DEPREMDEN ZARAR GÖREN KONUTLAR

   20 Ocak 2020 yılında yaşanan Elazığ depreminde komşu il Tunceli’de sallanmış, yaşanan depremin zararlarından payını almıştı.
   Yetkili kurumlar, tarafından, zaman kaybedilmeden depremden zarar gören konutlar, tespit edilmiş. Hak sahiplerine yenileri yapılıp, teslim edilmişti. Devlet kısa sürede yaraları sarmıştı.
   Kısa bir süre sonra, 20 Şubat 2023 te, İlimizin de içinde olduğu bölgede, Kahramanmaraş, Adıyaman’da, binlerce insanın ölümüne, yaralanmasına, büyük yıkımlara, yol açan, büyük bir deprem felaketi yaşanmıştı.
  Bu büyük yıkımda, Malatya’ya, Adıyaman’a yakın sayılan ilimizde, sallanmış, zarar görmüştü. Depremden zarar görmüş iller arasına alınmıştı.
   Depremin yol açtığı yıkımda, özellikle kırsal kesimdeki, köylerdeki konutlar, zarar görmüş, kullanılamaz duruma düşmüşlerdi. Yetkili makamlar, zaman kaybetmeden, müracaatlar üzerine, ilçelerde Kaymakamların, ilde Valiliğin başkanlığında, kurulan, MAHALLİ HAK SAHİPLİĞİ İNCELEME KOMİSYONU, harekete geçmiş, mahallinde yapılan inceleme sonunda, hak sahipleri tespit edilmişti.
     Yetkili makamlar, tarafından hak sahiplerinin komisyonca tespit edilen konutlarının yerine, inşa edilecek, yeni konutların, yapımı için eski konutların yıkılmasına karar verilmiş. Karar, kısa sürede konut sahiplerinin bilgisi dışında hayata geçirilmiş, depremden hasar görmüş konutlar, yıkılmıştı.
    Evleri yıkılan hak sahipleri, yeni evlerinin, temelinin atılmasını, heyecanla beklerken, hak sahiplerini üzen bir karar alınmış. Hemen, hemen, bütün hak sahiplerini kapsayan hukuksuz, olduğu, hukukçular tarafından dile getirilen bir karar alınmış. Yıkılan konutlarda, daha önce ikamet edilmediği, oturulmadığı, gerekçe gösterilerek, hak sahipliği,  iptal edilmiştir. Yine söylentilere göre, kanunsuz olduğu söylenen bu kararı da, ilde yetkililerin, aldığı söylenmektedir.
   Bu kanunsuz olduğu söylenen, karar, çokça yoksulu, köylüyü mağdur etmiştir. Depremin açtığı yaralar kapatılmamış. Yeni, yeni yaralar, açılmıştır.
   Depremden zarar gören, yıkımına karar verilip yıkılan konutların, hak sahipleri, öncesinde oturmamış, ikamet etmemiş olabilirler. Bu gerekçe gösterilerek hak sahibini hak sahibi olmaktan men edemez. Kiraların, zirvede olduğu, tutulamadığı, dar gelirlilerin, yoksulların ev sahibi olmadığı, ülkemizin, bölgemizin deprem bölgesinde olduğu bu günün koşullarında, deprem evleri, halkın deyimi ile can simididir. Yaşamın güvencesidir. Onu hak sahiplerinden almak, büyük bir haksızlıktır. Kanunsuzluktur. Hak sahiplerini, devlet eliyle mağdur etmektir.
   Hakları ellerinden alınan deprem mağduru hak sahipleri, haklarından vaz, geçmeyeceklerdir. Sonuna kadar kanun önünde haklarını arayacaklardır.
   Sayın Valimizin, yönetiminde, hak sahibi olduklarına karar verilen, deprem mağdurlarının, haklarının ellerinden alınıp mağdur edilmeleri, halkta, kamuoyunda, beklenmeyen, hayal kırıklığına, üzüntüye yol açmıştır.
    Evi depremden zarar görmüş hak sahibi bir vatandaş, elinde hak sahibi olduğuna dair komisyon kararının bir kopyası ile geldi. Elinde sallayarak,’hocam, bu kararı gördüğümüzde, dünyalar bizim olmuştu. Torullarımla depreme dayanıklı, güvenli, evimizin önünde oyunlar oynayacaktık. Muhtarın verdiği haberle o güvenli dünyamız yıkıldı. Şehirde kirada oturmak zordur. Köyde ev yapmaya gücümüz yetmez. Olanı da size yeni ev yapacağız diye bizden habersiz yıktılar. Yapmayacaklarsa. Niye yıktılar. Onarır. Kendimizi orada, star ederdik. Bizi iyice mağdur etmek için mi. Yıktılar. Yaraları sarmasını beklediğimiz devlet, bunu bize nasıl yapar. .’Diye dert yandı.
   Vatandaş, deprem felaketinden mağdur olmuş. Mağduriyetinin, Devlet Baba tarafından giderilmesini beklerken, hak ettiği hakkının verilmemesi, mağdur edilmesi, vatandaşı hem üzmüş. Hem şaşırtmıştır.
    Umarız bu yanlıştan dönülür. Açılacak davalardan dolayı, vatandaşta, devlette, zarar uğratılmaz.