Tunceli Üniversitesi’nde Alevilik Bektaşilik Araştırmaları Enstitüsü‘nün kurulması için YÖK’e sunulacak metinde yer alan bazı ifadeler kentte tepkilere yol açtı. Demokratik Alevi Dernekleri Dersim Şube üyeleri Seyid Rıza Meydanı’nda bir arya gelerek konuya ilişkin basın açıklamasında bulundu.
Açıklamaya, Dersim Belediye Eşbaşkanı Mehmet Ali Bul, Dersim Belediye Eşbaşkan yardımcısı İbrahim Kasun, Alevi kanaat önderleri, sanatçı Ferhat Tunç, Amedspor oyuncularından Deniz Naki ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Basın metnini okuyan Alevi Piri Nesimi Gemlik,“Üniversitenin metninde, Aleviler ile ilgili yapılacak çalışmalar, “milli stratejinin bir gereği” olarak adlandırılmıştır. Milli strateji olarak adlandırılması, tekçi zihniyetin ta kendisidir. Bu zihniyetin dışındaki her şeyi yok saymaktır. Geçmişten günümüze tarihimiz bu anlayış ile doludur. Sonuçları da ortadadır. Metnin bütünü bu ifadelerden ibarettir” dedi.
Değerlerin arkasına sığınarak içinin boşaltılmasının çalışıldığını ifade eden Gemlik konuşmasına şöyle devam etti: “Hace Bektaş Veli’ye Dersim Alevi Ocaklarının nasıl bir anlam yüklediklerini herkes bilir. Bu değerimizi “milli strateji” ve “milli sorumluluk” adı altında götürüp tekleştirmek, AKP iktidarının söylemlerine uydurmak Aleviliğe yapılmış en büyük hakarettir. Bizim inancımızda, bütün yaratılana, bütün canlılara saygı ve sevgi vardır. Her canlının yaşam hakkı var ve bu hak kutsaldır. Bu hakka saygı duyulmalıdır. Hakkın verdiği can, ancak Hak tarafından alınır.
Üniversite bilimsel çalışma yapmakla sorumludur. Bilimsel çalışma yapacaksa, önce bu toplumu tanımalıdır. Önceliği, bu topluma kimlik bulma, kimlik uydurma olmamalıdır. Onun kimliği “Kal u Bela’dan” başlayıp 18 bin âlemden bu yana Dersim dağlarına kurulan ocaklara kadar gelen yoldur. Bu yolun adı da “Raa Haq – Riya Haq”, yani Hak Yolu’dur, Hakikat Yolu’dur.
Bu yol Pir, talip ve Hak’la Hak olmaktır. Bütün din, inanç, kültürü de bu yol üzerine kuruludur. Tarihe bakışı da böyledir. Bu yol, Nemrudlardan, Firavun’lardan, Muaviye ve Yezid’lerden, Hızır Paşaların zulmüne uğramasına karşın, Hakla Hak olmayı başararak oradan günümüz Dersim Ocaklarına kadar gelmiştir.
Dün, Dersim’i tanımlamaya çalışanlardan Naşit Hakkı Uluğ ve Hasan Reşit Tankut’lardan milli strateji adına Dersim’i tanımlarken şu ifadeleri kullanmaktaydılar: “Doğa asi, kültür asi, tarih asi, örf, adet ve gelenek de gerici hurafelerin demir pençeleri içerisindedir.” Bu pençelerin kırılıp medeniyetle buluşturulmasını istiyorlardı. Dersim katliamının adı buydu. Katledilen yolumuzdu, kültürümüzdü, örf, adet, gelenek ve göreneklerimizdi. Yani Raa Haq’e ait ne varsa hedef onlardı. Bugün de cemevlerinin kuşatma altında olduğu, yerle bir edildiği bir dönemde Cizre ve Silopi örneklerinin yaşandığı bir dönemde böylesi bir çalışmanın üniversite tarafından yapılması ve yapacağı işleri “milli bir stratejinin gereği” olarak adlandırması bizi derin endişelere sevk etmektedir. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz."