Xal Çelker: Neden ve ne zaman kutsal nesneyi, teberiki-ziyaareti çıkartırlar, ne yaparlar?
Nejdi Bava: Yeni yılın başı olan Gağan (aralık-ocak) ayında ve Hewtemal’da (mart) çıkartırlar. Gağan ayında Khalkek’in devri bitiyor. Khalkek’in eşi olan o kadının adı da Ğezaleke’dir. O senenin padişahı olan Khalkek’in adı da Gurzeleko’dur. O senenin padişahı olan Khalkek ölür ancak kadın kalır. Khalkek’in devri bu şekilde sona erince bu devri Xızır idare eder. Soğukkanlı hayvanlar bu kadının idaresi ve payına düşerler. Sıcak kanlı hayvanlar da Xızır’ın idaresi ve payına düşer. Kadın ile hayvanları derin bir uykuya dalarlar. Bulutlar gürleyince uyanırlar, yılan-kertenkele gibi sürüngenler ve börtü böcek bu uykudan uyanırlar.
Hewtemal’de (mart) börtü böcek-sürüngenler ve Pirke[1] uyanır. Havaya, suya ve yere sıcaklık düşer, dünya ısınır. arlık ve sıkıntılı günler geride kalır. Ağaçlar secdeye gelir[2], yeşerir ve yaşam canlanır.
Gağan (aralık-ocak) ayından ta mart ayına kadar devir (yaşam), Xızır’a emanet edilmiştir. Ne zaman ki Hızır-Xızır gelip ağacın dibinde oturur, ağaç yeşillenir, onadan sonra hayatı ve yaşamı idare etmek için yeni senenin padişahı-idarecisi gelir. Bu zamanda artık cem-cemaatler sona erer, insanlar gelecek senenin Gağan ayına kadar işlerine ve güçlerine koyulurlar.
Xal Çelker: Pirim; sen baba Khalke’in anlattığında orada, o Khalkek oyunundaki[3] Arap karekterinin batıni inançta, batında yeni padişah olduğunu söylemiştin. Bu olay nasıldır, bunu neden sadece Khalkek biliyor?
Nejdi Bava: Ne diyeyim; sadece Khakek biliyor. Senenin yeni padişahı ve paşası o Khalkek ile Fadike’nin yanında olan, onlarla oynayan Arap’tır. O ortadan kayboluyor ve o artık orada değildir. Gerçeği sorarsan o Arap ta değildir. Sadece yüzüne kara-is çalmıştır. Kendini saklamıştır. Senenin yeni padişahı o olacaktır. O Fadike’nin peşindedir. Eski padişahın ölmesine de sevinmektedir. Çünkü Fadike’yi alıp yeni senenin padişahı olmak istemektedir.
Xal Çelker: Fadike dediğimiz oyuncu ve karakter, bu dünyayı mı temsil ediyor?
Nejdi Bava: Evet; Fadike, bu dünyadır. Fadike bu dünyadaki konumunu ve makamını her zaman muhafaza edendir. Sadece kışın, sahibi olduğu börtü böcek, sürüngenler ile uykuya dalar.
Xal Çelker: Pirim sen dedin o üç ay padişahsız geçer, Hızır (Xızır) idareyi eline alıyor; öyle mi?
Nejdi Bava: Evet; Fadike uykudadır. O senenin padişahı da yoktur. Ancak bu devir sahipsiz kalmaz. Xızır bu devrin idaresini üstüne alır. Bu sebeple bu kış ayları “Xeylas-i” olarak isimlendirilir. Bu aylardan kışın ortanca ayı (ocak) zaten Xızır-Hızır ayıdır. Hızır, dağda, taşta, denizler ve deryada, fırtına ve boranda devamlı suretle yardıma koşandır, hazır ve nazırdır. Ta ki kış uykusuna yatan hayvanlar uykudan uyanıncaya kadar, yeryüzündeki canlılar darlıktan kurtuluncaya kadar yeni padişah dünyaya gelinceye kadar yaşamı Hızır idare eder. Bu zamandana sonra da Hızır idareyi yeni senenin yeni gelen padişahına devreder.
Fate-Fadıke’nin bu dünya olduğunu söylemiştik. Her devirde o seninin idarecisi olan paşa-padişah gelip gider. Ancak adı Ğezalıke olan Fadıke her daim yerinde durur.
Xal Çelker: Pirim; padişahın biri de Sultan Süleyman’dır. Sen bana Sultan Süleyman’ın masalını anlatmıştın. Bu konuda ne diyorsun?
Nejdi Bava: Bu masal çok uzun bir masaldır. Sağolsunlar pirlerimiz bu masalı bize anlatırdı. O kültür pirlerin nazarında, pir talip ilişkisinde dile gelir ve sürdürülürdü…[4]
*
Kutsal Günler:
Xal Çelker: Pirim bize biraz da kutsal günlerimizden bahseder misin?
Nejdi Bava: Evet bizim kutsal günlerimiz (ibadet günlerimiz) Gağan (Aralık-Ocak)[5] ayından başlar. Derler ki, “Gağan ayında günler kısalık yönünden armudun sapına benzetilir.” Gağan sonrası da Xızır-Hızır ayıdır. Dört hafta Xeylaşi (Şubat) zamanıdır ve ondan sonra da Hewtemal (Mart) zamanıdır.
Ben sana Musa’dan bahsetmiştim. Musa, mağaradan döndüğünde isterki elinde emanet olan Xızır’ın asasını kendisine teslim etsin. Ancak yaşlı bir adam (dede) donuna girmiş Xızır’ı yerinde göremeyince, elindeki asayı bir kayaya yaslayarak yoluna devam eder. Ama asa arkasından seslenerek der, “Bu Xızır’ın emanetidir.” Musa döner asayı eline alır o şekilde tekrar yola koyularak der, “Nasıl olsa bir yerde bana denk gelir. O zaman bu emaneti kendisine veririm.”
Artık nereden gidiyorsa, bir daha Xızır’ın keramet gösterdiği bir olay ve olguya denk gelir. Bakıyor ki ormanlık bir alan yanmaktadır. Bu yanan ormanlık alanda şilan ağacı (kızılcık) “Ya Heq” diye Hak’ka seslenmektedir. Musa bu duruma şaşkınlıkla şahit olur. Musa der, “Hiç olmazsa ben bu kızılcık ağacından bir çubuk-asa çıkartıp birlikte götüreyim. Öyle ki bu kızılcık ağacının neden Hak’kı çağırdığını öğreneyim.”
Çubuğu yanına alıp götürüyor. Hewtemal (mart-bahar) zamanıdır. O çubuğu bir dervişe verir, Hızır’ın asası da kendisinde kalır. Dewres eve a uşire mıleti onceno şilane ro/Derviş o kızılcık ağacını insanların altından üstünden geçirir. Böyle yaparak kötülüklerin ve hastalıkların insanlardan uzak kalmasını diler. Hewtemal’de ilk hafta (7 Mart gibi, ilk Çarşamba) hava ısınır. (Sojia sure kuna bıne hardi/Kızgın sac toprağın altına girer.) İkinci hafta su ısınır ve üçüncü haftası yer ısınır. Newe Marti (Rumi 9, Mialdi 21) ise yeni senenin başlangıcıdır. Hewtemal, Newe Marti, Newroz-Nevruz; bu zamanı her toplum ayrı ayrı isimlendirip mana kazandırmıştır…
Xal Çelker: Pirim sana zahmet o Herzem meselesini konuşabilir misin? Sen, Herzem’de çobanın saçının olduğunu…
Nejdi Bava: Artık günler uzamaya başlıyor. Bacalar temizlenir. Evin çobanının saçları bu bacaların ve ateşin önünde kesilir. Yayıklar temizlenir ve hazırlanır. Süte ilk maya atılır. Ağıllar temizlenir. Sabahın erken bir vaktinde çeşmelere ve nehirlere gidilip eve su getirilir. Bu sular evlere ve ağıllara serpiştirilir, çocuklar bu kutsal suyla yıkanır. Buğday taneleri suya konulur. Bu tanelerden bereket getirmesi için bir miktarı ağıllara ve tarlalara bırkılır. Bir miktarı da çeme suyuna bırakılır. Yine bir miktar horoza yemesi için verilir.
Xal Çelker: Neden horoz? Bu horoz nasıl bir horozdur?
Nejdi Bava: Derler ki bu horoz gökyüzünün horozudur. Onun da bu buğday tanelerinde nasibi vardır. Ve yine derler ki “Horozların piri gökyüzündedir. O ötünce yeryüzündeki tüm horozlar ona uyup ötmeye başlarlar. Ben Kırmancki bir beyitimde (şiir-deyiş) şöyle diyorum:
- “Vengo zınge de/Tari u tenge de/Hay u hengame de/Veng da Xızıri. Tiji fista ra/Uğe esta ra/Vas de usta ra/Destê Xızıri. Niyazê Gağani de/Dikê Asmêni de/Tewt u dewresê cemi de/Veng da Xızıri.”
Kardeşime söyleyeyim; baharda bulutlar gürlediğinde de derler ki:
- “Rızqê mı Hardo Dewrês ra, nesibê mı Asmêno Khewe ra/Rızkım kutsal yeryüzünden, nasibim mavi-yeşil gökyüzünden.”
Qawaxa Dewezanu (Üç ayaklı Demirin Kavağı):[6]
Bu Khuresuların (Kureyşan) köyünde bir kavak ağacı vardı. Bu kavak ağacını Khuresular zamanında dikmişler. Çok güzel bir ağaçtı. 1965 senesinden sonra yavaş yavaş kurumaya yüz tuttu. Kimse bu ağacı koruyamadı.
Anlatıya göre, kadınlar gidip bu kavak ağacının altında rovar-banyo yaparlar. Bava ve pirler cem bağladığında bunlar dewezanı-ateşe konulan üç ayaklı demiri orada bırakıp gitmişler. Sabah kalkıp bakmışlar ki bu dewezan (üç ayaklı demir) kavak ağacının ucunda takılı bir halde durmaktadır. Elbette bu duruma şaşrımışlar ve demişler, “Bu dewezan burada ağacın altındaydı; nasıl oldu da bu ağacın en üstteki uç dalına bu şekilde takıldı kaldı?” Bu durumu köylülere sormaya gitmişler. Onlar da köyün yaşlılarına sormuşlar. Köyün yaşlıları şöyle cevap vermiş:
- Sene yenilenmiş, ağaçlar yere sejde-secde etmiş. Bu kavak ağacı da yere secde etmiş. Ağaç secde edince bu dewezan ağacın dalına takılmış ve ağaç düzelince dalıyla birlikte yükselmiş. Bundan ötürü bu kavak ağacına ‘Qawaxa Dewezanu’ derler.”
Gağan, Xeylaşi ve Hewtemal, hepsi birbirine bağlı bir zaman diliminde (üç aylar) gerçekleşir. Bu bir sistemdir. Bu günler, Dersim halkı için önemli ibadet günleridir. Bu günlerde oruçlar tutulur, Cem bağlanır. Pirler, talipler, aşiretler, kirveler, musayip-sağdıçlar birbirlerini ziyaret ederler…
*
Hewtemal, Newe Marti, Newroz:
Xal Çelker: Pirim sen dedin, Gağan, Xeylaşi ve Hewtemal hepsi birbbriyle bağlantılı bir sistemdir. Bunların içinde Hewtemal’in yeri ve önemi nedir?
Nejdi Bava: Gağan’dan tut ta Newe Marti’ye[7] kadar olan süre Dersim ibadet silsilesinde önemli bir ibadet devri ve dönemdir. Yeni Miladi takvime göre “Gağan” senenin başıdır. Ancak eski Rumi takvime göre de, bizim eski hesabımıza göre de yeni yıl Newe Marti’[8]dir. Hewtemal’de yani Newe Marti de dünya değişir, dönüşür kendisini yeniler. Gece gündüz eşitlenir, gündüzler uzamaya başlar.
Yeni takvimde Mart ayının 21’ine denk gelen bu haftanın Cuma günü kadınlar, kızlar, gelinler veya ev sahipleri sabah erkenden kalkarlar çeşmeye ve su başlarına giderler.Yanlarında da birazcık arpa veya buğday taneneri götürürler. Derler ki, “Bu kutsal ve mübarek günde çeşmelerden ve nehirlerden çok erken bir vakitte ilkin evliyaların suyu akar. Bu su, akıl, izan idrak ve feraset suyudur.”
- Ben sabah erkenden gidip bu suya yetişeyim, bu suyu alıp eve getireyim!..
Çünkü ondan sonra diğer mahlukatın suyu, cin perilerin suyu akacakatır. İnsanlar böyle erken bir vakitte gidip elindeki bu buğday ve arpa tanelerinden bir miktar suya atarak şu şekilde dua ederler:
- Rızqê mı Hardo Dewres ra/Nesıvê mı Asmênu Khewe ra. (Rızkım kutsal yeryüzünden, nasibim mavi-yeşil gökyüzünden.)
Bu sudan alıp eve getirirler. Teberik-ziyaret suyu addedilen bu suyu getirip eve ve hayvan ağılına serpiştirirler, sağlık ve sıhhat getirmesi için çocuklara çimdirirler. Sonra o suya koydukları buğday ve arpa tanelerinden de bir mikratırını rızk ve bereket getirmesi için hayvan ağılına, admın üstüne atarlar. Bir miktarını da getirip horoza verirler. Buna “Hevzanê Usari (Baharın Daneleri)” derler.
Xal Çelker: Burada çoğalmak; bereket var, öyle mi?
Nejdi Bava: Hevza, hevzano, yani hevo zeno. (Dane, danlerin doğurması ve çoğalmasıdır.) “Hevzanê Usari”, yani “Bahar Bereketi” demek. Sonradan bu daneler yeşerir ve tekrar daneye durur. Buna da “Hevzanê Amnoni (Yaz Daneleri)” derler. Sonra “Hevzanê Payiji (Güz Daneleri) ve kış mevsimi. Bu dördünê “Tawê Serre (Senenin dört mevsimi)” denilir. Ve sene, bu şekilde mevsimler ile tamamlanır…
Türkçe çeviri:
Asmên Ercan Gür ([email protected])
Kırmancki kaynak eser:
Xal Çelker (Hasan Dursun) Nejdi Bava’de Raa Heqi Sero Mobet/Pir Mahmut Yıldız ile Raa Heq Üzerine Sohbet. Hard u Asmên Yayınevi. Ludwigshafen-Deutschland; 2020.
[1] Dersim masal anlatısı ve mitolojisinde yaşlı kadın-nine. (Çevirmenin dip notu.)
[2] Mart ayı olarak bildiğimiz Hewtemal’de, ağaçların yere secde ettiği ve bu şekilde canlandığına inanılır. Gerçekte ağaçların kök ve dallarına suyun yürümesi ve yeşermesi olayının başlangıcıdır.
[3] Gağan’da oynanan Khalkek oyununda, Khalkek, Fadike ve Arap olmak üzere üç karakter oyuncusu ve figürü vardır.
[4] Bu masalı, bu aktarıma kaynak olan Kırmancki eserin 270. sayfasından itibaren okuyabilirsiniz.
[5] Yeni Miladi takvime göre 13 Aralık ve 13 Ocak arası Gağan ayıdır. Dersimlilerin “Hesavê Khan” dediği bu eski Rumi takvim ile bu yeni Miladi takvim arasında 13 günlük bir fark olduğundan.
[6] Şöminelerde kullanılan üç ayaklı demirin Hewtemal (yeni sene) ile bağlantılı hikâyesi.
[7] 13 Aralık ve 21 Mart tarihleri arası.
[8] “Newe”; Kırmancki dilinde hem dokuz, hem de yeni anlamına gelmektedir. Eski Rumi takvime göre de 9 Mart, yeni takvimle gece ve gündüzün eşitlendiği, günlerin uzamaya başladığı “21 Mart” tarihine denk gelmektedir. Çünkü eski takvim ile yeni takvim arasında 13 günlük bir gecikme, geriden gelme vardır.