Dersim Kadın Platformu, 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana kayıp olan Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü öğrencisi, Gülistan Doku’nun kayboluşunun 1000. gününde Gola Çetu parkında basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından Mameki Köprüsüne "Gülistan Doku 1000 gündür kayıp" pankartı ile Gülistan Doku'nun fotoğrafları asıldı. Açıklama platform adına konuşan Eylül Yantemur, kadınların Gülistan bulunana kadar vazgeçmeyecekleri söyledi.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada herhangi bir gelişmenin kaydedilmediğini söyleyen Yantemur "Biz kadınlar ve Doku ailesi soruşturmanın çok yönlü sürdürülmesini talep etsek de soruşturmayı yürüten savcılık başta olmak üzere resmi kurum temsilcileri, 'intihar' iddiaları üzerinde durdu. Dinar Köprüsü yönünden ilerleyen ve MOBESE kayıtlarına da yansıyan kadının Doku olduğu öne sürülerek, köprüden Uzunçayır Baraj Gölü’ne atladığı algısı yaratıldı. 7 Ocak’ta baraj gölünde başlatılan ilk arama 6 Temmuz’da durduruldu. Doku ailesinin talebi üzerine 7 Ağustos’ta suyun seviyesi düşürülerek tekrar başlatılan arama çalışması 18 Ağustos'ta sonlandırıldı. 15 Ekim’de 3'üncü kez başlatılan arama çalışmalarından da bir sonuç alınmadı ve Gülistan'a ait herhangi bir ize rastlanmaması üzerine 23 Kasım 2020’de arama çalışmaları tamamen sonlandırıldı" diyerek hatırlatmalarda bulundu.
Bugün gelinen aşamada dosyanın ilk açıldığı durumda olup herhangi bir ilerlemenin kaydedilemediğini söyleyen Yantemur "Ailenin yetkililerle görüşmeleri sonuçsuz kalmış verilen sözler tutulmamıştır. Şüpheliler hakkında herhangi bir işlem yapılmazken abla Aygül Doku hakkında dava açılmıştır. Tüm bunların sonucunda aile adliye önünde oturma eylemi başlatmış ve vali ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Vali ve savcının söylemleri şüphelileri aklayan tarzdadır" dedi.
Ülkede, iktidar mensuplarının her bir cümlesinin kadınlara şiddet olarak döndüğünü söyleyen Yantemur, yılardır yasaların etkili uygulanmadığı da sözlerine ekledi. Kadınların, erkek şiddetine karşı acil önlem planı çağrılarına iktidarın kulak tıkadığını söyleyen Yantemur şöyle devam etti: "Bizim için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekti. Biz kadınların uzun yıllar mücadelesi sonucu bir kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede en etkin yasa iken bunu uygulayacakları yerde kaldırdılar. Oysa İstanbul Sözleşmesi, hukuki güvencemizdi. İstanbul Sözleşmesini hedef alıp sözleşmeden çekilmek kadına yönelik şiddete teşviktir. Kadınlar olarak izlenen tüm bu yok etme politikalarına karşı örgütlü kadın mücadelesini büyütüp olayların takipçisi olacağız. Kaybolduğu ilk günden beri bu işin takipçisi olacağımızı ve Gülistan bulunana kadar da vazgeçmeyeceğimizi belirtmiştik. Buradan bu sözümüzü tekrarlıyoruz. Failleri aklamanıza, korumanıza izin vermeyecek hesap soracağız!"
HABER: KENAN KORKMAZ