• BIST 9549.89
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • İstanbul 4 °C
  • Ankara 0 °C
  • Tunceli 0 °C

Dersim Enerji Çalıştayı: Kapitalizme enerji taşıma

Dersim Enerji Çalıştayı: Kapitalizme enerji taşıma
HDP’nin 1. Enerji Çalıştayı, Dersim’de Demokratik Alevi Derneği toplantı Salonu’nda düzenlendi.

 2 gün süren çalıştayda, sermayenin enerjiyi; doğa talanı, göç ve kontrol aracı olarak kullandığına dikkat çekilirken, doğayla uyumlu ve kapitalizmi devre dışı bırakan alternatif modeller tartışıldı. Çalıştay yapılan oturumla sona erdi.

Dersim’in enerjisi çalınıyor

Çalıştayın açılışında konuşan HDP İl Eşbaşkanı Murat Polat, “Biz sadece ormanlarımızın yakılmadığı, vadilerimizin barajlarla sular altında bırakılmadığı, dağlarımızın talan edilmediği bir Dersim’de yaşamak istiyoruz” dedi. HDP PM üyesi Cevdet Aktaş ise, Dersim’i boşaltmaya dönük devlet politikasının geçmişten günümüze sürdüğünü belirterek, buna rağmen Dersim’in direnişin kalesi olduğunu söyledi. HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, devletin toplumsal muhalefetin güçlü olduğu Dersim’i barajlarla boşaltmak istediğini söylerken, HDP Dersim milletvekili Ali Can Önlü ise Dersim’deki ekolojik tahribatın sadece doğanın değil toplumun dilinin, kimliğinin, inancının tahribatı olduğunu ifade etti.

Ekoloji-sermaye çelişkisi

HDP Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, “Enerji perspektifi ile enerji politikalarını irdelenmesi” başlıklı sunumda ekoloji ve sermaye arasındaki çelişkiyi anlattı. Üstün, “Bugün yaşadığımız süreçlerin içinde çözüm ararsak bilelim ki kapitalizme çözüm üretiyoruz” dedi. “Enerji politikalarının ekonomi politiği” sunumunda Mehmet Yusufoğlu, “Daha Antalya’ya demiryolu yapmamış hükümet ‘size HES yapacağım’ diyemez. Türkiye’nin en büyük enerji çıktısı petroldür” dedi.

Enerjide AKP krizi

Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi yazarı Yusuf Gürsucu da Türkiye’de enerji üretim kapasitesinin 80 bin MegaWatt olduğunu belirterek, bütün yıl boyunca kullanılan toplam gücün 25-30 bin MegaWatt arasında kaldığını dile getirdi. AKP’nin enerji politikaları konusunda duvara tosladığını belirten Gürsucu, “Özel sermaye enerji yatırımlarına artık ölü yatırım olarak bakıyor. AB ile ilişkileri düzeltilmezse çok daha kötüye gideceği ortada” dedi. Gürsucu bu kadar HES yapılmasının arkasında enerji kadar suya hakim olma politikasının olduğunu da ifade etti.

Bu ‘RES’men kıyak!

Munzur Çevre Derneği yöneticilerinden Ali Ekber Barmakiç ise, “Dersim Katliamı’nın ikinci raundu 1994 yılından sonra yaşama geçirilen barajlar politikasıdır. Acele kamulaştırma kararları bu katliamın devamıdır” dedi. HDK İzmir Ekoloji Meclisi’nden Erol Akcan, rüzgar enerji santrallerinin çevreye, sağlığa, canlı yaşamına etkilerin yanı sıra RES’lerde çalışan emekçilerin çalışma koşullarına da değindi. Aydın Çevre Platformu (AYÇEP) adına sunum yapan EGEÇEP Yönetim Kurulu Üyesi Özer Akdemir ise jeotermal enerji santrallerinin Aydın’da yarattığı doğa tahribatı ve sağlığa, tarıma etkilerini anlattı. Karakoçan Dernekleri adına konuşan Eren Akyol ise Peri Vadisi’ndeki barajlara karşı verilen halk mücadelesinden kesitler sundu.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim