sadece günebakan çiçekleri güneşe yüzünü dönmüyor. Karadeniz’de bir dağ köyünde inadına sabahın ilk ışıklarına tohumlayan kadınlarımız var. Ege’de sığla ağaçlarına sırtını yaslayarak büyüyen genç kızlarımız var.
Evinin verandasında tanyerini karşılayıp avuçlarıyla gökyüzünü selamlayan Dersimli insan-ı kamillerimiz var. Biz, alınterimiz ve irademizle var ettiğimiz bu toprakları haramilere teslim etmeyeceğiz. Sığla ağaçlarının meşe yapraklarının, börtü böceğin, nice sessiz canlının sesi olacağız ve haykıracağız. Maviliği ve yeşiliyle, horonu halayı ile bu memleket bizim.”
Açıklamaya katılan diğer kurumlar ise şöyle:
KESK Ankara Şube Platformu
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Hacıbektaş Anadolu Kültür Vakfı
İHD Ankara Şube
Ankara Artvinliler Derneği
Malatya Çevre Platformu
Demokratik Alevi Derneği
Vartolular Derneği
Divriği Kültür Derneği
HDP
Halkevleri
EMEP
Sol Parti
TİP
ESP
SYKP