Dersim Kadın Platformu tarafından Sanat Sokağı'nda basın açıklaması düzenlendi. Açıklamayı platform adına Yaprak Kurban okudu. Açıklamanın satırbaşları şöyle;
Son yıllarda Türkiye’de kadınlara yönelik eşitsizlik ve ayrımcılık giderek artmaktadır. Bugün özelde kadın hakları Genelde insan hakları alanında kazanılmış haklar birer birer gasp edilmektedir.
Özellikle şiddeti besleyen politikaların uygulamaya geçmesiyle Türkiyeli kadınların yaşamı da olumsuz biçimde etkilenmiştir. Çatışmalı ortam, nefret siyaseti, yaşanan ekonomik kriz kadınların yaşamını olumsuz yönde etkilemiş, Kadın düşmanı ve muhafazakar politikalar ve söylemler, bu dönemde yoğunlaşmıştır.
Ülkede yaşanan bu olumsuzluklar hapishanelerde de hak ihlallerinin artmasına neden olmaktadır. Hapishanelerde kadınlara yönelik hak ihlallerinin son zamanlarda Pandemi bahane edilerek daha da arttığını,zaten kısıtlı olan haklarına erişimin zorlaştığını görüyoruz. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinden en fazla etkilenenler ise hasta tutsaklardır.
Demokratik Toplum Kongresine (DTK) yönelik operasyon kapsamında 2016 yılının aralık ayında tutuklanan Kürt Siyasetçi Aysel Tuğluk, o günden bu yana Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuluyor. Hafıza kaybı yaşayan Tuğluk cezaevinde günlük ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyor. Aysel Tuğluk un sağlığı özellikle annesinin yaşamını yitirmesinden sonra hızla kötüleşti. Annesinin cenazesinde çıkan ırkçı olaylar ve akabinde cenazenin gömüldüğü yerden çıkarılması kendisini olumsuz etkiledi. Maalesef ki hapishane koşullarının kötü olması ve tedavi imkanlarından yararlanamaması rahatsızlığını gün geçtikçe artırıyor. Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen Adli Tıp Kurumu sadece 5 dakikalık muayene ile aksi yönde görüş bildirdi.
Hapishanede kaldığı her gün hastalığı ilerleyecek ve yaşadığı sağlık problemleri artacaktır. Bir an önce tahliye edilip dışarıda tedavisinin yapılması gerekiyor. Özelde Aysel Tuğluk, genelde tüm hasta tutukluların fikri, düşüncesi ne olursa olsun bir ayrımcılığa maruz bırakılmadan tahliye edilmeleri gerekmektedir.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Garibe Gezer işkence gördüğünü ve cinsel saldırıya maruz kaldığını söyledikten sonra intihar ettiği iddia edildi.
Gezer’in avukatları Ekim ayında Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş, Gezer’in tutulduğu süngerli oda olarak bilinen tek kişilik hücrede gardiyanların sistematik işkence ve cinsel tacizine, sonrasında ise revir doktorunun ayrımcılığına maruz kaldığını rapor etmişlerdi. Konu meclis gündemine taşınmış, ancak sorumlularla ilgili herhangi bir soruşturma açılmamıştı.
15 Temmuz sonrası çıkarılan KHK'lar ile bir çok emekçi ihraç edildi. Bunlardan bazıları bu haksızlıklara ve yaşam koşullarına dayanamayarak yaşamlarına son verdi. Bunlardan biri de geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da intihar eden 1 çocuk annesi sağlık emekçisi Fatma Demirel.
Bizler Dersimli kadınlar olarak Aysel Tuğluk şahsında tutsak edilen kadınlara dayatılan ölüm siyasetine karşı yaşam siyasetini savunuyoruz. Aysel TUĞLUK ve tüm hasta tutsaklar derhal serbest bırakılsın. Garibe Gezer'in ölümüne neden olanlar bulunarak yargılansın. KHK gibi hukuksuz uygulamalara son verilsin. İhraç edilen tüm emekçiler işlerine geri dönsün.
Caner Aktan