Panele PSAKD Eski Başkanı Kazım Genç, Prof Dr. Gülnaz Karatay ve Doç Dr. Burhanettin Kaya katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Av. Ali Sarıgül yaptı.
Ankara Dersim-Der Dersim 38 Tertelesi konulu panel düzenledi. Panele Prof Dr.Gülnaz Karatay, Doç Dr. Burhanettin Kaya konuşmacı olarak katıldı.
Prof Dr. Gülnaz Karatay Dersim’de travma sonrası asimilasyonu şöyle değerlendirdi:
“Ailelerin daha çok sorun yaşadığını, ailelerin çocuklarına daha mesafeli yaklaştığını, orta yaş insanlarda depresyonun daha çok yaşandığını gösteren, kanser oranlarının mağdur insanlarda daha çok olduğunu gösteren birçok çalışma örnekleri var. Örneğin bunlar nasıl ortaya çıkıyor? Travma sonrası asimilasyon. Peki sonuçları nelerdir:
-İntihardır, alkolizmdir. Aile içi şiddettir. Çocuklarda ihmal ve istismar yaklaşımdır, diğer bir takım sosyal problemler olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Dersim’de intiharlara ilişkin yaptığımız çalışmada 10 yıllık bir analiz yaptık. Hangi ilçede, hangi mahallede baktık. Daha derin anlaşılması gerekiyor. TÜİK verilerine göre Dersim intihar sıralamasında ilk sırada. Sizce bu tesadüf olabilir mi? Bunun travmayla bir bağlantısı olabilir mi? Neden dersimde intiharlar daha yüksek. 2014, 2015, 2016 yılında ilk sıralarda. Alkol kullanımında yüksek. Alkol kullanma oranları. Sigara kullanım oranı %22, alkol % 47… Biz burada düzenli bir içiciden bahsetmiyoruz deneme ve ara sıra alkol kullanımından bahsediyoruz. Yasadışı madde kullanımı %4 esrar başta olmak üzere bunlar tesadüf olabilir mi? Travmayla bir ilişkisi olabilir mi? Geçmişiyle ve günümüzle ilişkisi var mı? Bunlara bakmak gerekiyor.”
ASİMİLASYON KİMLİK SORUNLARI
Karatay, bir başka şey göçe zorlama, evlatlık verme. Bunların ne gibi sonuçlara yol açtığını, bir takım belgesellerde izledik” diyerek gözlemlerini şöyle aktardı:
“Dersimliler, asimilasyon, kimlik sorunları, korku, güvensizlik, ayrımcılık, vs gündelik yaşam içerisinde ayrımcılığa sistematik bir şekilde maruz kalmış.Özetlersek depresyon, şüphecilik, paronayak. Buraya gelmeden iki gün önce bir arkadaşım anlattı. 3 yıl önce bir eve gidiyor kapıyı çalıyor. 80 yaşında bir kadın kapıyı açıyor. Kadın kapıyı açtıktan sonra kendisini mutfağa kilitliyor. 5 gün boyunca kilitliyor. Merak ediyor neden, neden gelmiyorsun diye. Yıllardır böyle yaşadım diyor. Komşulara yabancılara güvenmediğini söylüyor. Bu az rastlanan bir şey değil.”
“KÜLTÜRÜ DİLİ GELENEĞİ KALDIRMAK TRAVMADIR”
Doç. Dr. Burhanettin Kaya, yaşanan travmalarla ilgili şunları ifade etti:
“Travmayı aşmak için travmanın tanımını gözden geçirmek gerekiyor. insanın fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü zedeleyen, tehdit eden, dehşete düşüren onu çaresiz bırakan olağan ve olağandışı bütün deneyimler bütün yaşantılar travma tanımı içerisinde giriyor. Tabii bu tanım birçok açıdan da yetersiz. Bu yetersizliği gösteren travmalarla deneyimlerle kavramlar arası uyumsuzluk. Düşünün ki insan hakları aktivistlerinin, derneklerin, örgütlerin, ulus ve uluslararası örgütlerin bu alanda çalışanların çabası ile bu kavramlarda güncelleniyor ve daha gerçekçi ve daha bugünü anlaşılır hale geliyor. Şiddet, travmayı üreten kavramdır. İnsanı kendisini üretememesi, çoğaltamaması ifade edememesi bile bir travmanın mağduru olduğunu gösterir.
Sadece bedenine yönelik bir eylem değil onun kültürünü, dilini, geleneğini, yaşam tarzını, sunabilecek tüm olanakları ortadan kaldırmak aslında travmanın içine giriyor.”
DERSİM’E YAŞATILMIŞ ZULMÜN ORTAYA ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ
Ankara Dersim -Der’in düzenlediği Dersim 38 Tertelesi panelinde PSAKD’in Eski Başkanı Hukukçu Kazım Genç de, Dersim 37/38 Ortak Bellek Platformu ‘nun 02 Haziran 2012 tarihinde yapılan ilk toplantısının sonuç bildirgesini aktardı:
-Dersim’e yaşatılmış zulmün ve toplu kıyımın tüm açıklığı ile ortaya çıkarılmasını;
–Dersim’in canlı tanıklarının anlatımlarının bir tarih arşivi olarak toplanmasını;
–Seyit Rıza, idam edilen diğer yol arkadaşları, hapishanelerde ve sürgünde ölenlerin mezar yerlerinin açıklanmasını;
–Dersim’in “kayıp ve zorla alınan çocuklarının” listesinin ve kimlere verildiklerinin açıklanmasını ve aileleri ile soy bağının kurulması ve sürdürülmesini;
–Dersim sürgünlerinin ve nereye sürüldüklerinin tam listesinin açıklanarak, akrabaları ile iletişimlerinin sağlanmasını;
–Dersim ’in inkar edilen, aşağılanan, horlanan Alevilik inancı ve kimliğine yönelik her türlü söz ve söylemin ayrımcılık ve nefret suçunu oluşturduğuna ilişkin yasal düzenlemelerin yapılmasını
-Dersim katliamı nedeni ile devletin resmi olarak özür dilemesini
–Ülkemizde hiçbir zaman hiç kimseye karşı; katliam ve kıyım yaşanmaması için “farkındalık” yaratılması için gerekli ve zorunlu olan hukuki düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz.
Cebrail ARSLAN/ANKARA