DENETİMSİZLİK

   DENETİM, Bir işin, bir organizasyonun, bir projenin, istenildiği şekilde, olması gerektiği şekilde, istenilen ölçüde, olup olmadığını, yapılıp, yapılmadığını, kontrol etmektir.
   Denetimsizlik, bir işin, bir projenin, bir organizasyonun, kontrolsüz, eksik, fazla, yanlış, yapılıp yapılmadığını kontrol etmemektir. Yanlışlıklara, fazlalıklara, keyfiliklere göz yummak, izin vermektir.
  Adıyaman’da, bir otelin, inşasında, gerekli, denetimler, kontroller, yapılmadığından, yaşanan büyük depremde, otel,onlarca, sporcuya mezar olmuştu. Yaşanan büyük felakette, denetimleri, kontrolleri, yapılmamış bir sürü binalar, yıkılmış, büyük acıların, kayıpların yaşanmasına yol açmıştı.
    Günlük yaşamda, başarıda, denetimin, kontrolün, payı, önemi, büyüktür. Denetimsiz işletmeler, iş yerleri, çıkarları doğrultusunda, keyfiliklere, kuralsızlıklara, kanunsuzluklara, kaçabilirler. Topluma zarar verebilirler. Bunları önlemenin, biricik, tek yolu, denetim yapmaktır. Keyfiliklere, izin vermemektir.
   Ülkemizde yaşanan, büyük ekonomik kriz, enflasyon, hayat pahalılığının,,getirdiği yoksulluk, ortamında, devletin,yapacağı  denetimler, keyfiliklerin önlemesinde, büyük önem taşımaktadır.
   Buna yaşananlara rağmen, keyfilikleri, fırsatçılığı, önleyecek gerekli denetimler, yetkili kurumlarca, yapılmamaktadır. Hemen her gün yapılan zamlarla, halkın, özelliklede yoksul kesimlerin, alım gücü, her geçen gün düşmektedir. Yoksulluk giderek artmakta, yayılmaktadır.
   Yetkili kurumlar, yaşanan bu keyfiliklere, adeta seyirci kalmaktadırlar. Şehirde çokça faaliyet gösteren alışveriş merkezleri, ülkenin sayılı işletmelerinden, kurumlarından olmalarına rağmen, günlük zam furyalarına onlarda katılmaktadırlar. Sürekli etiket değiştirmektedirler. Devletin yetkili kurumları bu keyfiliklere, izin vermemelidir. Denetimlerini caydırıcı olacak şekilde sürekli yapmalıdır. Sürdürmelidir.
    Şehrimizdeki hayat pahalılığında hemen herkes, şikâyetçidir. Özellikle dar gelirliler,emekli kenti olan Tunceli’de,10 Bin liralık emekli maaşı ile geçinenler,maaşlarına zam verilmeyenler,çarşıya pazara bile çıkamaya korkmaktadırlar.. Yurt dışından bir arkadaş,’ dünyanın en pahalı şehirlerinin başında, Tunceli ile DUBAYİ gelmektedir.’Diyordu.
   Yoksul Halkın, en büyük ihtiyacı olan ekmeğe, ha bira zam yapılmaktadır. İçtiğimiz suya, zam yapılmaktadır. İlginç olanı, yapılan bu zamların, ara vermeden hemen her gün yapılmasıdır. Etiketlerin değişmesidir.
   Halkın gıda ihtiyacını karşılayan ürünlerin, halka daha ucuza ulaşmasını sağlamak için, bu tarihi süreçte, belediye başkanlığı, zaman kaybetmeden bütün imkânlarını kullanmalı, halkın ulaşabildiği yerlerde halka açık Pazar yerleri kurmalı, azda olsa yerli köy ürünlerinin, ikinci üçüncü elden değil, doğrudan birinci elden alınmasını, sağlamasıdır. Kurulacak halk pazarları, üreticiyi de, tüketiciyi de koruyan düzenlemelerdir.
   Kenar mahallede oturan bir misafirim, köy ürünlerinin pazarlandığı yer olarak bildiği 10 Adımlık Dar Sokak Çarşısında ,’Gidip orada biraz yerli kiraz alayım.’Dedi. ‘Gidip alamazsınız. Çünkü belediye orayı kapattı. Orada pazarlamayı yasakladı.’Dedim. Şaşkın bir ifadeyle’ Orası otobüs durağının yanı başında, elde, taşımadan götürebiliyorduk. ’Dedi. Bende öyle dedim. Orası tarihi sayılacak,10 adımlık, köylü Pazar yeri, Ulaşım durağının yanı başında, köylü ürünlerinin, ucuza satıldığı bir yerdi. Halka hizmet götürmenin yoğun çabası içinde olan yeni belediye yönetiminin, orayı kapatması, şaşkınlık yarattığı gibi,yeni yönetime de, hiç yakışmadı.
  Ünlü doğamıza sahip çıkmayı, korumayı, tanıtmayı, kutsal mekânlarımızı ziyaret etmeyi amaçlayan, 1999 yılında, kurulan, birkaç yılın dışında günümüze kadar kutlanan,  MUNZUR DOĞA Ve KÜLTÜR FESTİVALİMİZ, bu yılda kutlanacaktır. Belediye Başkanlığı gerekli hazırlıkları yapmış olmalıdır.
Umarız, kapsayıcı, katılımcı bir festival olur.