1937-38 Dersim Soykırımı’nda yaşamını yitirenler Almanya’nın Ludwigsburg kentinde anıldı. Ludwigsburg Alevi Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele yaklaşık 200 kişi katıldı.
Moderatörlüğünü Hüseyin Yamaç’ın yaptığı panelde Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’ndan (AABF) Başkanı Hüseyin Mat, Demokratik Güç Birliği adına yazar Haşim Kutlu, Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu adına Aslan Kaya ve yazar Haydar Karataş katıldı.
Panel öncesinde Dersim 37-38’de yaşamını yitirenler anısına mumlar yakılarak Gülbeng tutuldu, lokmalar dağıtıldı. Ardından Ludwigsburg Alevi Kültür Merkezi Başkanı Faysal Aslaner selamla konuşması yaptı. Aslaner’den sonra yazar Haydar Karataş, Dersim’in tarihçesine değinerek, “Üniversitelerde yaptığım panellerde Dersimli gençliğin kendi kimliğinin peşinde olduğunu hatırlatıyorum” dedi. Karataş, Alevi inancında insan öldürmenin olmadığını, bunu kabul etmediğini de sözlerine ekledi.
Aslan Kaya ise evlerin, köylerin, kasabaların yakıldığı, binlerce insanın öldürüldüğü bugünün Dersimlilerin kara günü olduğunu söyledi. “Aynı zamanda işçi, emekçi ve devrimcilerin asıldığı ve öldürüldüğü gündür” diye devam eden Kara sözlerine şöyle sürdürdü: “2007’den beri ‘Tertele Dersim’ 4 Mayıs Dersim Soykırım günü olarak resmileşti.” Kaya, Dersim Soykırımı’nın insanlık adına soykırım olarak kabul edilmesi gerektiğini de kaydetti.
‘NEDEN ALEVİLER, NEDEN DERSİM’
Yazar Haşim Kutlu ise konuşmasında katliamlarda asıl sorulması gereken sorunun ‘Neden Aleviler, neden Dersim’ sorusu olduğunu söyledi. Dersimin önce kendi yasalarını kullanarak asker, vergi vermediğini ocakları ile yönetildiğini hatırlatan Kutlu, “Bundan dolayı Dersim çıban başı oldu. Kerbela’dan beri başlayan Yavuzdan bu yana 129 defa katliamlar yapıldı” dedi.
AABF Genel Baskanı Hüseyin Mat da “Burada bu katliamı bize yapanları bir kez daha kınıyorum” diyerek sözlerine başladı. Dersim’de yapılanın katliam değil, soykırım olduğunu da vurgulayan Mat, “Biz bu hesabı sormadığmız taktirde, Dersimliler bir araya gelmediği taktirde Dersim elden gidiyor. Bugün Fettullah Gülen, Dersim’de insan profili yartamaya çalışıyor. Yaptığı çalışmalar içerisinde kullandıkları isimler ‘Munzur Baba, Düzgün Baba’dır. Dejenere edilerek egemen güçlerin eline geçmek için asimilasyon yapılıyor. Dersim sorunlarını çözebilmek için birlik olmalı” dedi.
Geçen yıl Dersim’de Cemevi’nin açılışına çok az sayıda katılım olduğu eleştirisi de yapan Mat, “AKP bir tek siyasi irade değil. Birkaç irade birleşerek bu güce sahip oldu. Biz Türkiye’de demokratik, laik bir ortamın herkesin içerisinde yer aldığı bir ülke istiyoruz” diyerek sözlerini sürdürdü. AKP’nin Avrupa’da Alevi hareketinin önünü kesmeye çalıştığını, ancak başaramadığını da hatırlatan Mat, AABF’nin yanısıra Kürt Demokratik Alevi Federasyonu’nun (FEDA) olduğunu ve bu kurum ile ortaklaşa hareket ettiklerini de açıkladı.
AVRUPA ALEVİLERİNDEN ÇÖZÜM SÜRECİNE TAM DESTEK
Mat, çözüm sürecine ilişkin de şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’de analar ağlamasın, bizim için insanlar değerlidir. Biz barıştan yanayız, ama kaygılarımız var. Özgürlük, kardeşlik ve barış, ama asla şeriat değil. Bu barış sürecinde Aleviler yer almalı, sırt çevirmemelidir. Kürt ulusal mücadelesi aynı zamanda bilinçlenme mücadelesidir. Kürt profilinin Türkiye’de artması Alevileri etkilemez. Kürtler yıllardır verdiği mücadeleyi AKP’ye teslim edemez. Bu konuda barış, eşitlik, özgürlük diyorsak yan yana gelmeliyiz. Yobazlardan, gericilerden ve egemenlerden kurtarmalıyız