Belediye Eş Başkanı Mehmet Ali Bul ve çok sayıda esnafın bir araya geldiği yemekte Dersim Esnaf Dayanışması adına söz alan Hüseyin Güler, “Bugün buraya aşımıza ekmeğimize göz koyanlara karşı dimdik ayakta olduğumuzu, kolay lokma olmadığımızı göstermek için toplandık. Gecemiz, Dersim Esnaf Dayanışmasının birliğini ifade ediyor. Canlar; bu coğrafya nice acı günler yaşadı, kendi diyarımızda insanca yaşamak istedik her kesin diline , kültürüne, inancına duyduğumuz saygıda kusur etmedik. Her topluluğun özgürce yaşamasından yana olduk. Haktan, hukuktan, adalet duygumuzdan sapmadık. Dönenler döndü biz zalimin zulmüne karşı boyun eğmedik dönmedik yolumuzdan. Bundandır ki katliamlar, işkenceler, darağaçları kısacası her türlü zorbalık ve baskı bize reva görüldü. Sürgüne gönderildik, kayıp kızlar olduk başka diyarlarda, can damarımız kesildi acıyı bal eyledik lakin zulme boyun eğmedik.”dedi.
Konuşmasında Küresel sermayenin Dersim’e yerleşmesiyle küçük esnafın zarar gördüğünü ifade eden Güler,
“Bir tas çorbamızda aklı kalanlar yanı başımıza ticari mekanlar açmaya başladırlar. “ucuz kaliteli mal satıyoruz” sizleri bu güne kadar sömüren üzerinizden haksız kazanç elde eden yerli esnafınızdan kurtarmaya geldik, yaygaralarını koparmaya başladılar. Ama halkımızla yerli esnafımızı karşı karşıya getirerek elimizde avucumuzda ne varsa her şeyimize sahip olmaktı. Bugün korkunç bir servet dışarıya akmaktadır. Bu servetin nereye aktığını bilmeyeniz yoktur. IŞİD denilen canavarı bu servet yaratmıştır. Bu gün be servet dünyanın gözü önünde katliamlar yapıyor, Kürt çocuklarını öldürüyor. Alevi Kızılbaş inancına sahip yoldaşlarımızın boğazları kesiliyor.İnsanlığa bir çift sözümüz var Kürt gençlerimiz başta olmak üzere başka canların ölmesini istemiyorsak o berbat kokan mekanlardan uzak durmak zaten çok zor şartlarda yaşamlarını idare ettirmeye çalışan etiyle tırnağıyla seninle yol yürüyen yerli esnafına sahip çıkmaktır. Sahip çık ki senin iyi günün de kötü günün de sana sahip çıka bilecek acılarını, sevinçlerini paylaşabilecek yerli esnafın yok olmasın.”diye konuştu.
Sermaye sınıfının hiçbir zaman halktan yana olmadığını belirten Güler, “Daima ağzımıza bir kaşık bal sürecek sermayelerini ayakta tutmaya çalışmışlardır. İlimizde tam da yapılmak istenen budur. Sattıkları ürünlerin kalitesine baktığımızda bizi hiçte sevmedikleri ortaya çıkıyor. Bizim bizden başka dostumuzun olmadığı gerçeğini anlamamız gerekiyor.
Atalarımızdan bize miras kalan ekmek teknelerimizin hunharca elimizden almalarına izin vermeyelim çünkü o tekneler çocuklarımızın geleceğidir. Kanımızla canımızla bin bir zorluklarla emek verdiğimiz değerlerimizdir. Bizler eğer tek vücut, tek yumruk olursak direncimizi kırmaya asla hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu yürek bizde oldukça onu teslim almaya kalkışanlar sesimize kibrit çaksalar da kendileri tutuşacaklardır.”şeklinde konuştu.
Yemekte söz alan Belediye Eş Başkanı Mehmet Ali Bul ise, “Dersim tarihte yaşadığı sorunları bugün ancak küresel sermayenin son iki yüz yıllık kapitalist sisteminin var oluşuyla birlikte yalnız ekmeğimizi çalmadığı gibi gelecek kuşaklarımızın çocuklarımızın, torunlarımızın, geleceğini de çaldı. Dilimizi, inancımızı, kültürümüzü çaldı. Elbette ki Dersim bugüne kadar boyun eğmedi bundan sonra da boyun eğmeyecektir. Küresel sermayenin Dersim’e yerleşmesiyle daha önce esnaf arkadaşlarımızın düzenlediği toplantıda sorunlarını dinledik.Bu küresel sermayenin buraya gelişindeki neden sadece Dersim üzerinde olmadığı gerçeğiyle belidir.
Dokuz yüz altmış ilçemizde ve seksen bir ilimizde sermayeyi bir noktaya toplayan küçük esnafımızın talepleriniz gözetmeyen sömüren bir zihniyete hakim olduğu açıktır. Hepimizin de bildiği gibi bir dükkan kirası iki bin lira iken bu sermaye gruplarına kirayı on bin liradan kiraya veren bu insanlarımızı da dayanışma grubuna teşhir etmesini istiyorum. Biz elbette ki yerel yönetimler olarak yapabileceğimiz ne varsa bütün hukukçularımızı da çağırarak bütün yüz dört belediyemizi de GAB belediye birliklerini öne alarak yapabileceklerimizi önümüze koyup tartıştık. Ancak yasal olarak kirasını düzenleyen açma ruhsatını yasalara uygun evraklarını getirerek önünde hiçbir engel yoktur.
Bu diğer kurumlarının da sorumluluğuyla ya dersim halkının duyarlılığıyla örgütlüğü ve dayanışmasıyla gelecek sermaye gruplarının burada yer almayacağı bir teşhir yoluna gitmekten başka yolumuz yoktur. Kürt Kızılbaş Alevileri tarihinde yanlış yapanın kapısının önüne taş dikeni dışlarlardı. Biz de bu geleneği Kürt Kızılbaş Alevilerini bu dayanışma geleneğini kendi toplumunda yanlış yapanı teşhir yoluna gitmeliyiz. Bugün burada sizi dinleyeceğiz, sizlerin sorunlarını dinleyeceğiz yerel yönetim olarak ta bizimde üstümüze düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi ve bunları yasal çerçeve içerisinde yapacağımızdan kuşkunuz olmasın.” dedi.