DERSİM SEVDALISI YOLDAŞIM

    Dersim adının özgürce kullanılmadığı yıllarda sevdalısı olduğu Dersimin adını çıkardığı, gazeteye verdi.  Aylık yayınlanan DERSİMDE İKLİM Gazetesinin sahibi ve başyazarı ERGÜDER ÖNERDİR.
    Devlet kapısından emekli olanlar aldıkları hiçbir şeye derman olmayan, bir kulübe bile almaya yeterli olmayan emekli ikramiyelerini dar günler için saklarken, O Devlet kapısından emekli olduğunda aldığı ikramiyeyi DERSİM adını taşıyan gazeteye yatırdı. Dersimde olup bitenlerden Dersimlileri haberdar etmek için kullandı. Dersimde olup bitenlerden yalnız Dersimdekileri, ülkedekileri değil Avrupa’daki Dersimlileri de haberdar etti. DERSİMDE İKLİM’i  Avrupa’daki Dersimlilerle de buluşturdu.
   Çıkardığı gazeteyle Dersimin sorunlarını dile getirmekle kalmadı. Onların çözümü içinde, her ortamda her yerde oldu.
   Bir tarım uzmanı olan yoldaşım, uzmanı olduğu dalda da sevdalısı olduğu DERSİME hizmet etmeyi sürdürdü.
   CORAVAN Köyünü modern tarım alanlarına, bağ ve bahçelere kavuşturan örnek bir köy yapan CORAVAN muhtarının bahçesinde yetiştirdiği elmaları elma kurdu yemesin diye muhtar ve köylüler, her yıl bir sürü masrafla emekle ilaçlama yapmaktalarmış. İlaçlama meyveleri organik olmaktan çıkardığı gibi üreticileri de bir sürü masrafa sokmaktaymış.
   Bunu gören Dersim sevdalısı tarım uzmanı yoldaşım bulduğu bir buluşu CORAVAN muhtarına önermiş. Elmaların köküne, elma kurdunun çok sevdiği kabak türü bir bitkiyi ekmesini önermiş. Muhtar bütün elmaların köküne o bitkiden birer tane gömmüş. Elmalar kurdun yiyeceği olgunluğa gelene kadar elmanın köküne ekilen bitkide kurdun yiyeceği olgunluğa erişmiş. Elma kurdu, elmanın kökündeki çok sevdiği yiyeceği görünce, bir daha elmayı yemek aklına gelmemiş. Mevsim boyunca, elmaya çıkmadan kökteki bitkiyi yemiş. Yumurtalarını oraya bırakmış. Böylelikle bizim CORAVAN Muhtarının köylüsünün elmaları, kurtlanmaktan, ilaçlanmaktan,  kurtulmuş. Çevre köylere, elma bahçelerine örnek olmuş.
  Dersim Sevdalısı tarım uzmanı yoldaşım, daha büyük bir başka buluşa imza atarak, mucizeler yaratmış. Ekonomik olanakları sınırlı olan, yoldaşım, yakın dostu olan PERTEK TERMAL TESİSLERİNİN Sahibinden kendisine ekim yapabileceği bir yer tahsis etmesini istemiş. Termal Tesislerinin sahibi, ‘hay hay’ diyerek termal tesislerine yakın bir alanda istediği bir yeri kendisine tahsis etmiş.
  Yoldaşım, giderek, sınırlarımızı aşıp ünlenen DAĞ SARIMSAĞINDAN 800 kg. satın alarak getirip o alana ekmiş. Merak ederek gidip gördüm. Yeni yeşermişlerdi. Geçenlerde yoldaşım elinde elma büyüklüğünde bir dağ sarımsağı, elinde Pembe, mor renklere bürünmüş bir çiçek dalı ile geldi. Elindeki çiçeği bana getirdiği bir çiçek sanarak almak istedim. Yoldaşım güldü. ‘Bak dedi böyle güzel bir çiçek gördün mü?’ dedi. Bende, ‘Görmedim ama bizim dağlarımızda her türlü güzel çiçek vardır. Buda onlardan biri olmalıdır.’ dedim. ‘Doğru söylüyorsun’ dedi. ‘Bu ektiğim dağ sarımsağının tohum veren çiçekleridir. Ektiğim dağ sarımsaklarından elde edeceğim tohumları yetkili kurumların aracılığı ile Dersimin köylülerine dağıtarak bu özel ürünün bütün köylerimizde yetişmesini, köylümüze gelir getirmesini sağlayacağım. Ektiğim büyümüş kocaman soğan olmuş sarımsak köklerini çıkarmayacağım. Her yıl onlardan alacağım tohumları köylüye dağıtmaya devam edeceğim. Bunu da karşılıksız yapacağım.’ dedi.
  Şaşkındım. Elma büyüklüğünde büyümüş sarımsakları çıkarıp satsa tonlarca sarımsak karşılığında büyük bir gelir elde edeceği halde bunu yapmamıştı. Dersim köylüsü kazansın diye bundan vazgeçmişti. Bu büyük bir fedakârlık, büyük bir erdemdi. Kendisini kucaklayarak tebrik ettim.
   Birkaç gün sonra elinde bir başka buluşu ile gelen yoldaşım, yine sevinçli heyecanlıydı. Hayvancılığın ve tarımın yeterli olmadığı zayıf olduğu Dersimde, Arıcılık köylüye üreticilerine bir ölçüde gelir kapısı olmuştu. Dersim doğasında üretildiğinden Dersim balı etiketiyle ünlenmişti. Ne var ki son yıllarda üretici sayısı arttığı halde istenilen düzeyde kaliteli ürün elde edilemiyordu. Bunun nedenini araştıran yoldaşım bulmuştu. Yerli arının giderek yok olması yerini alan Kafkas türü arının kalitesizliği, yetersizliği bunun nedeni imiş. Köy yollarına düşen yoldaşım, soyu tükenmek üzere olan yerli arılarımızdan bir kovan arı bulmuş. Topraktan yapılmış kovanlarımıza benzeyen yapısı ve şekli bizzat yoldaşım tarafından çizilen tahtadan kovanlarla yerli arımızı üretecek, Dağ sarımsağında olduğu gibi köylünün hizmetine sunacakmış.
   Elindeki maket kovanı sallayan yoldaşım, ‘bak göreceksiniz bunu da başaracağım.’ derken çok iddialıydı başaracağından çok emindi. Bende emindim. Yoldaşımın isteyipte başardıklarına çokça tanık olmuştum.
  DERSİMDE İKLİMİN kurucusu sahibi yoldaşım, sevdalısı olduğu Dersimi özel yapmak, ünlendirmek için uzmanlığını ortaya koymuştu.
   O Dersim sevdalısıydı. Dersim için daha çok şeyler yapacağını söylüyordu.
   Yoldaşımı bir kez daha kucaklıyorum. Sevdalısını çok sevdiği için onu kutluyorum.

Fikri TAŞ